AK Parti Silivri ve İBB Meclis Üyeleri AK Parti İBB Meclis Grup Başkan Vekili M. Ergün Turan ile görüştü. Konu, Silivri’de büyük yankı uyandıran sahil ve merkezin 1/5000’lik planları. Turan diyor ki; "Meclisimizden AK Partili ve CHP’li meclis üyelerinin oy birliği ile geçen bu plana ilişkin ithamlar bazı çevreler tarafından kasıtlı olarak SİYASİ MALZEME OLARAK KULLANILMAK İSTENMEKTEDİR. Herkes çok iyi bilir ki, planlar askıya çıkar, itirazlar dikkate alınır ve değerlendirilir. Sanki itiraz süreci ortadan kalkmış ve hak sahiplerinin mülkleri birileri tarafından gasp edilmiş gibi bir hava yaratılmasını hayretle gözlemledim. Hak sahipleri rahat olsun. BURADAKİ SİYASİ İRADE; onların talepleri doğrultusunda, merkez haklarını geri verecek şekilde planı yeniden şekillendirecektir.” dedi.
Konuyu kimin ‘siyasi malzeme’ olarak kullandığı konusunda aklım karıştı. "Buradaki siyasi irade planı yeniden şekillendirecektir” vaadinde bulunan konuyu siyasi malzeme yapmıyor herhalde?!
Siyaseti kamu kurumlarından çıkartın, burada kullanmayın diyeceğim ama olmuyor… Neden mi? Silivri’de de tam tersi bir durum yaşanıyor çünkü… "Biz CHP’liyiz belediyedeki işlerimizde kolaylık bekliyoruz” diye sitem eden edene… Ayrıcalık değil istedikleri… Bugün olabilecek işin zamana yayılmaması veya belirsizliğe terk edilmemesi… Yasal çerçevede yapılması mümkün olan işlerinin olmasını istiyorlar… Tabi aynı siyasi anlayışı paylaştıklarından biraz daha empati…
Zor siyasilerin işi çok zor… Eşitlik olayı çözmüyor ama adaletsizlik her şeyi yerle bir ediyor…
Tıpkı Esenyurt’ta (AK Partili yerel iktidar) fazladan 40 bin konutun yapıldığını görmeyen İBB’nin, Silivri’de (CHP’li yerel iktidar) kümes yapan köylüyü anında fark etmesi gibi bir adaletsizlikten söz ediyorum ve de tabi sonuçlarından!
BELEDİYECİLİK; HALKLA İÇ İÇE OLMAK
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’nın Silivri ziyaretinin yankıları devam ediyor. Sadece başka belediyelerin bizimkiyle kıyaslanması değil, kişiler ile ilgili bu tarz yaklaşımlar da bazen çok doğru sonuçlar doğurmuyor. Hani derler ya "Zayıf karne alan çocuğunuza "Bak Ali’nin karnesi ne kadar iyi, onun kadar başarılı olamadın” demeyin” diye…
Her insan özeldir ve kendine mahsus özellikleri vardır. Uzmanlar kıyaslanmanın kişide özgüven eksilmesine neden olarak, içine kapanmasını beraberinde getirdiğini söylüyor. Kıyaslama yerine kişinin yeteneklerini keşfederek o yönlerine vurgu yapmanın yanı sıra eksikliklerini tamamlama noktasında iş birliği yaparak destek olunmasının başarı getireceği vurgulanıyor.
Bağcılar’ın çok başarılı belediye başkanı olabilir, "Allah bağışlasın” Silivri’ye bir faydası yok bu durumun. Başarısını borçlu olduğu bakış açısına dayandırıyor Çağırıcı, "Hizmetlerimizin temelinde insan var” diyor. O bizde de var; Özcan Işıklar da farklı bir şey söylemiyor. Formülü bulduktan sonra bir de uygulaması var problemin çözümü için. Halkla iç içe olmak gerektiği zaten ezber olunan bir öneri. Hem Silivri’yi yönetmek hem de halkla sürekli iç içe olmak sürecinde kopukluk oluyor anlaşılan. Belediye Başkanı bürokrasinin içinde boğulursa ki boğulmamasına imkan yok öyle bir ülkede yaşıyoruz maalesef, halka ayıracak ne hali ne vakti kalır.
Başkalarının başarısı bize ne referans olur ne çare… Ne varsa Silivri’de var, ne çıkarsa gene buradan çıkar… Her işte başarının formülü de geliştirildi günümüzde. Kısır çekişmelerimiz ve siyasi engeller ortadan kalkarsa Silivri’de kendine gelir…
YILDIRIM’A TEPKİLER
CHP’li belediye meclis üyesi Şenel Yıldırım ile bir kamu kurumunda yazı işleri müdürü olan ortağının faaliyetlerini takibe aldığımı ifade etmiştim. "Sen zahmet etme biz senin yerine takip ediyoruz” diye telefonlar yağıyor. Ne kadar çok seveni varmış Yıldırım’ın belirteyim istedim!