Başarı hikayelerini, kulübün tohumlarının atıldığı günlere dönerek anlatmaya başlayan Can, "Biz Silivri'de 2002 yılı Kasım ayında öncelikle İl Spor Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerimize başladık. Ufuk hoca ile tanıştığımızda ben Baldöktü İlköğretim Okulu'nda Okul ve Aile Koruma Başkanlığı yapıyordum. Ufuk hoca ile tanıştıktan sonra kendisinde samimiyet ve ciddiyet gördüğüm. Kendim de sporun içinden geldiğim için Ufuk hoca ve çocuklarla birlikte tekrar spora başladık. Biz başladığımızda herkesin tepkisi 'bunlar iki üç ay sonra kapatırlar' şeklinde oldu. Biz gerçekten hocaya inanarak güvenerek bu yola baş koyduk. Birlikte ilk önce İstanbul genelinde sonra Türkiye genelinde çalışmamızın ve verdiğimiz emeklerin karşılığını almaya başladık. Gittikçe de keyif almaya başladık. İlk önce İstanbul'da üçüncülük madalyası aldığımız zaman havalara uçmuştuk. Ondan sonra gün geldi İstanbul birincisi olduk takım olarak. Ondan sonra Türkiye'de dereceler arka arkaya gelmeye başladı. Türkiye üçüncülüğünden başladık sonra Türkiye birinciliği geldi, biri Minikler’de, biri Yıldızlar’da. 3 tane Türkiye üçüncülüğü aldık. Bugün, kulüp olarak şampiyonalara katılmaya başladığımız 2005 yılı itibariyle 3 tane Türkiye birinciliği, 3 tane Türkiye ikinciliği, 8 tane Türkiye üçüncülüğü madalyamız var" diye konuştu.
"ALDIĞIMIZ DESTEK YETERSİZ"
Peki, neydi bu başarının altındaki ekonomik altyapı. Kimler destek verip teşvik ediyordu Silivri Tekvando Spor Kulübünü? İşte sorunun yanıtı Can'ın ağzından: "Kulübün finansörü yüzde 90 Hüseyin Can, %10'u da Belediye'den araç aldık. Yerine göre bize maddi destek de verdiler Silivri Belediyesi olarak. Ancak geçen sene Silivrispor'un bir futbolcusuna vermiş olduğu parayı bize vermiş olsaydı, biz en az Avrupa'da 4 sporcu ile mücadele ederdik. Ve kesin bir de Avrupa Şampiyonu çıkarırdık"
"UFUK HOCADAN
ÇOK MEMNUNUZ"
Antrenörleri Ufuk Aysel'in de elde edilen bu başarıda büyük bir paya sahip olduğunu dile getiren Can, "Hocamız geçen sene Erdoğan Tekvando'da yapılan ankette, yılın antrenörü seçildi. Ufuk gerekten düzgün, efendi kişiliği ile kendisini her yerde belli eden bir antrenör. Türkiye Şampiyonasına gittiğimiz zaman biz kendimizden emin, sporcuya yakışan hareket ve tavırlarla işimizi yapıyoruz. Biz spora ne yakışıyorsa onu yapıyoruz. Zaten bizim için başarıdan önce gelen şey sporcunun kişiliği, efendiliği ve bu yönleriyle de kulübünü en iyi şekilde temsil etmesidir" ifadesini kullandı.
"HERKESE KAPIMIZ AÇIK"
Silivri Tekvando Spor Kulübü Antrenörü Ufuk Aysel ise yaptığı açıklamada, başarılı sporcularının özellikle bayanlardan oluştuğunu belirterek, erkeklerde aradıkları kriterlerde sporcu bulamamaktan şikayet etti. Aysel "Elimizdeki iyi ve elit sporcularımız bayanlardan oluşuyor. 'ben bu işi yaparım' diyen kendine güvenen erkek sporculara kapımız açık. Ben bu işi yaparım diyen herkese bir şeyler öğretiriz. Biz, teknik kapasitemiz, ilişkilerimiz, teknik taktik bilgilerimiz yani her şeyimizle İstanbul'un değil Türkiye'nin de milli antrenörleriyle eş düzeydeyiz. Sadece ‘başarırım, şampiyon olmak istiyorum’ diyen sporculara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
"ÇIKAR İÇİN YAPMIYORUZ"
Bu sporu yaptırırken bir çıkar veya menfaat karşılığında yapmadıklarını, aksine her yıl ceplerinden bir sürü masraf yaparak kulübü yürütmeye çalıştıklarını dile getiren Can ise şöyle konuştu: "Biz kimsenin cebinden beş kuruş çıksın istemiyoruz; ancak her şey bir güç meselesi. Bu çocuklardan para alalım, çalıştıralım diye bir hevesimiz yok. Gerekirse bursunu da veririz. Bizim amacımız Türk sporuna sporcu yetiştirmek. Bölgemizdeki iş adamlarından ve esnaftan da bu anlamda duyarlılık bekliyorum. Bu çocuklar hepimizin çocukları. Spora sadece futbol olarak bakmayalım. Kötü çevrelerden, alışkanlıklardan uzaklaştırarak spora çekeceğimiz her bireye, topluma bir kazanım olarak bakıyoruz. Sporun da çocuğun sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişiminde de önemli rol oynadığına inanıyorum" şeklinde konuştu.
"HERKESE SPOR YAPTIRABİLİRİZ"
Bugüne kadar kulüp için cebinden çıkan paranın 150 bin TL'yi bulduğunu, Baldöktü'de Okul Aile Birliği Başkanlığı yaparken de insanlardan para toplamak yerine masrafları sürekli olarak ceplerinden karşıladıklarını ifade eden Can "Allah'a şükür spora ve eğitime önem veriyoruz. Eğer biz bu ülkede para kazanıyorsak, bu ülkenin çocukları için, eğitimi için, sporu için yapıyoruz. İş adamları olarak bunu verirken elimiz titriyorsa, buna harcayamıyorsak yazıklar olsun bize. Yani benim düşündüğüm Silivri'de en azından her aileden iki kişi spor yapmalı. İş adamları, belediye, bunları bir görev olarak görürse, biz her türlü imkanı sağlayıp herkese de spor yaptırabiliriz."
"EN FAZLA LİSANSLI İKİNCİ BRANŞ"
Antrenör Can ise tekvandonun futboldan sonra Türkiye'de en çok lisanslı sporcu sayısına sahip olduğunu vurgulayarak "Türkiye'de futboldan sonra amatör lisanslı sporcu sayısı en fazla olan branş tekvandodur. Şu an 200 bin lisanslı sporcu sayısı. Tekvando aynı zamanda olimpik bir spor oldu. Madalyalarda yine yüzümüzü güldürenler tekvandocular. Bu olimpiyatlarda da en büyük umut tekvandocular üzerinde. Yine yaklaşık 1 ay kadar önce dünya takımlar sıralamasında, Türkiye Tekvando’da Dünya Şampiyonluğu’na çıktı" diye konuştu.
Aysel, ayrıca kulüplerine başvurmak isteyen sporcuların Silivri Kapalı Spor Salonu’na gelerek kayıt ve başvuru için her türlü bilgiyi alabileceklerini, Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri de akşam 19.00- 21.00 saatleri arasında, antrenman yaptıklarını sözlerine ekledi.