Çemberimde Gül Oya sergileri başladı

Çemberimde Gül Oya sergileri başladı

04.03.2016 16:31:21

İstanbul'u ilçemiz okullarından Selimpaşa Ortaokulunun temsil ettiği “Çemberimde Gül Oya” Projesi sergileri 29 Şubat'ta İzmir'den başladı. Selimpaşa Ortaokulu Türkçe Öğretmeni İlker Bayrak'a İstanbul'u temsil ettikleri projeleri “Çemberimde Gül Oya”yı sorduk.

BAYRAK: SERGİNİN AÇILIŞI İZMİR'DE YAPILDI
Bayrak: “İzmir'den Nesrin Karaduman hocamın başlattığı projenin İstanbul Koordinatörlüğünü üstleniyoruz. Serginin açılışı İzmir'de yapıldı. Sergilenen ürünler, bütün Türkiye'yi dolaşacak. 81 il ve 81 kültür... Böylesine kapsamlı bir ulusal projede olduğumuz için mutluyum.” dedi. Sergiye yoğun programından dolayı katılamadığını söyleyen Bayrak: “Uluslararası üç proje yürütüyorum. Hepsi çok güzel çalışmalar... Ama bu “Çemberimde Gül Oya” ipliği dokuması yerli bir proje... Bunun yeri çok ayrı... İzmir'den gelen haberleri merakla takip ediyorum. Biz İstanbul olarak Miniatürk'te 10-11-12 Ekimde İstanbul Sergisini gerçekleştireceğiz. Belki bir sergi de Silivri'de de olabilir. Bu proje çok önemli bir amaca sahip. Bu projeyi amacını sevdiğim için önemsiyorum. Türkiye'den 81 ilden 81 eğitim meşalesinin birlikte el ele gönül gönüle vererek yürüttükleri bu proje, kültürel farklılıkları ve kaybolan gelenek görenekleri ortaya koymak ve değişik illerdeki farklı kültürlerin yaşandığı yerlerde insanların birbirlerinin kültürlerini tanımalarını ve kaynaşmalarını aynı zamanda birbirlerine saygı duymalarını amaçlamaktadır. Büyük bir kültürümüz var. Avrupalılar, Dünyanın her yerindeki insanlar gelip gördüklerinde; gezdiklerinde, tanıdıklarında hayran kalıyorlar. Peki biz kendi kültürümüzü ne kadar tanıyoruz? Kendimiz yeteri kadar tanıyor muyuz? Öğrencilerimize yeteri kadar tanıtabiliyor muyuz? Bu sorulara cevap aramalıyız. Öğrencilerimiz bu proje sayesinde önce İstanbul'u tanıdılar. İstanbul'u araştırdılar. Bu çok önemli. Sonra bu sergi sayesinde yaşayarak 81 ilimizi tanıyacaklar. Ülkemiz çok geniş bir kültür yelpazesine sahiptir ve inanılmaz kültürel güzelliklere sahiptir. Bu proje geleneksel yemeklerden, manilerden, türkülerden, düğünlerden masallardan, çocuk oyunlarından, tarihi eserlerden, türkülerin ortaya çıkış biçimlerinden, kız isteme şekillerinden, kına gecelerinden, yöresel halı kilim dokumalarından ve yerel kıyafetlerden tutun da aklınıza gelebilecek her türlü kültürel öğeyi mercek altına alarak geniş bir saha çalışması ortaya koymayı hedeflemiştir. Bu saydıklarım Milli Kültürdür. Bu proje bir Milli Kültür projesi... Bir Türkçe dersi projesi... Ama bütün disiplinlerle uyum gösterebilecek kadar pedagojik. Olay sadece birkaç kartpostal bir yemeni oyalamak değil. Amaç, bu proje sayesinde, bizim bize karşı merakımızı artırmaktır. Amaç bu olmalıdır.” dedi. Ekime kadar sergilerin 15 ili dolaşacağını, binlerce çocuğun yüreğine dokunduktan sonra, Ekim ayında İstanbullu öğrencilerle buluşacağını söyleyen Türkçe Öğretmeni İlker Bayrak: “Proje tabanlı öğrenmeyi çok önemsiyorum. Çocuklar, projelerle çok iyi öğreniyorlar ve eğleniyorlar. Çoğu zaman bu onlar için bir oyun oluyor. Ekip çalışmasını ekip içinde aldıkları rollerle kazanıyorlar. Bütün yorgunluğa değiyor. Nesrin Hocama buradan kucak dolusu selamlar gönderiyorum. ben yoğun programımdan İzmir'e gidemedim, ama onu İstanbul'a mutlaka bekliyorum.” dedi.
Haber Merkezi

YORUM YAP