CHP önceki dönem Meclis Üyesi Cabbar Doğan, Silivri Belediyesi'ni Semizkumlar Mahallesi'ndeki mescit yıkımına halkı ve paydaşları sürece katmadan karar vermesini eleştirdi.
ESKİ CHP MECLİS ÜYESİ CABBAR DOĞAN'DAN BİRLİKTE YÖNETİM VURGUSU
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem Silivri Belediye Meclis Üyesi Cabbar Doğan, Semizkumlar Mahallesi'nde yıkılan mescide ilişkin açıklamalarda bulundu. Doğan, “Birlikte yönetmek” anlayışının ihmal edildiğini ve bunun toplumsal gerilimlere yol açtığını belirtti. Yaptığı açıklamada, yönetim süreçlerinde halkın ve paydaşların aktif katılımının sağlanmadığı durumlarda demokratik değerlerin zedelendiğine dikkat çekti.
"BİRLİKTE YÖNETİM ANLAYIŞI ŞEFFAF VE KAPSAYICI OLMALI"
Doğan, konuşmasında "Birlikte yönetmek" kavramını detaylandırarak, bu anlayışın bir kuruluş, topluluk, belediye ya da devlet gibi yapıların yönetim süreçlerine paydaşların aktif katılımını sağladığını ifade etti. Bu modelde kararların sadece üst düzey yöneticilere ya da merkezi bir otoriteye bırakılmadığını, çalışanlar, vatandaşlar veya üyelerin sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. "Bu katılımcı demokrasi, daha adil ve kapsayıcı kararların alınmasını sağlar" diyen Doğan, toplumsal barış ve adil paylaşımın bu tür yönetimle mümkün olacağını belirtti.
SEMİZKUMLAR MAHALLESİ'NDE MESCİT YIKIMI TEPKİLERE YOL AÇTI
Doğan, Semizkumlar Mahallesi'nde muhafazakâr bir topluluğun yaşadığı bölgede, 15-20 yıl önce sağcı bir belediye yönetimi tarafından yapılan mescidin yıkılmasıyla ilgili mahalle halkının tepkisini dile getirdi. Mahallede yaşayanların büyük bir kısmının mescidi desteklediğini ifade eden Doğan, "Onca yıl bekleyen arsa sahibi, yeni bir imar izni alarak mevcut belediyeye mescidin yıkılması için başvurdu. Belediyenin yıkım kararı, mahallede büyük bir tepkiyle karşılaştı" dedi.
"MESCİT YIKIMI KARA PROPAGANDAYA DÖNÜŞTÜ"
Doğan, mescidin yıkılması sonrası ortaya çıkan suçlamaların kara propagandaya dönüştüğünü belirtti. "Mescidi yıkmak, dini değerlere saygı duymamakla suçlanan belediye, bir anda bu propagandanın hedefi haline geldi. Bu süreçte laik ve seküler çevreler de eleştirilerden nasibini aldı" ifadelerini kullandı. Doğan, bu olayın demokrasinin temel ilkeleri olan hukukun üstünlüğü, katılım ve hoşgörü çerçevesinde değerlendirilebileceğini, ancak halkla istişare yapılmadan karar alındığını vurguladı.
"YIKIMDAN ÖNCE HALKLA İSTİŞARE EDİLMELİYDİ"
Önceki dönem meclis üyesi, yıkım kararının alınmasından önce mahalle halkıyla istişare edilmesi gerektiğini söyledi. Arsa sahibine “Bir zamanlar gönüllü verdiğin arsadan neden şimdi vazgeçiyorsun?” sorusunun sorulabileceğini belirten Doğan, mescidi kullanan insanların da bilgilendirilerek ikna edilebileceğini ifade etti. Doğan, belediyenin bu süreci yargıya taşımadan ve halkın taleplerini dikkate almadan yıkım kararı almasının hukuki ve demokratik açıdan yanlış olduğunu söyledi.
"BİRLİKTE YÖNETİM ANLAYIŞINI HAYATA GEÇİRMELİYİZ"
Doğan, birlikte yönetim anlayışının sözde değil, uygulamada hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. "Bu olayda, mahallede büyük bir kısmın mescidi desteklediğini görmemize rağmen, belediyenin bu talepleri göz ardı etmesi, toplumsal gerilime yol açtı" dedi. "Eğer birlikte yönetim ilkesine uygun hareket etmiyorsanız, vatandaş bunu nasıl değerlendirecek?" diyerek, mevcut yönetimin halka danışmadan karar almasının seçmeni yanıltabileceğine işaret etti.
"DEĞİŞİM SÖZÜNÜ YERİNE GETİRMELİYİZ"
Doğan, CHP olarak değişim vaadinde bulunduklarını hatırlatarak, belediyenin bu tür kararlarında eski alışkanlıklarını sürdürmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. "Eskisi gibi olmayacağız dedik, şimdi insanlar bize soruyor, 'Ne oldu?' diye," ifadelerini kullandı. Doğan, demokratik yönetim anlayışında birlikte yönetim ve halkın katılımının önemli olduğunu, aksi durumda toplumsal uzlaşının yerine çatışmacı bir anlayışın geldiğini belirtti.
"KİMSENİN HALKI VE BELEDİYE YÖNETİMİNİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE HAKKI YOK"
Son olarak, Cabbar Doğan, kimsenin belediye yönetimiyle halkı karşı karşıya getirmeye hakkı olmadığını söyledi. "Bu zarar sadece belediye başkanına ve yönetimine yazılmaz, tüm demokrasi ve laik güçlere fatura edilir" diyerek, mescitle ilgili yıkım kararının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Doğan, halkın taleplerini dikkate alarak, sürecin daha fazla uzlaşmacı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtti.
"DEĞİŞİM ÖNCE KENDİMİZDEN BAŞLAMALI"
Doğan, açıklamasını “Değişim önce kendimizden başlamalı. Ancak bu şekilde toplumu değiştirebiliriz” sözleriyle tamamladı. Yıkım kararı yeniden değerlendirilmeli ve yargıya taşınarak daha fazla zarar verilmeden çözüm bulunmalıdır” dedi.
Sevginar SALİ
