1/5000’lik planlar tam bir kabus olarak ortaya çıktı, gelişmeler aynı yönde sürüp gitmeyi vaat ediyor… Keşke belediyenin de AK Parti’nin de düzenlediği bilgilendirme toplantılarına İBB’den bir yetkili katılsa da halkın tepkisini birebir görse. Selimpaşa perdesinden sonra buradaki durumu vatandaşlardan sorguladım.
"AK Parti, siyasi harakiri yapıyor. Bilgilendirme toplantılarında belediye de AK Parti de siyaset yapıyor ama Işıklar daha başarılı” değerlendirmelerinin yanı sıra Yalıkent’in üst tarafının yeşil alan olmasına anlam verilemediği vurgusu var.
İBB’nin planları ‘rant’ kaygısıyla yaptığı, Silivri Belediyesi’nin neden vatandaş lehine daha çok müdahil olmadığı tartışılıyor.
Kadir Has Üniversitesi’ne verilen yerin bir bölümünün planlama sürecinde Işıklar’ın talebi üzerine yeşil alan ve yurt olarak işlenmesinin sağlandığına göre sürece daha etkin şekilde dahil olunmaması eleştiriliyor.
Planların hazırlığı yallarca devam etti. Anlaşılması, anlatılmasının birer saatlik toplantılarla olması mümkün değil. İtirazlar aynı, değerlendirileceklerine dair sözler de…
İnsanların tercihleri bireysel faydaya dayanır. Haklarının, hele ki mülkiyete dair olanların kaybına yol açan uygulamalarının siyasi platformda etkisi bellidir.
İnsanlar, seçmenler ‘onlara bir şey kattığı, verdiği’ için bir parti veya siyasetçiyi destekler. Onlardan bir şey aldıklarını düşündüklerine karşı tutumları, siyasi davranışları da son derece açık.
Genel ve İBB’de iktidar olmanın avantajını kullanan AK Parti, dezavantajlarıyla baş edebilecek mi?
Şu ana kadar yaptıklarının yararından çok zararı tartışılıyor. Fısıltı gazetesinin başarısı mıdır, Özcan Işıklar’ın gelişmeleri kendi lehine çevirme becerisi mi fark etmez. İşlerin AK Parti için iyi gitmediği ortada. Ciddi bir doping gerekiyor yoksa düşüşe geçen süreci tersine çevirmek için kapıya dayanan seçim arifesi hiç iyi bir süreç değil.
Bugüne kadar tüm olumsuzluklara Metin Karakaş’ı kurban edip yeni bir ilçe yönetimi ve farklı bir adayla AK Parti’nin yola devam etmesi durumu çok acımasız olur.
Ama parti çıkarları, kişisel beklentilerin her daim üzerinde seyreder. Bu kadar emek harcandıktan sonra başarı gelir mi, tartışılır ama çok fazla şeyi değiştirmez.
Büyük risk almazsanız, büyük kazanamazsınız. Büyük risk alıp da kaybederseniz, iyi tecrübeler biriktirirsiniz. Kimilerinin seçme şansı var, kimilerinin yok. Kenardan konuşmak, asıp kesmek bile zor. Bu sürecin içinde olanların Allah yardımcısı olsun!
BAŞSAĞLIĞI
AK Parti Basın Danışmanı Servet Yıldırım’ın babası Osman Yıldırım, geçirdiği kalp krizinin ardından on gündür hastanede verdiği hayat mücadelesini dün kaybetti. Tokat’a defnedilen Merhuma Allah’tan Rahmet, ailesi ve tüm yakınlarına başsağlığı diliyorum.
İNSANLAR NEDEN SİYASET YAPAR?
"Siyasete girmek iktidardan pay almak içindir. Gücünü göstermek ve daha çok güç toplamak için. İnsan belli başlı iki temel güdü nedeniyle siyasete atılır. Bir- Kişisel çıkarları doğrultusunda. (İktidardan bir pay kapmak, gücünü kullanmak, daha çok güç toplamak, saygınlık, onur, ün, para, mevki kazanmak…) İki- Yüceltilmiş duyguları doğrultusunda. (Toplumun, bir grubun, ülkenin, insanlığın çıkarları için, daha güzel bir ülke, dünya için, ezilen bir ulusun, grubun, sınıfın ve başka hakları için özveriyle çalışmak, mücadele etmek amacıyla, bir kendini adama tavrı içinde.) Her iki madde içinde de kendini topluluğa veya kendine kanıtlama, kişilik ve kimlik bulma, var oluş problemini çözme, yaşamına bir anlam katma gibi psikolojik gereksinimler önemli etmendir. Siyasetin içindeki her insanda bu iki temel güdü muhakkak vardır. Ancak bazılarında bu iki kanat az çok denge içindeyken, bazılarında bir kanat çok daha fazla ağırlık kazanmıştır.”
Politik Psikiyatri
Kaan Arslanoğlu