CHP'nin adayı Özcan Işıklar olarak belirlendikten sonra, Selami Değirmenci'nin DSP'ye yeşil ışık yakmasıyla, Cumhur İttifakı'nın gözü üzerindeyken Bora Balcıoğlu'nun izleyeceği yol en çok merak edilen, tartışılan konu haline geldi. Adayları bir kenara bıraktık, aday olamayan Balcıoğlu'nun ne yapacağını ölçüp, biçmeye başladık…
Çok merakta bırakmadı kamuoyunu… Destekçilerine teşekkür etti, kendisinden kaynaklanmayan dedikodulara itibar edilmemesini rica etti ve kararını, “Bundan sonraki süreçte bana düşen ve yakışan; bugüne kadar Cumhuriyet değerleri ile yaşadım, bundan sonrada yaşamaya devam edeceğim. Cumhuriyet Halk Partiliyim, partimde ve belediyede hiç bir göreve talip olmadan mücadele etmeye devam edeceğim...” şeklinde açıkladı.
Balcıoğlu'nun bu açıklaması kimilerini kesmedi… Hala hakkındaki söylentiler tüm hızıyla sürüyor… Ama Balcıoğlu şu an için yapması gerekeni yerine getirdi.
CHP'de kalışı ile mücadele edişini mevcut koşullarda herhangi bir görev şartına bağlasaydı, hata yapardı diye düşünüyorum. Tıpkı aktif herhangi bir görevi almaksızın bu seçim ve sonraki süreci geçirmesinin yanlış olacağına inandığım gibi.
Evet, Balcıoğlu'nun biraz zamana ihtiyacı var ama CHP'nin Silivri'de bu hususta aynı rahatlığa sahip olduğunu söylemek mümkün değil. Balcıoğlu'nu geldiğimiz noktada Işıklar'ı acımasızca eleştiren taraftarları noktasında değerlendirmek doğru olmaz. O kesimin günahı tümden (bir kısmı olur sanki : ) Balcıoğlu'dan sorulmamalı. Kendi kararları da etkisi ve sonucu açısından bir kez daha gözden geçirilmeli. Daha önce de yazdım, aynı görüşteyim; Bora Balcıoğlu duruşu ve kararlarıyla, Işıklar'ın elinde kendi noksanlıklarını ve de isterseniz fazlalıklarını değerlendirebileceği bir ayna. Fazlalıklarını ölçerken, eksikliklerini de aynı özenle dikkate almaz ise Işıklar cephesinde kayıp derinleşir…
Özcan Işıklar, CHP'nin adayı olarak çatır çatır saflarını güçlendirmek için pazarlıklara, stratejik temaslara yoğun bir emek harcamaya (eleme, değerlendirme ve ikna yönünde) devam ederken rakipleri kendisinden dökülüp, saçılanları kılını bile kıpırdatmadan, yüksek bir motivasyonla elde edecek.
Cumhur İttifakı Başkan Adayı Volkan Yılmaz, kararlılık, azim ve istikrarla çalışmalarını sürdürüyor. Hızına ayak uyduracak kimse henüz gündemde yok.
Saadet Partisi Av. Şükrü Yıldırım'ın Başkan Adaylığında yerel seçim iddiasını, ittifaksız tüm Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde de ortaya koymaya hazır.
CHP'deki aday adaylığı sürecinde istediği neticeyi alamayan Selami Değirmenci, DSP'nin adayı oldu bile (ben yazımı yazmaya çalışırken : )…
VARDAR, “CHP” DEDİ
AK Parti'nin büyük yanlışlar sonucu kaybettiği, yanlışından dönme konusundaki inadı neticesinde CHP Gümüşyaka özelinde ve Silivri genelinde kıymetli bir kazanım elde etti. Bugün artık bir anne çocuğunu markete bile gönderemezken, Pazartesi Pazartesi Gümüşyaka'dan kalkıp da CHP'ye katılan Vardar'ın törenini onurlandıran kalabalığı inceledim de; kimlerin kimlerin arkasında durduğunu, ardına düşüp yol yürüdüğüne bir kez daha emin oldum. Bir siyasetçinin arkasında duran seçmen, destekçi profili ona dair çok şey anlatır, çatır çatır anlatır, kırmızı çizgilerle ortaya koyar…
İyi niyetli, nazik, dürüst insanların kıymetinin bilindiğine çok şahit olamıyoruz siyasette, bir yanım da endişeli ama dilerim yanılırım… Hayırlı olsun Lütfü Vardar ve CHP… Allah utandırmasın…