Silivri Belediyesi'nin yoğun Nisan Meclis gündeminde yer alan konulardan biri “Mülkiyeti belediyemize ait olan Silivri, Gümüşyaka Mahallesi, 11908 parselde kayıtlı taşınmazın vergi borçlarımıza karşılık Maliye Bakanlığına devrinin yapılarak mahsuplaşılmasının görüşülmesi.”
Şubat 2021 meclisinde kararlaştırılan Silivri Belediyesi kamu borçlarından (vergi ve SGK) mahsuplaşma yapılmak üzere Tapu Binası için tahsis edilen yerin Maliye Bakanlığı'na devri sonrası iki yıl içinde; Silivri Belediyesinin, devlete olan borçlarında yaklaşık olarak 10 Milyon TL'lik ödeme kaydedildi.
Söz konusu gündem maddesinin kabulü durumunda 22 Milyon TL'lik yeni bir mahsuplaşma daha gerçekleşmiş olacak…
Takas edilecek yerin 60 bin hektarlık bir Spor Alanı olduğu öğrenildi.
Bir yandan ödenenler diğer yandan mahsuplaşmalar, borç stoğumuzdaki azalma giderek hız kazanıyor… İkinci yılında Volkan Yılmaz ile artı bütçeyi gören Silivri Belediyesi bakalım daha nelere kadir olacak!
YİNE YENİDEN…
Geçtiğimiz hafta 2008 yılından bu yana konuştuğumuz Silivri'den iki yeni ilçe oluşturulması ihtimali yeniden gündemin üst sıralarına yerleşti. Şöyle bir arşive baktım da en son geçen yıl Şubat ayında konuyu yine böyle yoğun biçimde ele almışız. 8 belde belediyesinin kapanması Silivri'deki hizmet ve yatırım süreci açısından artı ve eksileri ile pek çok yönden ele alınabilir de yönetim iradesinin belirleyiciliği unutulmamalı.
Selimpaşa ve Gümüşyaka ekseninde iki yeni ilçenin oluşturulması kadar Silivri'nin İl olması da tartışılıyor yıllardır. İkincisini daha epey konuşacak vaktimiz olacak da yeni ilçeler İstanbul'da hissedilen baskıdan dolayı olasılık artışında.
Ne diyelim?! Hayırlısı olsun…
GÜNÜN SÖZÜ
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.
Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.”
*İhsan Oktay Anar