Her şeyimiz tamdı; termik santralimiz kusurdu, biraz daha kış uykusu modunda kalırsak o da olacak.
Adına “Çerkezköy Termik Santral”i denildiğine aldanmayın… Yapılmak istenen santralin büyük bölümü Silivri'de, bir kısmı da Çerkezköy'de kalacak. Daha doğrusu santralın 600 dönümü Çerkezköy'de, 4 bin 850 dönümü ise Silivri'nin Çayırdere, Beyciler ve Büyük Çavuşlu mahallelerimiz arasında.
Gerçi alanın tamamı Çerkezköy sınırları içinde kalsa ne olacak?
Komşu komşunun külüne muhtaç hesabı; orada meydana gelecek her türlü olumsuzluğu iliklerimize kadar hissedeceğiz. Nedir bu verimli toprakları mahvetme azmi anlamak mümkün değil! Dünya yenilenebilir enerji destanları yazarken, biz kendi ayağımıza sıkma konusunda inadın hezimetini sahneliyoruz.
Bir karış toprak bırakmayana kadar yıkın, yok edin, mahvedin bakalım!
Seyirci ve sesiz kalanların çilesi de yeni başlıyor anlaşılan…
Bir tarafta iğne ile kuyu kazarcasına, tarımla gelecek diye çırpınan zihniyet diğer yandan tozu dumana katarak gelen rant baskısı… Sadece tarım toprakları ve doğayı yok etseler iyi! Dünyanın geleceğini mahvediyorlar…
Allah'ım sen bizi koru; ranttan gözü dönmüş kullarının insafına bırakma, cehalete kurban etme…
GÜZELLİKLERİN SUKÜNETİ, EKSİKLİKLERİN GÜR SESİ
Önder Yılmaz Tiyatro Sahnesi açıldı açılalı salon her programda dolup taşıyor. “Silivri'de tiyatro yok” eleştirilerini en sık ve gür biçimde dile getirenlerden ses seda çıkmıyor tabi. Silivri'de tiyatro eksiklik miydi? Eksiklikti. Ama kaçımızın hayatında tiyatroya gitme alışkanlığı ve ne ölçülerde var o da ayrı mesele. En son üniversitede gittim… Profesyonel anlamda da ilk deneyimimi bu süreçte yaşadım. Ahmet Uğurlu'nun tek kişilik bir oyunu ile açtığım perde, zihnimde hala cap canlı. Başka hiçbir şeye benzemeyen, sizi etkisi altına alan tarifsiz bir sihir; tiyatro. Bana soracak olursanız ibadet etmek için nasıl ki ibadethane şart değilse, kültür ve sanat etkinlikleri için de kurumsaldan ziyade kişisel inisiyatif çok önemli. Varlığı iyi olur tabi. Olmayınca şikâyet etmek yerine yaratıcı olmak açısından konuya eğilmenin önemine inanıyorum. Silivri'de sessiz sedasız meydana gelen küçük mucizelere ışık tutmamız gerektiği düşüncesiyle yazdım bu satırları. Yoksa belediyenin yerine getirdiği zaten görevi. Silivri Belediyesi Kültür Müdürlüğünden tiyatro salonumuzdaki etkinlikler hakkında bilgi alın, yerinizi ayırtın.
BİR DE SONA GELİNMESEYDİ!
Dünkü yağışın ardından Boğluca Deresi'nin aldığı hale bakınca, bir ay önce bu durum yaşansa sonuçlarını kimsenin görmek ve bilmek istemeyeceğini düşündüm. İSKİ tarihi köprüye dokunamıyor malum Anıtlar Kurulu engeli. Dere yatağının genişletilmiş olması büyük bir şans şu andaki durumda. Dere yataklarını genişletmek kadar kolay olsa keşke tarihi köprü ayaklarını açmak da! İSKİ açısından dokunulmazlığı olan tarihi köprülere beton dökmek için dokunulduğundan, taşkın da üzerinden ve çevresinde ne buluyorsa alıp götürme imkanına sahip olmuş vaziyette!
Çok ciddi mesafe alındı da bitsin artık şu Boğluca da etrafındaki insanlar, Silivri rahat bir nefes alsın!