Eski konuşulurken söylendiği gibi; ne günlerdi!
Onca sürünmenin, ördek yürüyüşünün, karınca dansının, silahlı ve silahsız hareketlerin üzerine her gece tuvalette itiş kakış sakal tıraşı olmak, postal boyamak ne zor gelirdi...
Küçük demlikler içinde alıp, plastik bardaklardan ( bardaklar cam mıydı yoksa) içilen çayın ve yapılan sohbetin keyfine doyum olmaz... ‘Kadro’ dediğimiz bizden eski askerler başımıza dikilip; " yatın artık torunlar!” diyene kadar da başımızı yastığa koymazdık...
Sabaha karşı üçte kaldırılıp gün aydınlanmadan mıntıka temizliği yapacağımızı bile bile direnirdik uykuya...
Haberin devamı 21.03.2012 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…