Hukuk, zora dayanan ilişkilerdeki belirsizliğin yerine, kuralın egemenliğini geçirir.
Bir toplum nasıl yaşayabilir. O toplumda rollerin ve yerlerin, yararların ve yükümlülüklerin, yetkilerin ve ödevlerin dağılımını hiç kimsenin tehlikeye düşürmeyeceğine insanlar ya inanır ya inanmazlar.
Toplumda durup oturmuşluk, düzenlilik, önceden kestirebilirlik giderek güvenlik ancak böyle sağlanabilir.
Bunlarsız hiçbir girişimde başarıya ulaşamaz.
Peki, hukuk bu düzen ihtiyacına hangi araçlarla yanıt verebilir?
Hukukun üç bileşeni vardır.
Birincisi; Bir toplumda yaşayanların neleri yapıp yapamayacakları, nelerle yükümlü oldukları, bunlara uymamazlığın kendilerine nelere mal olacağına belirleyen yasalar, örf ve adetler biçimindeki kurallarla.
İkincisi; Uyuşmazlık olduğunda onlara hakemlik edip söz konusu kurallara uygun olarak giderimleri ve cezaları kararlarla saptayabilen mahkemelerle.
Üçüncüsü; Bu kararları gerçekten yerine getirebilecek insansal ve maddi araçlarla.
Söz konusu bu üç koşul bir arada olmadığında herkes uğradığı haksızlığı değerlendirmede, karşılığını seçmede, onu bizzat yerine getirmede kısacası öcünü almada kendisini yetkili görecektir.
Filozof Levinas (1995'de ölmüştür.) önemli yapıtlar ortaya çıkarmış ve 'göze göz -dişe diş' yerine başka hukuk kuralları ile 'öç' almayı insanlıktan kurtarmıştır.
ÖZDEMİR NEDEN BAŞARAMADI?
Fenerbahçe'nin eski ikinci başkanı Nihat Özdemir hak -hukuk yanlısı bir insandı. Hak-hukuk gözetir ve eşitliği savunur, kimsenin hakkının yenmesini istemezdi. Ancak iyi başladığı başkanlık görevinde önce MHK'de hakemlerin adeta 'doğranmasına' gücü yetmedi. Pandemi ile başlayan kaosu doğru dürüst yönetemedi. Fenerbahçe başkanı Ali Koç'un ataklarına karşı koyamadı. Yayın işlerini yüzüne gözüne bulaştırdı.
Adeta Katarlıların esiri oldu. Onların kendi başarısızlıklarını ört bas etmesine ve diledikleri gibi para vermelerine ses çıkaramadı. Kulüpler Birliği ile tam bir uyum içine giremedi. Ve sonunda tüydü ve gitti.
Hak hukuk dedik. Bilmediğimiz hukuku felsefi gerçeklilik altında birkaç şey anlattık.
İnanın ülkemizde hukukun en işlemediği yer futboldur.
Futbol Federasyonu'nda evrak işlerini rahatça yönetebilirsiniz. Ama iş maç yönetimlerine geldi mi tıkanır kalırsınız.
Kollanan kulüpler vardı. Her sezon biri çıkar. Yani hak ve hukuksuzluk her dönem birinin başına 'taç' gibi konar. Ama maalesef Futbol Federasyonu'nun başında olan kişinin bunları engellemesi
Kolay değildir.
İşte Nihat Özdemir'i de bu işten kaçıran nedenlerin başında da bu gelir.
Hak ve hukuksuzluk
YENİ BAŞKAN DERDE DEVA MI?
Kulüpler borç batağına battıkça, Anadolu kulüpleri ile dört büyükler eşit duruma geldikçe bağrışmalar artmıştır. Hemen yerine yenisi getirilmiştir. Mehmet Büyükekşi iyi bir ticaret adamı. Büyük bir şirketin yönetim kurulu başkanı. İki yıl Gaziantepspor başkanlığı…
Aldığı oylara bakılırsa rakibinin olmadığı bir yerde çok tasvip görmediği kesin.
Zaten bir yıl için seçildi. Seneye yine seçim var.
Kulüpler ondan ne istiyor.
1-I Yayın ihalesini düzelt
2-) Yabancı futbolcu sayısını serbest bırak
Büyükekşi ilk konuşmasında vaktin azaldığını söyledi ve yayın konusunda pek bir şey yapamayacağını ifade etti. Yabancı futbolcu konusuna gelince o konuda bir açık kapı olabilir. Yani sayı yükseltilebilir.
Bir de hakem meselesi var. Belli ki MHK yine değişecek. Başkan Fırat Aydınus olur mu? Hiç belli olmaz. Şapkadan 'tavşan' çıkabilir, herkes de şaşırabilir.
Bunlar tabii varsayımlar.
Anlayacağınız Mehmet Büyükekşi Futbol Federasyonu başkanı oldu.
Bakalım neler yapacak hak ve hukuktan yana olacak mı? Göreceğiz…
Hoşça kalın
