18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Çelenk Töreni'nde söz alan Jandarma Yarbay Bilal Küçükkelepçe, “Çanakkale Savaşı, Yüce Türk milletinin, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk noktasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesi oldu” dedi.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman askerlerinin önderliğinde ulusumuzun destan yazdığı Çanakkale Zaferi'nin 106. yılı Silivri'de de kutlandı ve şehitlerimiz saygı ve minnetle anıldı. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü programı Çelenk Töreniyle başladı.
İlçe Kaymakamı Ali Partal, Garnizon ve Jandarma Komutanları, Silivri Belediye Başkan Yardımcıları, Siyasi Parti İlçe Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, Muhtarlar, Kurum ve daire müdürleri, gaziler, siyasi partilerin diğer temsilcileri ve çok sayıda kişi törene katılım sağladı.
ÇELENKLER ATATÜRK ANITI'NA SUNULDU
Silivri Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı, Silivri Belediyesi ve Türkiye Muharip Gaziler Derneği Silivri Şubesi tarafından çelenkler Atatürk Anıtı'na bırakıldı.
Ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının manevi huzurunda Saygı Duruşunda bulunuldu, akabinde İstiklal Marşımız okundu.
GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNİ BELİRTEN KONUŞMA
Günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Yarbay Bilal Küçükkelepçe tarafından yapıldı. Küçükkelepçe, konuşmasında şu ifadelerine yer verdi: “Bugün Türk'ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 106'ncı yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin, Şehitler Günü'nü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız.
“ÇANAKKALE SAVAŞI, TÜRK MİLLETİNİN ATATÜRK'ÜN ÖNDERLİĞİNDE KAHRAMANLIK VE FEDAKÂRLIĞIN DORUK NOKTASINA ULAŞTIĞI, AZMİN MÜCADELESİ OLDU”
Çanakkale Zaferi; dünya literatüründe bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin tamamen değiştiği, olayların akışı üzerinden Türk Milletinin belirleyici ve aktif bir rol oynadığı ve de Kurtuluş Savaşı'mızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk milletinin, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk noktasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesi olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı'nı galip bitirmek isteyen ve gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul'u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı'nda aylar boyunca devam eden bir dizi deniz ve kara savaşı yaptı. İki yüz elli bin'e yakın askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekildi. Çanakkale Savaşlarının deniz ile ilgili kısmı, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle, Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlandı.
“ATATÜRK, DÜNYA HARP TARİHİNİN EN ÖNEMLİ ASKERİ LİDERLİK OLAYLARINDAN BİRİNİ YAŞATMIŞTIR”
Çanakkale boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşman kuvvetleri, bu kez topraklarımıza karadan girmeye denemişler. Böylece İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askeri güçler, 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma harekâtına başlamışlardır. Böylesine bir günde 19'uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk, cephanesi biten askerlerine süngü tak emri vererek “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir.” diye hitap etmiş, bu emriyle yıllarca Türk Milletinin hafızasından silinmeyecek olan, aynı zamanda dünya harp tarihinin en önemli askeri liderlik olaylarından birini yaşatmış. Böylece o güne kadar tarihin yaşanmış en büyük siper savaşı başlamış ve uzun süren mücadeleler sonrasında ise bu gün Anadolu topraklarında bağımsız olarak yaşamamızı sağlayacak olan büyük zafer kazanılmış ve parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak yurdumuzu terk etmek zorunda kalmışlar.
“BAĞIMSIZLIK SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA TÜRK MİLLETİNİN NE TÜRLÜ ENGELLERİ AŞABİLECEĞİNİN EN GÜZEL ÖRNEĞİ”
Türk Ordusunun Çanakkale'de vermiş olduğu bu büyük mücadele, sadece dünya tarihi üzerinde oluşturduğu büyük etkiyle değil, Türk savaş sanatının uygulanış tarzı ve başta büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kanlı mücadelede ön plana çıkardığı kahramanlarımız, askeri dehalar, Türk askerinin doğasında bulunan insani değerlerin savaş sahasında tezahürü cihetiyle de dünya savaş tarihinde örneği bulunmayan müstesna bir olay. Bu bakımdan Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk Milletinin ne türlü engelleri aşabileceğinin en güzel örneğidir. Türk Milleti bu zaferle, arka arkaya gelen acı olayların tesiriyle kaybettiği özgüveni, yeniden kazandı
Aziz şehitlerimizi andığımız bu anlamlı günde, alay komutanından son erine kadar şehit olan 57'nci alayı hatırlamamak mümkün değil. Bu şehitler Alayının Sancağı, Avustralya'da Melbourn müzesinde bir vitrinde sergilenmekte, altındaki levhada şu yazılar yer almakta: “Bu alay sancağı, Gelibolu Savaş Alanından getirilmiş ama esir edilmemiş, çünkü Türk ordusunun milli geleneklerine göre birm alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yaptığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuş.”
Yakın geçmişte ve şu anda da ordumuz bilindiği gibi bölücü terör örgütüne karşı amansız bir mücadele vermektedir. Türk vatanının kutsallığını, Türk milletinin namusunu ve Türk bayrağının şanını, canından üstün tutarak, siperden sipere koşan Mehmet'im! Ne mutlu sana ki en kutsal emanetini aldığın gibi, lekesiz ve tertemiz sahibine ulaştırdın. Mehmet'ini vatana adamış aziz anam, Mehmet'inin adı taş üzerinde, na'şı toprakta kaldı zannetme! Şehidimin kutsal ismi arşta, aziz na'şı cennet bahçesinde.
“VATAN TOPRAKLARI TÜRK GENÇLİĞİ VE TÜRK ULUSU TARAFINDAN MÜDAFAA VE MUHAFAZA EDİLECEK”
Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da andığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla hatırlıyoruz. Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki, temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk gençliği ve Türk Ulusu tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir.
“TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYOR, HATILARI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUZ”
Bu duygular, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, bu mücadeleye iştirak eden Türk Ordusunun kahraman mensuplarını, aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun.”
Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından İlçe Çelenk Töreni sona erdi.
Renginar SALİ