“Bu aslında Hâbil ve Kâbil mücadelesi”

“Bu aslında Hâbil ve Kâbil mücadelesi”

11.08.2016 11:24:28

 AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun “Ne canlar verdik... Ne şehitler... Ne gaziler... Nice yiğitler bir bir sıralandı vatan için... Nice yiğitler meydanlarda dizildi sırasını bekledi... Nice canlar eksik kaldı, yetim kaldı... Ezanlar susmasın, bayrak inmesin diye... Aynı hassasiyetlerle buluştuğumuz Silivri Uğur Mumcu Meydanına her an hazır kıta bulunmak kaydıyla bu akşam veda ediyoruz...” çağrısıyla Silivri'de demokrasi nöbetlerinin sonuncusu gerçekleşti.

15 Temmuz'da yaşanan işgal girişimi ardından Cumhurbaşkanı ve Başbakanının talimatıyla milli iradesine sahip çıkan Silivri halkı, Çarşamba gecesi "Nöbetlere virgül koyuyoruz; evlerimizde işyerlerimizde her zaman teyakkuzda olarak meydan nöbetlerini tamamlıyoruz" talimatıyla nöbetlerinin finalini gerçekleştirdi.

15 Temmuz şehitleri ile Çarşamba günü terör örgütü PKK'nın saldırısında şehit olan güvenlik güçleri için Kur'an- Kerim tilaveti ve dualarla devam eden son meydan nöbeti, İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun 27 gecedir programa emek verenlere ve halka ettiği teşekkürle sona erdi.

Demokrasi nöbetlerinde sabırla, inançla milli iradesine sahip çıkan vatandaşlara "Milli İrade Nöbet Beratı" düzenlenerek takdim edildi.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun yol arkadaşlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a desteklerini ifade ettikleri programda, milletimizin birlik ve beraberliği için dualar edildi.

Silivri'de son nöbet gecesine Milletvekili Tülay Kaynarca ve AK Partinin önceki dönem milletvekili adaylarından Yasin Zulbaharoğlu da katıldı.

 

KUTLU: BEN DE SİLİVRİ'DEKİ AZİZ MİLLETİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Meclis üyelerini temsilen Tamer Şişman, Kadın Kolları Başkanı Ülkenur Büke ve Gençlik Kolları Başkanı Orhan Koç ile sahneye çıkan AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, veda konuşmasında şöyle konuştu:

“Az önce Başkomutanımızın milletin mekânındaki konuşmasına şahit olduk. Aziz milletimize teşekkür etti. Ben de Silivri'deki Aziz Milletimize teşekkür ediyorum. Bu Aziz Millet 1071 yılında Sultan Alparslan'ın Malazgirt Zaferiyle bu topraklara adımını atan bir millet. Bu Millet Fatih Sultan Süleyman'ın, Kanuni Sultan Süleyman'ın, Cenneti mekan Abdülhamit Han Hazretlerinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletidir. Aziz milletimiz hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz.

 

“HER AN TEYAKKUZA HAZIR ŞEKİLDE VİRGÜL KOYACAĞIZ”

Başkomutanımızın sözleri üzerine daha güzel söz olmaz. 30 gündür durmadan, yılmadan, yorulmadan, nöbet tutan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Her akşam birlikte çok duygulu anlar paylaştık. Kaynaştık, birbirimizin samimiyeti, coşkusunu ve sevgisini hissettik. Her güzel birlikteliğin, kutlu yolculuğun muhakkak bir noktası, virgülü olacaktır. Başkomutanımız bugün virgül koyuyoruz dedi. Her an teyakkuza hazır şekilde virgül koyacağız. Şiirt'te sabah ezanını imam bir saat erken okuyunca millet meydanlara dökülüyor. Böyle kutlu bir millete sahibiz.

Sizinle böyle özel bir ortamı son kez paylaşıyor olmanın hüznü yanında Başkomutanımızın da ifade ettiği konuya dikkat çekmek istiyorum. FETÖ durur, PKK harekete geçer, onlar durur başka şer odakları harekete geçer. Bugün de ay yıldızlı bayrağımızın göklerde dalgalanması, ezanlarımızın susmaması için, bu vatan ve milletin huzuru için polis ve askerimiz kalleşlerin kurşunlarıyla şahadete ulaştılar. Rabbim mekanlarını cennet etsin inşallah. Hani şair diyor ya “"Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber"… Bizler kutsal dinimizin inancı gereği inanıyoruz ki her şehidimiz rahmeti rahmanda Peygamber efendimizin komşusu olacak. Allah onlara rahmet etsin. Yaralılarımıza da acil şifalar versin. Tüm sevenlerine sabırlar ihsan eylesin.

 

“BU ASLINDA HÂBİL VE KÂBİL MÜCADELESİ”

Şunun net bir şekilde ifadesini gördük. Başkomutanımız bunu aslında çok uzun zamandır söylüyordu. Van mitinginde sesi kısılana kadar bağırarak anlatmaya çalıştı “Bunlar bölücü terör örgütü bunlar paralel terör örgütü” diye. İki yıl önce Başkomutanımızın ifade ettiği o terör örgütünün ne kadar hain, ne kadar kalleş, memleketi ve vatandaşına kendi silahını doğrultacak kadar hain ve kalleş bir terör örgütü olduğuna şahitlik ettik. Bu konudaki mücadele sürecek. Arkamda duran sancak boyları bayrakları Anadolu'yu, Malazgirt'i, dağları tepeleri yırtarak tabiri caizse yol açtıkları mücadeleyi temsil ediyorlar. Bu aslında Hâbil ve Kâbil mücadelesi. Yani bu dünyada iyiler ile kötülerin mücadelesi. Allah hepinizden razı olsun. Bu mücadelenin içinde iyilerin, güzellerin, milletin, bayrağının, kitabının yanında bize saf tutmayı nasip eden Allah'ımıza hamdolsun. Allah o şer odaklarını da kahretsin inşallah. Bugün itibariyle bir virgül koyuyoruz. Ama öyle bir teyakkuzda olacağız ki Siirtli kardeşlerimiz gibi en ufak bir ayrıntıyı yakaladığımızda tekrar vatanımız, milletimiz ve al bayrağımız için meydanlara inebilecek hazırlıkta bekleyeceğiz.

 

“BİRBİRİNE KENETLENEN BİR SİLİVRİ HALKI GÖRDÜK”

15 Temmuz gecesinden itibaren meydanlara çıkan Silivri halkına teşekkür ediyorum. Hakikaten öyle manalı ve anlamlı zamanlar geçirdik ki sizlerle burada tek tek yaşadıklarımızı anlatsak saatler sürer. Ama topyekûn şunu gördük. Irk, din, mezhep, siyasi ideoloji farkı gözetmeksizin birbirine kenetlenen bir Silivri halkı gördük. İnşallah bu kenetlenmeyi devam ettireceğiz, bu tutumu sürdüreceğiz.

15 Temmuz gecesi darbe kalkışmasının yaşandığı ilk saatlerde kendi ailem ve ikinci ailem olarak gördüğüm sizlerden çok değerli mesajlar aldım. ‘Darbe var meydanlara inmemiz lazım arkadaşlar' dediğim anda koşup gelen yiğitlerden Allah razı olsun. Abdestini almış evinden meydana koşarken, abdest suyu halen yüzünde yiğitler gördük. Bu yiğitlerin dik duruşu vatanımız ve bayrağımızın ayakta ve dik duruşu demektir.

 

“HAMURLU ELLERİNİZLE BU SÜRECİ ÖYLE BİR YOĞURDUNUZ Kİ…”

Toplumumuzda bir kez daha gözümüzde büyüdüğünüz; Allah hepinizden razı olsun hanımefendiler. Klişe bir söz var hanımlara söylenen “Elinin hamuruyla karışma”… O sizlerin hamurlu elleriniz olmasaydı Allah muhafaza belki bugün ülkemiz çok daha farklı, kötü bir süreci yaşayacaktı. Siz o hamurlu ellerinizle bu süreci öyle bir yoğurdunuz ki; darbe teşebbüsünde bulunan o şerefsizlere öyle bir ders verdiniz ki… Sizin o dik duruşunuzda biz Nine Hatunu, Zübeyde Anneyi, bu vatana Recep Tayyip Erdoğan gibi dik duruşlu evlatlar yetiştiren Tenzile anneyi gördük. Allah sizlerden razı olsun.

 

“AİLELERİYLE HELALLEŞEREK MİLLİ İRADE NÖBETİNE GELEN YİĞİTLERİMİZDEN ALLAH RAZI OLSUN”

15 Temmuz gecesi meydanlara akın akın yiğitler geldi. Bir kısmı Emniyet Müdürlüğü, bir bölümü AK Parti Teşkilatı e ve diğer bir bölümü Kaymakamlık önünde toplandı. 10 bin'e yakın arkadaşımız o akşam meydanlardaydı. Sıcak yuvalarından helalleşerek çıktılar milli irade nöbetine. Burada da sokaklarda tanklar insanların üstüne yürüyebilirdi, burada da Paralel Terör Örgütü sivil halkın üzerine silah doğrultabilirdi. O akşam anladık ki Rabim nasıl ki Ankara'da o Ömer Astsubayı yarattıysa onun gönlüne o cesareti koyduysa Silivri'deki yiğitlerin gönlüne de o cesareti koydu ve bizim yoldaşlarımız yaptı. Allah o yiğitlerden razı olsun.

 

“BU GÜNÇLERLE BİZ TOPUNUN ÜSTESİNDEN GELİRİZ”

Bu 30 gün boyunca gençler de bize öyle bir ders verdi ki; “Bu gençler kayıyor…” endişelerimiz yok oldu. 7 yaşından 30 yaşına kadar gençler öyle bir dirayet gösterdiler ki kendi adıma söylüyorum utandım. Bu gençlerin dirayeti ile biz değil FETÖ, değil PKK ya da PYD topu da gelse biz bu gençlerle hepsinin üstesinden geliriz.

 

“ÇOCUKLARIMIZ KADAR TEMİZ VE SAF BİR DÜNYAYI ONLARA BIRAKMAK BOYNUMUZUN BORCU”

Bu alana geldiğimizde yağımıza öpücük konduran çocukları selamlıyorum. Rabim çocuklarımıza saf, temiz gönülleri gibi bu ülkede huzur ve mutluluk içinde yaşamayı nasip etsin. Çocuklarımız kadar temiz ve saf bir dünyayı onlara bırakmak boynumuzun borcu olsun. Gözlerinizdeki sevgi ve muhabbet omuzlarımızdaki yükü arttırıyor. Atalarımızın canlarını feda ederek bizlere teslim ettiği bu yurdu gerekirse biz de feda edeceğiz ve sizlere gönlünüz kadar tertemiz bir vatan ve devlet emanet edeceğiz.

İsim isim sayarsam unuturum belki beni affetsinler; geçmiş dönem belediye başkanlarımızdan, ilçe başkanlarımızdan, adını sanını bilmediğimiz bir çok yiğit ablamız, abimize, gençlerimiz, STK'larımızdan Allah razı olsun hepsine teşekkür ediyorum. Varlığınız bu mücadeleye ortak oluşunuz çok kıymetliydi. Cumhurbaşkanımızın o güzel sesinin gür çıkmasına tek etken sizin varlığınız.”

 

“ALLAH BU LİDERİ MİLLETİNİN BAŞINDAN, BU MİLLETİ DE LİDERİNİN ARKASINDAN EKSİK ETMESİN”

Konuşmasına 10 Ağustos'un Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçilmesinin 2. Yıldönümüne işaret ederek devam eden Kutlu, “Bugünün aslında başka bir anlamı daha var. Türkiye'nin karanlık dünyasını milletinden aldığı güçle tek tek karşısına alıp alt eden Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilişinin 2. Yıldönümü. Cumhurbaşkanımızın seçimlerine bir tanıtım filmi vardı. Cumhurbaşkanlığı köşkünün kapıları halka açılıyordu. Bugün orada milleti gördük mü? Gördük. Eskiden o bahçeye başörtülü ya da sıradan başı açık bir arkadaşımızın girdiğini hiç gördünüz mü? Silivri'de oturan bir vatandaşımızın girme şansı sıfırdı. Millet oraya giremezdi bugün ağırlanıyor. Milletin lideri bu arkadaşlar. Allah bu lideri milletinin başından, bu milleti de liderinin arkasından eksik etmesin inşallah” dedi.

 

“MAZLUMLARIN YANINDA KIYAMDA DURMAK BİZİM GÖREVİMİZ”

Kutlu, İBB ve teknik servis elemanlarına, nöbetlerin sunumunu üstelen Türker Yazıcı, İSTAÇ ekibi, Emniyetin önünde bekleyenlere, alanların isimsiz kahramanları yurttaşlara teşekkür ederek, “Rabbim bizi daima birlikte kılsın, sizin gibi yiğit insanlarla sürekli omuz omuza olmayı aynı yolda yürümeyi rabbim nasip etsin. Ben başkomutanımız ve sizinle aynı yolu yürüdüğüm için teşekkür ediyorum. Allah yine aynı safta bizleri buluşturduk. Mazlumların yanında kıyamda durmak bizim görevimiz. Dünyadaki mazlumlara ulaşan tek el bu al bayrağın altındaki eller. Allah kutlu yürüyüşümüzü daimi etsin ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'a sağlık versin” dedi.

YORUM YAP