Sevginar Sali

Bu Karakaşa İlçe Başkanlığı Verilmez Mi?

Söylenecek o kadar çok şey var ki! Öyle olunca nereden başlasam, nasıl anlatsam deniyor galiba…
Aman ben en iyisi bodoslama dalayım! Bir misafirim geldi… Yakında bizim gazete girişine kamera koyacak birileri…
Ve dedi ki; "AKP'nin ilçe başkanlığına ya Tülay Kaynarca ya da Metin Karakaş getirilecek." Bir süre önce de; AKP ilçe başkanlığının başına ya Hüseyin Turan ya da Metin Karakaş gelecek söylentisi vardı.
'Tülay Kaynarca, milletvekilliğine aday oldu ilçe başkanı olur mu?' diye karşı çıktım.
"Selami Değirmenci'ye CHP İlçe Başkanlığı'nı verseler alır mı?" sorusuna 'Davul zurnayla gider partiye' diye yanıt vermek zorunda kalınca Kaynarca şıkkı ile aklımda ihtimal vermeme karşın 'Acaba mı?' sorgulaması başladı.
Misafirim devam etti; "Kaynarca ilçe başkanı olmak için kılını kıpırdatmayacak. Metin Karakaş olmak için çalışacak"… Aslında Karakaş, çalışmalara çoktan başlamıştı bile. AKP'nin gelecekteki Silivri İlçe Başkanının Metin Karakaş olacağı gerçeği kabak gibi önümde belirginken, kendisini arayıp sormadım.
Aslında aldığım bilgi karşısında ya Tülay Kaynarca'yı ya da Metin Karakaş'ı arayıp adet yerini bulsun diye sormam lazımdı. Onlar da kibarca yalanlama, kabaca kıvırmaya başvuracaklardı. Onları yormamak için Hüseyin Turan'ı aradım. O yorulsun istedim ya da içlerinde en samimi ve konuyla birinci derece alakalı ikinci derece ilgili olmasından doğru, açık yanıt alacağımı umdum. Turan'ın kelimelerle ifade ettiklerinden ziyade ses tonunun anlattıkları soruma yanıt verecek nitelikteydi. Metin Karakaş'ın İlçe Başkanlığı konusunda Hüseyin Turan'ın ser verip sır vermediğini söyleyeyim. Ama ses tonu henüz sır olan konuyu yaymaktaki tutuculuğu dışında, endişe barındırıyordu. Ender Gezici'nin siyasi yararı olmasa bile gelecekte niyet edilen istikbaline engel olmayacağından eminlik, Karakaş'ın giderek malubiyet aktörlerinden biri olmasına karşın parlayan yıldızı oluşuna şaka ve konuyu değiştirme gayreti ile yanıt verirken, gizlemeye çalıştığı tedirginliğin anlışılmayan bir tarafı yoktu.
Karakaş, Hüseyin Turan'dan daha engin siyasi bilgi ve derin kariyere sahip olmasına karşın Silivri koşullarında telafisi mümkün olmayan önemli dezavantaja sahip. Silivrililer, Metin Karakaş'ı çok sevip, takdir edebilir ama onun tarafından yönetilmek 'istemez'! Buna yol açacak sürece destek sunmazlar! Dolayısıyla Karakaş, AKP'nin hiçbir adayı için bu anlamda rakip değil. Ama parti aday gösterir her şeye rağmen orası kendilerinin bileceği iş.
"Siyaset bu. Sevginar, olmaz denilen şeyler öyle bir olur ki!" diyebilirsiniz ben de size katılırım. Ayrıca Silivri'nin üstte aktardığım tespitini ne mantıklı ne de haklı bulduğumu söyleyemem. Ama durum böyleyken görmezden gelmek yanlış veya hatalara yol açan süreçten başka bir getirisi olmayan durum.
Bir Selami Değirmenci örneği, bin hata yaptı daha bin tane yapar ama Silivri halkı ondan vazgeçmez. Her daim arkasından yürüyecek insanlar çıkacak. Değirmenci'yi Silivri sahnesinden kendi hataları ne kadar büyük olursa olsun silmeye yetmedi. Ama CHP, onu bir kalemde sildi.
Bu aralar katılmasam da "Selami Değirmenci bunlardan iyiydi" diyen kişiler ile karşı karşıya kalıyorum itiraf etmeliyim. Değirmenci'nin sevilen yüzü dışında sevilmemesini sağlayan tarafını çok yakından hissetme şansı olan ‘şanslı’ insanlardan biri olarak, yaptıkları ve yapacaklarını özlemle anma noktasında değilim. Bu benim için geçerli, farklı düşünen çok insan çıkabilir.
Gelelim, AKP'nin Karakaş'ına. Amma emin konuştum değil mi?! Beni yalancı çıkartmamak adına Karakaş da Silivri AKP İlçe Başkanlığı'nı kabul eder artık! Duyduğuma göre Yavuz Kaynarca'dan eşinin ilçe başkanlığına izin de çıkmamış zaten.
Karakaş, zaten şu anda AKP İlçe Başkanı'nın boşta bıraktığı tüm görev sorumluluklarını üstleniyor hali hazırda. Görevlendirilmesi sadece yaptığı iş ve üstlendiği sorumluluğa resmiyet kazandırmak olacak.
Ama işinin kolay olacağını söylemek zor! Gerçi üstesinden gelemeyeceği bir şey yok Silivri'ye Belediye Başkanı olmak istemediği sürece!
Karakaş'ın İlçe Başkanlığı'na üzülen, tepki gösteren çok olacak anladığım kadarıyla ama ben sevindim. Sevinemeyenleri ikna etmek de Karakaş'ın derdi ve sorunu.

SOĞUK ŞAKA
Silivri Belediyesi Eski Belediye Başkanı Selami Değirmenci'nin kulaklarını amma çınlattık. Düşünüyorum da CHP'nin Başına da o geçse ne malzeme çıkar basına, Silivri nasıl hareketlenir? Siyaset sahnesinde açan çiçekleri toplamaya yetişemeyiz! Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın bana duymaktan fenalık gelen bir sözü var; "Uyumda bulamadığınız verimi, zıtlıkta arayın" diye. (Bu arada sözü de hatırlayamadım zaten. Melis teşekkürler. Başkan o kadar söyledi ki beynim kabul etmeyi ret ediyor.)
(Özcan Başkan’ım valla sana kötü bir şey demek istemedim! Çok alıngan bu aralar!!!)
Başkanım, Muharrem Aydoğan'ın ilçe başkanlığından istediğin verimi aldığından eminim. Da işte diğer kesimler için aynı şeyi söylemek mümkün mü ondan emin değilim.
Neyse şaka yaptım zaten! CHP'nin içindeki Değirmenci karşıtlarına göre oldukça da soğuk bir şaka oldu, farkındayım! Öyle bir şey olursa ben de sizlerden olurum hatırınız kalmasın!

SİRKECİOĞLU DARBELERİ
Aaaa, Adil Abi sitem etti geçenlerde; "Ne oldu Kazananlar Kulübü'nden oldun hiç söz etmiyorsun!" diye. 'Ne söz edeceğim, boyum mu uzadı ki!?' dedim, attığı taş kafama gelmedi, mideme oturdu. Kafam sağlam yani!
"Gölge Başkan konusuna değinmişsin. Yazma" dedi. "Sözünü ettiğin kişi gölge falan değil belediye başkanı" diye de indirdi ikinci darbeyi. Of of offf.
Benim bunları hazmetmem biraz, (epey mi desem) zaman alacak. Onun için büyük sözü dinlemeye karar verdim. Birileri de sokağın sesine kulak verir artık inşallah!

IŞIKLAR'A ÇETİN DESTEK
Veee Ömer Çetin, sahalara döndü. Gidişi pek bir sessiz olmuştu, dönüşü muhteşem olur inşallah. Çetin'in varlık önemini anlatacağım ama yanlış anlaşılacağımdan adım gibi eminim. Çünkü doğru anlama şansı yok ilgili kişilerin. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın eleştirilere maruz kalan özelliklerinden yola çıkarak Çetin gibi bir kişinin yanında olması zorunlu. Bizim Başkan, biraz fazla cool, resmi, kuralcı, prensipli, düzeyli, seçici, mesafeli… Ama muhatap olduğu kişiler sadece üst düzey kimseler değil. Kimseyi küçük gördüğümden değil, ama hayat herkese eşit ve adil davranmadığı için birimiz yıldızlarda gezerken, bir başkamız yerin altında sürünüyor olabilir. Işıklar, fikir, teori adamı kaldı ki kendi üzerine düşeni yapsa bile kamuoyunun nabzını tutacak, istediği şekilde yönlendirecek bir ekibi yok. Kasıla kasıla bir şeyler anlatmaya çalıştım ama bilmiyorum başarılı olabildim mi? Derdim kimseyi kırmak değil, ama attan indirip eşeğe bindirdiğiniz insanlardan atı koşturdukları duruma getirmesini istemek mantıklı, pek de mümkün değil. Amaaan anlatamıyorum işte. Ömer Çetin, gazetecisiyle gazeteci, siyasetçisiyle siyasetçi, enteliyle entel, yolunu kaybedene rehber vb. şekillere girecek, Silivri'nin altını üstünü, kazanmayı ve kaybetmeyi bilen bir adam. Özetle Silivri'den önce Başkanı'na faydalı olabileceğine güvenmek istediğim bir insan; (ilkinde pek bir acayip olmuştu) Hayırlı olsun! Hiç kesin konuşamıyorum güvensiz yaptı beni bu hayat ve yaşadıklarım! 

YORUM YAP