Asla “adım atabilmek ya da atamamak…. İşte tüm olay bu!!!
Yeni ortamlara girmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni arkadaşlar edinmek kimilerinin kabusu olabilmektedir. Kimlerden bahsediyoruz? Tabii ki çekingen kişilerden ve sosyal fobisi olan kişilerden.Çekingenlik ve sosyal fobi birbirine çok karıştırılan iki kavramdır. Şimdi bunları yakından inceleyelim .
Çekingenlik nedir?
Kişinin, diğer insanlarla etkileşim gerektiren durumlardan korkması ve bunlardan kendini olabildiğince alıkoymasıdır. Temelinde düşük benlik saygısı ve reddedilme korkuları vardır. Çekingen kişiler, herhangi bir konuda ilk adımı atma, kendini ifade etme ve ataklık göstermeleri gereken konularla ilgili sıkıntı yaşarlar Çekingenlik; genellikle içedönük insanların bir özelliğidir.
Çekingen olan bir kişi, her alanda çekingenlik yaşamayabilir. Örneğin; kendi çevresindeki kişilerin yanında rahat davranabilirken tanımadığın kişilerin ya da otorite konumunda bulunan insanlar karşısında çekingenlik yaşayabilir.
Toplumumuzdaki oranı %10 civarında olduğu tahmin edilmektedir
Bu durum altında; genetik, çevre, yetiştirme tutumları ve öğrenmeler vardır. Genellikle evhamlı, titiz korumacı ailelerin çocuklarıdır. Ağırbaşlı, terbiyeli davranışları teşvik edilmemesi çekingenliği arttırmaktadır.
Çekingen insanlar; aynı zamanda hassas insanlardır. Eleştiriye karşı hassasiyetleri vardır. Kolay incinirler.
Çekingenlik sosyal ve mesleki yaşantıda sorun oluşturmuyorsa sadece bir karakter özelliğidir. Yine de psikolojik destek ve kişinin kendini geliştirmesi ile aşılabilir.
Sosyal fobi nedir?
Kabaca çekingenliğin ileri boyutudur diyebiliriz. Kişinin başka insanların bulunduğu ortamlarda; küçük düşünme, hata yapma ve yargılanma korkusu duymasıdır. Bu belirgin süreklidir. Bu kişiler özellikle başkaları ile etkileşimde bulunmalarını gerektiren durumlarda ya da bir eylemi başkalarının yanında yapmaları gerektiğinde; kaygılanırlar ve bunlardan olabildiğince kaçmaya çalışırlar.
Sosyal fobi erken yaşlarda başlar bu kişiler genelde ailelerinin ya da okulda utandırılmış kimselerdir. Temelinde; genetik geçiş, çevre yetiştirme tutumları ve öğrenmeler vardır. Sosyal fobisi olan kişilerin birinci° akrabalarında sosyal fobi ortaya çıkma olasılığı, bu fobisi olmayan kişilerin akrabalarında sosyal fobi çıkma olasılığının üç kat olduğu tahmin edilmektedir.
Kadınlarda daha fazla görülmesine rağmen ruh sağlığı uzmanlarına daha çok erkekler başvurmaktadır. Bunun nedenleri arasında erkeklerin iş hayatında, daha rekabete dayalı görevlerde yer almaları ve kadınlardaki sosyal fobiye yönelik davranışların toplum tarafından Kadınsı özerklik gibi kabul edip daha hoş bakılması ile ilgilidir.
Sosyal fobi en sık hangi alanda görülür?
Topluluk önünde konuşmak, iş yerinde ya da okulda sunum yapmak, başkalarının önünde yiyip içmek, genel tuvaletleri kullanmak, karşı cinsle konuşmak tanışmak, başkası bakarken yazı yazmak, imza atmak ısrarlı bir satıcı karşısında hayır diyememek…
Sosyal fobisi olan kaygılarını tetikleyecek durumlarda fiziki semptomlar gösterirler terleme, yüz kızarması, kalp çarpıntısı en çok rastlanan semptomlardır. Bazı kişilerde bu kaygılar o kadar yoğun olur ki, adeta panik atak geçirirler sosyal fobisi olan insanlar Kendilerindeki bu kaygı ve korkuların aşırı anlamsız olduğunu bilirler. Sosyal fobi tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Bunu kader gibi kabul etmemek değişebileceğini bilmek önemlidir.