Bora Balcıoğlu, Çarşamba günü Küpe FM'de Kamil Bilici'nin konuğu oldu. Programı büyük bir dikkatle dinledim ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Kendini tanıttı öncelikle Balcıoğlu… Belediye Başkan Adaylığı ile ilgili benim en çok aklıma takılan konu eğitim ve donanım konusu açıkçası. “Babamı kaybettiğim için hayata erken atılmak zorunda kaldım” açıklaması gayet tatmin edici olmakla birlikte, eğitim ve gelişim sadece bu amaçla inşa edilen kurumlar içerisinde devam eden bir süreç değil… Halkın ilgisine yaptığı kadar Balcıoğlu, siyasi kimliğine yatırım yapmadı düşüncesinden kendimi uzaklaştıramıyorum.
CHP'nin genç belediye başkan aday adayı diyor ki; “İsteyen değil, halkın istediği olmak önemli”… O bunu söylerken aklımda; “Tanrı bize istediğimiz değil ihtiyacımız olan insanları gönderir” sözü yankılanıyor… “Belediyeciliğin %75'i halka dokunmak, %25'i yatırım ve hizmettir” tanımındaki oran her ne kadar günümüz halkın ortalama beklentilerine çok yakın olsa da, bence ikincisi lehine çıtayı yükseltmemizde yarar var. Toplumsal barış, huzur ve mutluluğu her türlü maddi yatırım ve hizmetin üstünde tutan yaklaşımı Silivri'ye yabancı değil… Tıpkı “Bilmek yönetmektir” sözüne yakın aşinalığımız gibi. Balcıoğlu, kendi yorumunu katmakla birlikte Özcan Işıklar'ın iyi bir öğrencisi olma gayretini de inkar etmiyor.
Kendisine doğru ‘yol' ve ‘yön'ü gösterenlere teşekkürü çok yerinde buldum… Vites yükseltme vakti hususunda yeterince sağduyulu davranamamış olmanın bedelini umarım çok ağır ödemek zorunda kalmaz.
“Siyaset iddia işi”, “Pusulam Mustafa Kemal Atatürk”, “Temayülden de önseçimden de korkum yok” sözlerini “Enerjim, cesaretim, özgüvenim, plan ve bunları gerçekleştirecek iradem var” ifadeleriyle desteklerken ne kadar derin anlamlar ortaya koyduğunun farkında olduğunu kabul ediyorum.
Ulaşılabilirlik, halkla temas, sorunların çözümü noktasında samimiyet ve içtenlik tespit ile vurguları çok yerinde…
Bir şarkı var kim söylüyordu? Hatırladım… Aşkın Nuryengi… “Bir zaman hatası anladım, yanlış zamanda yanlış adım… Ama aday adayı olmak zorundaydım...”
Bora Balcıoğlu'nun bence vatandaşa en çekici, hoş gelen özellikleri ‘bizden biri', ‘halkın içinden', ‘rahat hissettirmesi-karşısındakini germemesi', ‘alçakgönüllülüğü'…
Bir konuda 10 kişiden fikir alsanız aynı sayıda değişik görüş dinlemeniz çok muhtemel. Bana veya başkasına yanlış gelen şey, bir diğerinin tartışılmaz doğrusudur… Olayların bir başına bu tarz manaları yokmuş aslında; kişinin bakış açısıyla şekillenirmiş anlamları…
Bora Balcıoğlu, bir yönüyle çok zor bir yol seçti, birçoğumuzun göze alamayacağı büyüklükte bir risk üstlendi aslında…
Eminim içinde kasırga kopuyordur ama heyecanı bariz, telaş ve endişeden uzak halleriyle beni şaşırttı. Sırtlandığı beklentiler ve aldığı riskle bu kadar soğukkanlılık bravo valla…
Peki, Işıklar'ın belediye başkan yardımcısı neden aday adayı oldu? Bu sürecin önünü iyisi ve kötüsüyle en çok açan Belediye Başkanımızın kendisi. İyi yaptı veya kötü yaptı bunu tartışmıyorum. Yapması gerekeni yapmıştır!
Ne olursa olsun sonuç şöyle cereyan edecek; CHP'nin belirleyeceği adayı kabul edeceğiz, Silivri'nin kararını öpüp başımızın üstüne koyacağız!
CHP, parti içi rekabet sürecinde yerel seçim yolunda çok da kötü bir sınav veriyor gibi izlenim yaratmadı şu saate kadar; inşallah nazarım değmez : ))