Engin Akın

Boş İşleri Bırakalım!

Gelinen noktada Silivrispor gruptan çıkmayı garantiledi diyebiliriz. Bunu buraya kadar Kadir Akbulut getirdi hakkını vermek lazım. Bunu da inkâr eden olamaz sanırım. Şimdi normal lig periyodunda takım üst üste 7 maç beraberlik aldığında anlatılanlar aynen devam ediyor. Sanki takım küme düşmüş gibi yapılan yorumlar alınan başarıların üstüne kara bir gölge gibi düşmekte.

Tüm İstanbul’un hemfikir olduğu 5. Grubun Şampiyonlar Ligi olması ya da bir başka deyişle ölüm grubu. Bu takım bu gruptan onca olumsuzluğa rağmen lider çıkmış. Peki, bu şampiyonluğu kaç kişi gönülden yaşayabildi. Sevincimiz o dönem yaşananlardan dolayı kursağımızda, kursağınızda kaldı. Yaşayamadığımız bu grup şampiyonluk sevincini bari bu dönem yaşayalım. İnternette çeşitli haber sitelerinde yapılan yorumları okuyorum da inanasım gelmiyor. Bu kadar mı Silivrispor hastası var. Bırakalım bu işleri.

Şimdi destek zamanı, takımın bu gruptan çıkacağı gün gibi aşikar. O zaman bırakalım da yaşayalım sevincimizi doyasıya. Yapılan yorumlarla birlikte kaçan iştahlar olmasın artık. En azından şu 5 maçlık periyotta duygularımızı gömelim ve bir üst tura çıkmanın verdiği heyecanı doyasıya yaşayalım. Ne zamandır bir üst tura çıkma heyecanını yaşayamadık. İşte tam zamanı yaşayalım doya doya. Öyle ottan böcekten boş konularla vaktimizi harcamayalım. Tüm Silivrisporlular gelecek sezon için hazırlanalım. Gelecek bizim geleceğimiz. Bir başka takım Bölgesel Amatör Lige çıkmıyor o üstüne toz kondurmadığınız Silivrispor çıkıyor.

Bu saatten sonra hiçbir takım mükemmel bir oyun oynayamaz. Yine bu saatten sonra tüm maçlar skora yönelik olacağından dolayı alınan sonuçlara bakmamız lazım. Kadir Akbulut’tan gelen bir oyun anlayışına tüm taraftarlar alıştığı için bize biraz yanlış geliyor. Bu normaldir. Hocanın yaptıklarını da asla onayladığım anlamına gelmesin. Onayladığım tarafları olduğu gibi asla onaylamadığım yanları da var. Bizim asıl bakmamız gereken konu takım üç puanı alıp almadığıdır. Yanlış da oynatsa sonuçta alınan üç puan Silivrispor’un aldığı üç puandır. Yoksa hoca geldiğinden bu zamana kadar aldığı puanları alıp evine götürecek değil.

Şu saatten sonra hiçbir takım kendini riske atmayacağı için birkaç maç haricinde hiçbir maç çekilmez konumdadır. Yani izlemeye bile değmez diyelim. Birde Mesut Tonta seferberliği içinde olanlar geçmişte ne kadar arkasında durdular bunu da bir ara yazılarında anlatırlarsa iyi olur. Mesut hocamın en büyük destekçilerinden biri benimdir. Benim kadar kimse onu anlayamaz. İkimiz de aynı zihniyetten dolayı eziyet çektik bunun için anlayabiliyorum.

Takım kötü oynuyor bunu kimse inkâr edemez. Fakat birde şu açıdan bakalım en azından kazanıyor. Bu çok önemli. İyi oynayıp da kaybedilen maçlara puan vermiyorlar.  Hoca aldığı kararlardan dolayı sorumludur. Aynı zamanda da bu sorumluluğunu yönetimle de paylaşır. Mevcut yönetimdeki insanlar bu takımı nereden ve kimden ne şartlarla aldığını da ne çabuk unuttunuz. Dağılmış ve borç batağındaki bir kulübü alarak toparlayan bir yönetimin geçmişte olduğu gibi onurlandırılmasından yanayım.

Kale arkasında maçı izlerken ben tribündekilerden daha çok heyecanlanırım. Golü yediğimizde en çok ben sevinir, attığımızda da yine en çok ben sevinirim. Sezon bitene kadar, hatta şampiyonluk zevkini yaşadıktan sonra konuşulacaklar konulur, yazılacaklar yazılır, yorumlanacaklar yorumlanır, sallanacaklar sallanır, gidenler gider, kalanlar kalır. Bu kadar basit değil mi?.. Boş işlerle uğramadan en azından şu Bölgesel Amatör Lige yükselme zevkimizi yaşayalım. Hadi kalın sağlıcakla…

25 Mart 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP