Ferhan Tezcan

Böyle rest görülmedi!

1970'li yıllardı. Türk futbolunun da Türk hakemliğinin de gelişmeye başladığı zamanlardı. Futbol Federasyonu başkanlığı da öyle ‘ulufe' dağıtılır gibi herkese verilmezdi. 1960'lı yıllarda Orhan Şeref Apak'ın başkanlığı döneminde adeta ‘Anadolu Devrimi' yaratılmış, bugün 3 büyükler dışında hemen hemen birçok takım kurularak liglerde oynamaya başlamışlardı.

Futbol daha da keyifli hale gelmişti.

Ancak bir sorun vardı.

Elimizdeki kaliteli Türk hakemleri kimseyi memnun edemiyordu. Futbol Federasyonu bu konuyu çözmeye çalışırken, yabancı hakem ile çözüm bulmaya çalışıldı.

Avusturya'dan Wöhrer, Almanya'dan Kreıtleın, Macaristan'dan, Romanya'dan hakemler gelmeye başladılar. Başladılar da konu çözüldü mü? Tabii ki hayır. Oysa 1980'lı yıllarda Ertuğrul Dilek, Hilmi Ok, Özcan Oal, Yusuf Namoğlu, Aykan Köseoğlu, Argun Darıcı gibi isimler ortaya çıkmıştı. Aslında Türk futbolunda gerçekten iyi hakemler vardı.

1974 dünya kupasında ilk kez bir Türk hakemi de görev almıştı:

Doğan Babacan.

Almanya ile Şili arasında yönettiği ilk maçta Şili'nin 'efsane' futbolcusu Cazsely'yi son derece sakin bir tavırla kırmızı kartla oyun dışı bırakması unutulacak gibi değildi.

Daha sonra Coşkun Kutay'lar, Ahmet Akçay'lar, Serdar Çakır'lar, Ahmet Çakar'lar onların ardından birçok isim geldi geçti.

2000'li yıllarda yetişmeye başlayan başta Cüneyt Çakır olmak üzere birçok isim unutulur mu? Bir Selçuk Dereli bir Ali Aydın insanları aklından çıkar mı?

Çıkmaz.

Çıkmaz da.

Merkez Hakem Komiteleri artık bir sezonda iki kez değişmeye başlamıştı. Futbol Federasyonu'nun baş görevi hakemler oluyordu. Kafası kızan hakeme hakaret ediyor arkasından istifa eden Futbol Federasyonu başkanları oluyordu.

GÜNDOĞDU İŞİ ÇÖZER Mİ?

Merkez Hakem Kurulunda bir-iki ay önce daha ligin başlarında bir değişim oldu. Otoritesi ile bildiğimiz MHK başkanı Serdar Tatlı Çaykur Rizespor kulüp başkanı Tahir Kıran'a kızıp ardından Futbol Federasyonu başkanı ile tartışıp görevi bıraktı. Ama Futbol federasyonu ne yaptı, gitti Türk futbolunda ismi bilinmeyen Ferhat Gündoğdu adlı eski bir hakemi Merkez Hakem Kurulu'nun başına getirdi.

Gündoğdu eski Kara Harp Okulu mezunu bir subaydı. Üstelik 2. Ordu Komutanı Hasan Iğsız Paşa'nın da yeğeniydi. Üstelik Futbol Federasyonu başkanı Nihat Özdemir'inde akrabasıydı.

Gündoğdu ilk icraatını bu hafta yaptı.

Hem de nasıl.

Mete Kalkavan'ı tam 8 ay sonra Kasımpaşa-Beşiktaş maçına verdi. Beşiktaş Mete Kalkavan'ı hiçbir maçına istemiyordu. Sonra Fırat Aydınus tam 14 ay sonra Trabzonspor- Adana Demirspor maçında görevlendirildi. Oysa Aydınus ile Trabzonspor'un fizikleri ile hiç uyuşmuyordu.

MHK başkanı bunlarla da kalmadı. Galatasaray ile arası hiç düzelmeyen Cüneyt Çakır'ı Galatasaray  -Altay maçına verdi.

Sonra gitti Fenerbahçe ile adeta kavgalı olan Zorbay Küçük Fenerbahçe'nin Çaykur Rizespor maçında görev aldı.

İşte ligde böyle bir hafta yaşandı. Bunları yapan Merkez Hakem Kurulu başkanına itiraz etmemiz mümkün olabilir mi?

İRFAN CAN'A KIYAK MI?

Futbol Federasyonu, MHK ve hakemler dedik devam edelim. Futbol Federasyonu Ceza Kurulu Fenerbahçeli İrfan Can'a soyunma odasında rakip futbolcu Göztepeli Atakan'a vurması 5-15 maç arası cezayı kapsıyordu. Bu sahneye maçın gözlemcisi şahit olmuş hakem Mete Kalkavan ise görmemişti!

Sonunda karar çıktı ve İrfan Can iki maç ceza aldı.

Bu karar epey ses getirdi.

Kimi Fenerbahçe'nin iki hafta sonra Beşiktaş maçı var onun için kısa kestiler dedi. Kimi de Ali Koç ile Nihat Özdemir'in arası çok bozuk ve başkan Fenerbahçe'ye fazla dokunmak istemiyor diye konuştu. Yani sonunda İrfan Can iki maçla bu olayı yırttı.

AKIL VE İNANÇ

Gelelim felsefeye.

Fransız düşünür Jean Jaures 1910 yılında Fransız Millet Meclisi'nde yaptığı bir konuşmada   ''Çağdaş toplumlarda ki bu toplumların temelinde kendini gösteren fikir ve yaşama ilkesi, akıllı ve eğitilebilir insan kişiliğinin değerlendirilmesinde aklın moral ve etkinliğe duyulan inançtır'' diyor.

Akıl devrimi ancak uzun bir çaba, uzun bir hazırlık, yüzyılların savaşı ile gerçekleşebilir.

Acaba bunu kendimiz içinde örnek alabilir miyiz?

Hoşçakalın

YORUM YAP