Sevginar Sali

“Bu sofralar sizin” demek kolay…

Silivri Belediyesi Ramazan'da çok ciddi bir iftar maraton performansı ortaya koydu. Adeta salgının etkisinde geçirdiğimiz iki yılın Ramazanlarının acısı çıkartıldı. Son hafta neredeyse bir akşamda 3-5 açık iftar düzenlendi. Önemli bir bölümü de Silivri Belediyesi ile Başkan Yılmaz'ın sponsor vasıtalı katkıları ile hayata geçti.
Yer yer aynı mahallede oturanlar, aynı memleketten gelenler, aynı mesleği icra edenler, aynı sıkıntıları yaşayanlar, aynı dünya görüşünü paylaşanlar ama daima kim olduğu, nereden geldiği, neden geldiği sorulmadan bu gönül sofralarında isteyen herkes, dileği kadar kendine yer buldu.
“Bu sofralar sizin” cümlesini kurmak kolay, bize bunu benimsetmek başarı. Boş bulan koltuğa oturduğunuz gibi yemeğiniz geliyor. Yiyip, içip kalkıp evinize gidiyorsunuz. Hesap soran yok, “Kaldır sofrayı” diyen de…
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'a her alanda olduğu gibi bu husustaki azmi için…
Bir eylemle tek değil, daima çok şeye hizmet etme tutarlılık ile istikrarı adına…
Tüm bu süreçlerde Başkan Bey'e eşlik eden ekibi, bütün sofraları kuran kaldıran, yemekleri hazırlayan emekçilere...
Teşekkürler.
Hayrını sadece karın doyurmanın ötesinde bu kentin ruhunu da besleme, tazeleme yolunda değerlendiren hayırseverlerden de Allah bin kere razı olsun.

SİLİVRİ'NİN GELECEĞİ EPEY AYDINLIK!
Silivri Belediyesi Selimpaşa Kapalı Pazar Yeri ve Güneş Enerjisi Santrali Projesi ile ilçe ekonomisine katkı sunup, belediye giderlerinde tasarruf amacı güderken, yenilebilir enerji hususunda da ciddi bir adım atıyor. Selimpaşa santralinin Silivri Belediyesi'nin elektrik maliyetini yarı yarıya düşürmesi beklenirken, Gümüşyaka Pazarı ile ilgili bu husustaki ikinci yatırımla beraber tamamının karşılanmış olabileceği hesap ediliyor. Anlayacağınız aydınlık yarınlara emin adımlarla ilerliyoruz : ) Sorunlar karşısında direnç yerine çözümler hususunda kararlılık gerek sanki.

KENDİNİZE İSTEMEDİĞİNİZİ BAŞKASINA DİLEMEYİN!
Dikkatinizi çekiyor mu her parti kendi tabanına birlik, beraberlik mesajı veriyor. “Birlik, beraberlik, dayanışma içinde olmazsak güçlü olmayız, başarılı olamayız” diyor.
Ama misal; Gezi Parkı Davasının kararı gibi gündeme gelen konularda karpuz gibi ikiye bölünüyoruz. Hemen karşı çıkanlar/destekleyenler olarak uçlara ışınlanıp, oklarımızın uçlarını sivriltmeye koyuluyoruz. E peki bu iştahla uçları sivriltilen farklılık ve zıtlık okları toplumun diğer kesimlerini hedef aldıktan sonra, toplumsal birlik ve beraberliğin uğradığı sabotajın bizden götürdüklerini ne zaman göreceğiz?!
Kendimiz gibi düşünen belli azınlıklarla sadece birlikte hareket edip parçası olduğumuz geri kalan toplumsal bütünü yok sayıp, hor görüp kendi ayaklarımıza daha kaç kurşun sıkıp ilerleyemememizden dert yanacağız?
Ülkesi ile milletinin zarar gördüğünü göz göre göre yanlış yapan, hatadan dönmeyenler mi en vatansever, milliyetçi ya da halkçı!?
Atatürk'ün "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır" kulağımıza her daim küpe olsun. Kendiniz için istemediğiniz hiçbir şeyi başkası adına dilemeyin. Hatlar karışır kendinizi başkası için kazdığınız kuyuda buluverirsiniz.
Korkutmaya ihtiyaç duyan korkandır, korkaktır. Ancak hiçbir şey çoğalarak yok olmaz.

Herkese mutlu bayramlar...

YORUM YAP