Cumhuriyetimizin 90. Yılını kutladığımız şu günlerde iki ulusal gazetemizde çıkan resimli haberler kutlama sevincimi bir anda üzüntüye dönüştürdü. Bir yurt içinden, diğeri de yurt dışından olmak üzere korku filmlerini anımsatan bu resimli haberlerde kadınlarımızı nelerin beklediğini görmek üzüntüsünün ötesinde beni çok da ürkütüyor. Balıkesir Mecit Ataklı İlk ve Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Elif K…’nın çarşafvari bir kıyafetle derse girdiğine mi şaşırayım ve aynı öğretmenin velilerin iddialarına göre iktidarın kaldırdığı andımızı bir grup öğrencinin okumasına sinirlenip, öğrencilerini tokatlaması ve hatta ikisinin başını duvarlara vurmasına mı üzüleyim bilemedim. Hele yurtdışı haberlerinde; İngiltere’nin üç büyük üniversitesi Birmingham Metropolitan Koleji’nin Müslüman öğrencilerinin kimliklerini belirlenmemesinin güvenlik riski yarattığını savunarak kampüste peçe takılmasını yasaklaması üzerine, üniversite öğrencilerinin internet üzerinden 48 saatte 9 bin imza toplaması sonucu üniversite pes ederek yasağı geri almış olması bana da pes dedirtti.
1959-1964 yılları arasında açtığım yurtdışı sergilerimin birinde yabancı bir diplomatın bana da sorduğu "Peçenizi ne zaman takıyorsunuz?” sualine esprili bir cevap olarak; "Uyurken gözlerime ışık girmesin diye akşamları takıyorum” deyip bizleri Arap kadınları ile karşılaştırmamalarını, Türk kadınlarının modern kılık kıyafetlerle benim gibi sadece sanatta değil her meslekte yer aldıklarını anlatmaya çalıştım.
Yurtiçi sergilerimin birinde de çarşaflı bir kadın gelip; "Benim böyle çarşafa büründüğüme bakmayın, kocamın zoruyla bu kılıktayım. Kocam benim dünya ile alakamı kesmek istiyor ama ben günde 8 gazete okuyarak etrafımda neler olup bitiyor anlıyorum. Sokağa çıkmamı bile yasakladığı halde ben bu yasağı deldim ve bizim yolumuzu aydınlatan kadınlarımız olan sizi alnınızdan öpmeye geldim” dedi. Şimdi ben de O’nun gibi olup yolunu bulamayan kadınlarımıza soruyorum? Sizin yolunuzu karartanlar kim??? Her şeye rağmen 29 Ekim günü tüm evlerde asılı gördüğüm bayrağımız ve her sene olduğu gibi devasa bayrağımızı tutan binlerce eli gördükçe ve de Belediye Başkanımızın coşkulu konuşmasını Kıraç’ın müthiş konserini haber veren havai fişeklerin gökyüzüne yayılan artistik görüntüsü bana tüm kuruntularımı unutturdu.