Bu nasıl imar anlayışı, bu ne biçim yapılaşma?

Müberra Duman, imar izni alırken arazisinin bir kısmını kamunun kullanımı için Silivri Belediyesi’ne terk etti. Kamu yararına verilen yerin daha sonra Belediye tarafından Güçlüsoy İnşaat’a satıldığını ifade eden Duman, firmanın inşaat çalışması başlatmasıyla yaşadıkları sıkıntıları aktardı. İnşaatı süren yeni binanın oturdukları Fatmagül Apartmanı’ndaki dairelerin balkon ve oturma odalarını kapattığını paylaşarak, isyanını dile getirdi.

Duman, iskanlı ve kamuya terk edilen bir yerin özel şahsa satılamayacağını, Kadastro ve belediye arasında bir oyun olduğunu iddia ederek, yaşanan haksızlıklara bir son verilmesini istedi. Duman’ın iddiaları şu yönde: "486 m2 56 cm olan arazimi müteahhitte verdim ve karşılığında 5 kat aldım. Sokak yapılması için yola terk verdim. Bunun üzerine arazim köşeye geldi. Yol olarak verdiğimiz arka tarafta öndeki iki katlı bina nedeniyle yol 4 metre 30 cm olarak yapıldı. Aslında projede yol 7 metre. Kadastroya gittim ve yolun 7 metre olacakken ne sebeple 4.30 olarak yapıldığını sordum. Bana, o inşaat nedeniyle o şekilde yapıldığı ve yıkıldığı zaman yolun geri alınacağı ve normalindeki gibi 7 metre olacağı söylendi. Yan bina 5 metre geri çekiyor. O inşaata ‘sen de 5 metre geri çek’ deniyor, onlar ‘ben çekemem’ diyor. Silivri Belediyesi ile Kadastro arasında bir şeyler çevriliyor!

Yan binanın yan tarafındaki A, B, C olan 3 parseli benim binamın ön tarafına kadar getirdiler ve oturma odasının camları kapanıyor. Alt katlar kapandı, şu anda 4. katın kolonları atılıyor. Balkonumun da yarısına kadar geliyor, balkon yapacaklarmış artık oradan kişi rahatlıkla evime girip çıkabilir. Silivri Belediyesi’ne müracaat etmeye gittik. Kendimizce, ‘Böyle bir şey olmaz, burası da bize ait bir yer, araziyi nasıl şahsa verebilirsiniz?’ dedik. Belediye, ‘Sana ne, seni ilgilendirmez’ diyor. Bizi nasıl ilgilendirmez ki, orayı biz terk ediyorsak özel bir şahsa asla veremezsiniz. Silivri Belediyesi o kişiye satış yapmış herhâlde sesini çıkarmıyorlar. Şimdi beyefendi inşaatı yapıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne de dilekçe verdim ama herhangi bir sonuç gelmedi. Sonra "Yapabilir” gibisinden bir kağıt geldi. Büyükşehir’e telefon açtık, ‘Silivri Belediyesi tarafından size konuyla ilgili bir kağıt gönderildi mi’ diye. ‘Hayır, bizim elimize bir kağıt gelmedi, gelmediği için de konudan haberdar değiliz. Silivri Belediyesi ile ilgili zaten bize bu şekilde sürekli şikayetler geliyor. Tek siz değilsiniz’ denildi. Verdiğim dilekçelerin hepsi elimizde.

Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş’a gittik geçtiğimiz gün. Metin Bey bize Kaymakamlığa da dilekçe vermemizi, bir de orasının araştırma yapmasını ve ona göre bir şeylerin yapılması gerektiğini söyledi. Kaymakamlığa da başvuruda bulunduk.

Nereye başvurduysak hep önümüze engel çıkıyor.

İSKİ, kanalizasyon kanallarını benim balkonumun önüne yaptı. Yapacakları gün itiraz ettik. Kanalizasyonu burada yapamayacağını ve inşaatı neredeyse oraya yapmasını söyledik. İSKİ’ye gittik, projeyi çıkardılar, baktığımızda inşaatların tam ortasında olduğunu gördük. Telefon açtılar, ‘Hemen durdurun, yapmayın, yanlış yapıyorsunuz’ diye. O gün atışmalar neticesinde topladılar malzemelerini çekip gittiler. Aradan geçen 2 günden sonra Güçlüsoy İnşaat Necmettin Bey’in elindeki projede uca doğru çizilmiş durumda gördük. İki gün önce İSKİ’de bu projeyi gördüğümüzde ortadaydı. İSKİ’den geldiler başladılar yine kazmaya. Bize, ‘Yanlış anlaşılma olmuş kusura bakmayın ama buradan olacak’ dediler. Kanalizasyon kanalları üzerine beton da döktüler, yarın öbür gün tuvaletler tıkandığı zaman bütün pislikler apartman içine gelecek. Güçlüsoy İnşaat’ın yaptığı bütün inşaatlar iskan alamıyor, yasal olmadığı için. Ama Silivri Belediyesi de bunu kolluyor.

Berrin Hanım, Semra Hanım, İmar Başkanı Ayhan Bey, Harita Mühendisi Süheyl Kırkıcı… hepsi bize karşı ayaklandı. Hatta Berrin Hanım bize, ‘Yan tarafın arazisine 40 cm girmişsiniz, bize 1 daire karşılığa para ödeyeceksiniz’ dedi. ‘Bana ait olan bir araziye nasıl girebilirim kaldı ki böyle bile olsa belediyen imarı verirken gözü neredeydi?’ dedim.

Özcan Işıklar ile de birebir görüştük, biz elinden geleni yapacağını söyledi. Hiçbir şey yapıldığı yok. Bu sadece benim problemim değil kaç kişiyle konuştuysam aynı problem var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar telefon açtım. O kişiler hakkında gereğini yapacağını ve bütün evraklarımı göndermemi istedi. Cumhurbaşkanlığı’na da gönderdim ama bekliyorum sonuç gelmedi daha. Bu, Güçlüsoy İnşaatın yapmış olduğu bir pislik.

Ak Parti’nin zemin etüdünü yapan bir beyle konuştum, ‘Rıfat Bey’le ben yaptım bu etüdü, biz böyle bir yanlışı nasıl yapmışız’ dediler. Haneme tecavüz edildi. Komşularımızla birlikte dilekçe verdik, onlar da bu konudan şikayetçi. 22 Nisan’dan bu yana uğraşıyorum, sinirlerimiz yıprandı.

Metropol Fm’de geçtiğimiz gün Özcan Işıklar bir demeç verdi; ‘Biz imar kaçakçılarına karşı elemanlarımızı gönderiyor ve ceza yazdırıyoruz’ diye hemen yayına bağlanmak istedim ama telefona bağlamadılar.

CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu da Küpe Fm’de aynı demeci verdi ve beni yine gö-rüştürmediler. Bana dönüş yapmalarını söylemiştim, aradılar. ‘Hanımefendi niye böyle bir şey yapıyorsunuz, Silivri’nin huzurunu bozmaya niyetiniz mi var?’ dediler. Telefonu kapattığım gibi ilçe binasına gittim. Dönüyoruz dolaşıyoruz aynı yerdeyiz. Kimseye bir kastımız yok hakkımızı arıyoruz; adalet istiyoruz.”