Bu Yangını Silivri Yanmadan Söndürün

Seçim hareketliliği Silivri’yi iyiden iyiye etkisi altına aldı.
Silivri-Ankara hattı yoğunluk kazanırken, ilçede hareketlilik de aynı oranda artış gösteriyor.
Pazar günü yeni yaşını kutlayan CHP İstanbul Milletvekili Aday Adayı Selami Değirmenci’yi kutluyorum. Siyasi hayatı boyunca hedeflediği başarının yeni yaşıyla birlikte gerçekleşmesini dilerken, her şeyden önemlisi sağlık ve huzur diliyorum kendisine.
Yeni yaşlar, yeni döneme giren siyasi ortam ve ilişkiler…
Cuma günü Silivri Belediye meclisi tarihi bir fırsatı tepti… Ak Parti, hemen inşaata başlamak için meclisin tahsis kararını bekleyen Aydın Üniversitesi’ne “Siz özel üniversitesiniz, Hazine’ye ait yerin size tahsis edilmesine izin veremeyiz” dedi.
Mecliste Ak Parti Grup sözcüsü ret kararını Hazine’ye ait yer ile ilgili belediyenin tahsis yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle açıklamakla yetindi. Oysa Marmara Üniversitesi’ne tahsis edilen ve Ak Parti’nin onay verdiği yer de Hazine’ye aitti.
İlk bakışta çelişki örneği oluşturan muhalefetin ret kararı özel/devlet üniversite ayrımı ile biraz hafifledi ama hepsi o kadar. Yok olmadı. Silivri olarak biz üniversite gelsin ekonomi canlansına odaklanmışken “Yok özel üniversite öğrencisi gelmesin devlet üniversitesi öğrencisi gelsin” anlamına yorumlanabilecek ayrım siyasi gerekçeden başka bir şey ifade etmez çoğunluğa.
Hazine’ye, yani kamuya ait olan bir yeri özel üniversiteye tahsisi bir parça gerekçe sayılabilir ama Silivri’nin değerlerini günümüzde geçerli bir gelire dönüştürmezsek sahip olduklarımızın da pek bir anlamı kalmıyor. Aydın Üniversitesi’nin Silivri’yi seçme nedenleri ve hedeflerini Mart ayı ilk oturumunda mütevelli heyet başkanının açıklamalarından okumuşsunuzdur.
Muhalefet belki Karakaş’ın yokluğunda ya da açıkladığı ile gerçek düşüncelerinin farklılığında kendini anlatamadı. Bu yüzden de kararının ardından “Işıklar iş yapmasın, iktidar güçlenmesin” düşüncesi ağır bastı. Muhalefet bu düşüncenin pençesinden kurtulmadıkça Silivri’ye kaybettirdiği suçlamalarından kaçamaz. Kaybettirenlere ise halk sandıkta kazandırmaz. Cuma günü Silivri Meclisi’nden oyçokluğu ile geçen süreç iktidara uygulama yönünden bürokraside daha çok uğraş anlamını taşımakla birlikte siyaseten kamuoyunda işlediği “muhalefet çalışmalarımızı baltalıyor” a ciddi bir argüman oluşturacak.
Son gelişmeye rağmen iktidarın muhalefetle yaktığı barış çubuğunu söndürmeye niyeti yok. Muhalefetin başkanı da aynı kararlılık içinde görünüyor. Biraz da bunun için Işıklar, bildiğimiz sert söylemleri yerine, Aydın Üniversitesi’ne yer tahsisini oybirliği ile geçiremeyeceğini anlayınca “takdiri kamuoyuna bırakıyorum” demekle yetindi. Devamı 14 Mart 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde