Filmi biraz geriye saracağım müsaadenizle… İlhan'ın (Hürhaber'in kurucusu ve imtiyaz sahibi) vefatından bir süre sonra (12 yıl önce), birlikte çalıştığımız firmalar ile gazetenin yeni sahibi olarak yüz yüze görüşmem gereği doğdu.
Gazetenin kuruluşundan bu yana Salih Yazıcı'dan, Celalettin ve Kemalettin Yazıcı'ya işbirliğimiz kesintisiz olarak devam etti. Baba Yazıcı, aktif siyaseti bırakmış, Yazıcı kardeşler iş hayatında Silivri'nin önemli isimleri olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Asosyalliğin güvenli kollarından dış dünya ile zorunlu bir tanışma arifesinde ‘Bir müteahhitle ne konuşacağım ben ya...' tedirginliği ile ayaklarım geri geri giderek Yazıcı Yapı'nın merkezinde Celalettin Bey ile buluştuk. Salih Bey ve Kemalettin Bey de kısa süreliğine uğrayıp selam verdiler. Celalettin Bey ile ilk tanışmamız, sohbetimiz hiç düşündüğüm gibi olmadı. Siyasetten, tarihe, sanata, edebiyata deniz derya dahası son derece kültürlü, nazik, naif bir adam vardı karşımda.
Sonrasında da politika ile tanışanların önemli bir bölümünde meydana gelen eksen kaymasına Celalettin Bey'de yılladır görülmedi.
Her seçim dönemi tüm iktidarlar ve iktidarı hedefleyenler Yazıcı Ailesi'nin kapısını çalar. Birbirimizi kandırmayalım. Gücü paylaşmak için değil onu elde etmelerinde işlerine çok yarayacaklarını bildikleri için. İleride rakip olma potansiyeli de korkutur bir yandan. Ama bence tam olarak da kudretlerinin farkında değiller. Çünkü düşündüklerinden çok daha fazlasıdır Yazıcı Ailesi bir bütün olarak.
Gelelim son 10-15 gündür Celalettin Yazıcı'nın siyaset sahnesinde dalga dalga kabaran popülaritesine…
Yazıcı az daha AK Parti'nin yeni dönem İlçe Başkanı oluyordu. İlçe Başkanı olmasında bir beis görmeyenler, bu yolun belediye başkan adaylığına bağlanması ihtimali karşısında önlem almak için harekete geçtiler. Yazıcı'ya AK Parti saflarında var olan tepkinin bir bölümü Mutlu Bozoğlu kaynaklı. Kişisel hiç değil Celalettin Bey'le konuşup sağlıklı iletişim kuramama durumunu hiç düşünemiyorum.
Pazartesi günkü mecliste sergilediği etkin muhalefetten ötürü Bora Balcıoğlu'na şirin görünmek isteyenler kendisine ziyadesiyle teveccüh gösterdi! Konuşmalarını çarpıtmak suretiyle bunu yapanlar için üzülmekten başka bir şey gelmiyor elden. Bu denli basit ve etik dışı yola tenezzül edenler Yazıcı'nın zekası karşısındaki çaresizliklerini ortaya koyuyor.
Seçim kazandırma kaybettirmeyi Celalettin Yazıcı'nın desteğine bağlayanlar suçlamak niyetindeyken, gücünü övüyor aslında. Reklamın iyisi kötüsü olmaz da Yazıcı, aktif siyasete defansif yaklaşımını bir türlü terk edemese de yükselişi, yarattığı etkiye de bakılırsa şimdilik istikrarlı bir şekilde sürüyor.
Bu itiş kakış Yazıcı'dan son derece iddialı bir siyasetçi devşirme olasılığını giderek arttırıyor. Nihai süreç evvelinde kendi içinde bazı önemli kararları alıp, uygulamasına bakıyor…
Celalettin Yazıcı'nın siyasetteki geleceği, kendi kararları ve doğru adımlarla şekillenecek gibi görünüyor.