Mayıs ayında Silivri Belediye Meclisinde ufak çaplı bir borç kıyameti koparmaya kalkışan çiçeği burnunda yerel iktidarımız, seçim sonuçlarının arka plana ittiği önceki yönetimin ana aktörlerini siyaset sahnesine zıpkın gibi döndürdü. Balcıoğlu, konuyu uzatmayarak en mantıklı güzergah olarak yolunu çizdi. Ama muhalefetin de haklı olduğu yerde çırak çıkmaya niyeti yoktu.
Muhalefet Haziran oturumunda önerge haklarını kullanarak “Meclis üyelerinden ortak bir komisyon kurulsun ve borcu net olarak tespit edip kamuoyunu açıklasın” önerisini getirdi.
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu “1 Milyar 500 Milyon 295 Bin TL borçla belediyeyi devir aldık” derken Volkan Yılmaz borç tutarını “492 Milyon 300 Bin TL” olarak belirterek “CHP'li önceki yönetimin banka kredileri ve vergi yapılandırmaları düşüldüğünde gerçek, bizim dönemimize ait borç 462 Milyon 328 Bin TL'dir” dedi.
MHP ve AK Parti'nin araştırma komisyonu önerisi, CHP'lilerin çoğunluktaki oyları ile reddedildi. Önergenin kabul görmeyeceği ve Balcıoğlu'nun bir anlamda iddiasının arkasında durmaktan cayacağı beklentisi hakimdi. Evet aynen öyle oldu. Ama bunu meclise sunma halindeki ustalık şaşırtmadı dersem eksik olur. “Ben bu noktada şahsım adına özellikle Belediye Başkanı, Meclis Başkanı olarak lehte ya da aleyhte fikrimi beyan etmeyi uygun bulmuyorum. Kararı kurumumuzun en yüksek merciine meclisimize bırakacağım ve oylamaya sunacağım. Yüce meclis ne takdir buyurursa o doğrultuda hep birlikte hareket edeceğiz”ler, “Talimat verdim meclis üyeleri hangi bilgi ya da belgeyi istiyorsa hemen verilsin. Herhangi bir bilgi, bilgi isteyip de bu talebi karşılıksız kalan varsa hemen burada söylesin gereğini yaparım”lar çok etkileyiciydi itiraf etmeliyim. Popülizm adına muhteşem hareketimizin kusurlarını; Grup kararına uymayan yanar, muhalefet bir bilinmezliği çözmeye çalışmıyor ki, kesin olarak “Bizdeki belge ve bilgi borcu sizin ifade ettiğiniz rakamın üçte biri olarak yalanlıyor” diyorlar!
Rakamlarla aram hiç iyi olmadı, bütçe bilgiçliği kasamayacağım ancak ne kadar etkili ya da etkisiz olduğunu tartışmaksızın sorumlu olduğum bir dönemden dahi kalan borçları ödeyen birine aynı alanda eleştiri yöneltirken kişinin insafı elinden bırakmaması gerektiğine inanıyorum. Volkan Yılmaz'ın 5 yıl boyunca tek kuruş borçlanmadan, kendi döneminin borçlarını günü gününe (maaş, ikramiye, vergi, sigortaları kast ediyorum, süre gelen işlerin ödeme planı devam eder tabi ki) ve geçmişten gelenleri de ödeyerek Balcıoğlu'nin iddia ettiği borç nasıl yapmış olabilir Allah aşkına!? Bütçe bilmeye gerek yok akıl ve mantık sahibi olmak yeterli. Kaldı ki ne alacakları ne de yapılan yatırımları yanına koymadan bir insan ya da kurumun sadece borcunu açıklarsanız bunun iyi niyet taşımadığı gün gibi ortaya çıkar.
Bora Balcıoğlu'nun kendinden önceki yönetimi bugünkü konumunda ve şartlarında kötülemesine hiç gerek yok ki!? Bunu yaparak sadece karşı tarafın %46-47'lik kesimini kendisine yönelik kışkırtmış, rakibin mağlubiyet küllerini harlamış olur. Volkan Yılmaz, belediye başkanlığı sorumluluklarını ziyadesiyle yerine getirdi, kamuyu, devletin çıkarlarını kıyasıya kolladı, kişisel çıkar, bireysel iletişimde, ister kişisel özelikler deyin adına bu noktada kayıp verdi. Kendine çok güvenmek veya rakibini küçümsemek, belli bir noktada toplumun, temsil ettiği tabanı doğru okuyamadığı için de sürpriz bir seçim sonucu ile karşılaştı. Ama belediyeyi mali açıdan kesinlikle Türkiye'ye örnek olacak şekilde yönettiği aşikar. Yani buradan yeni iktidarımıza ekmek çıkmaz. Önergeyi bu denli ustalıkla reddetmek bir kere bu konuya girdikten sonra yapacağı en akıllıca şeydi. Kat kat fazla primi Balcıoğlu'na gerçeği kabul etmek ve hatta suçlamak yerine teşekkür etmek sağlardı. Ama ‘Yeterince popülerim ve ziyadesiyle kamuoyu desteğine sahibim bir kısmını feda edebilirim' diyorsa gerçek olmayan şeylerle kendini de, gündemini de meşgul edebilir dilediğince.
Özetle bütçe konusunda görüşüm Balcıoğlu'nun Yılmaz'a teşekkür borcu olduğuydu. Yanına bir de özür borcu eklendi. Borç biriktirmenin yararlı bir şey olduğunu kesinlikle düşünmüyorum!

SON SÖZ
Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Tan Kıroğlu'nun “Son yanılmıyorsam 3,5 yıla baktığımızda bir tırpan makinesi dahi alınmadığını gözlemledik” sözleri üzerine MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın ile CHP Belediye Meclis Üyesi Hatice Gözen arasında doğan sözlü atışmanın da gereği; geçmiş dönemde alınan araç gereçler hususunda hafızaların tazelenmesi ihtiyacı doğmuş görünüyor. Satın alınan onlarca aracın kaç tırpan değerinde olduğunu hesap etmeye benim matematiğim yetmeyecek : )
Bu arada dün meclis çıkışı Yalçın ile Gözen arasındaki tartışma esnasında CHP İlçe Başkanı İbrahim Kömür'ün de orada olup müdahale etmediğini yazmıştım. Kömür, mecliste sonuna kadar kalmadığını tartışma esnasında bulunmadığını ve konuyla ilgili gerekeni yapıp, Yalçın ile de ayrıca görüştüğünü ifade etti.

YORUM YAP