Gel gör ki, yine basından öğrendiğimiz kadarıyla bu zat Sayın Başbakanımızı ziyaret ederken Ülkemiz ve Sayın Başbakanımız için öyle sözler söyledi, öyle övgüler düzdü ki, kulaklarıma inanamadım… Meğer ne kadar çok seviyormuş bizi… Dünya bir yana, biz bir yanaymış. Herkes bir yana Sayın Başbakanımız bir yana… Gayet tabii ki, bu haberleri, yandaş medya üretmemiş ise…
Neyse... Başbakanımızı sevmesine şaşırmam. Sevebilir. Özel bir hukuku olabilir. Amerika Birleşik Devletleri çıkarları gereği sevebilir. Bu da normal… Hani derler ya, ülkeler arası dostluk laftadır, ülkeler arası çıkarlar söz konusudur… O nedenle Sayın Başbakanımızı çıkarlarına uygun bulmuştur. O nedenle de sevmesi gayet normal…
Ülkemize geliş sebebini, Başbakanımızı hasta yatağında neden rahatsız ettiğini yakında öğreniriz…
Ama… Biz yine de bu ziyaret üzerine yorum yapalım isterseniz…
Birincisi… Sayın Amerika’nın bu ikinci adamı Joe Bidon’un Sayın Başbakanımızı ziyaretinin sebebi belki de yakın komşumuz Suriye Devlet Başkanı Esad’a selam göndermek olabilir. Malum etraf çok karışık…
İkincisi… Amerika’nın bu iki numaralı adamı Başbakanımızın BOP Eşbaşkanı olduğunu hatırlatmaya gelmiş olabilir. Ki, büyük bir ihtimaldir bu…
Üçüncüsü… Arap Baharı çerçevesinde bölgedeki gelişmelerde Türkiye’nin, bölgede muhalif diye adlandırılan isyankârlara yapmış olduğu desteği yeterli bulmamış veya daha fazlasını istemek için gelmiş olabilir…
Dördüncüsü… Ülkemize yerleştirdiği füze rampaları konusunda yeterli güvenlik alınıp alınmadığını kontrol için gelmiş olabilir…
Beşincisi… Bu ziyaretin amacı İran ve Suriye’ye saldırı konusunda ihale sizde kaldı. Bu işi siz daha iyi becerirsiniz. Bizden takviye isteyin yeter, demek için gelmiş olabilir…
Altıncısı… Bu olasılıkların tamamını konuşmak için gelmiş olabilir…
Yedincisi… Hiçbir iş için değil, Sayın Başbakanımızı çok seviyordur. O nedenle, duyar duymaz, insani bir görev olarak, kolonyasını alıp hasta ziyaretine gelmiştir…
İyi haftalar…
SEN BİZDENSİN
İstanbul Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş daha önce yapmış olduğu bir ziyarette Hasan Özvarnalı İlköğretim Okulu için “kapalı spor salonu “ sözü vermişmiş…
Öğrenciler hafta içinde Silivri’ye yapmış olduğu ziyarette hatırlatmışlar…
Yanındakilere “not aldırmış, âmâm” demiş…
Ayni gün, öğleden sonra Fener Köyü ziyareti vardı. Muhtar Muharrem Eren, Köyün her tarafını pankartlarla donatmıştı…
Pankartlar, Varnalı İlköğretim Okulu öğrencilerinden farklıydı. Tamamı Başkanı övüyordu. Ayrıca, Davul zurna ekibi eşliğinde çevirme faslı v.s...
Kadir Bey kendilerine biçerdöver vermişmiş… Reklam öyle yapıldı… Sonradan açıklanıyor, sponsor bulunmuş, yani birine verdirilmiş... Muhtarımız maharetli…
Lakin… Biliyorum ki, Silivri’de Orman Köyü niteliğinde tam (13) tane köy var… Bir tek Fener Köyü’ne Biçerdöver, verip kalan (12) köyü yok sayılmış… Bu bir çeşit ayrımcılıktır… Ve Sayın Muhtarımız, ayni zamanda Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı…
Ne demişler “Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar” benden hatırlatması…
Neyse… Sayın Muhtarımız… Sayın Topbaş’a Fener Köyü’nün anahtarını da takdim etmiş…
Törende en ilginci… Anayasa Değişikliği için yapılan Referandumda olduğu gibi, galeyana gelip “AKP’li bir muhtar olmaktan guru duyuyorum” demiş… Hayırlara vesile…
Haberin devamı 12.12.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…