Özel Silivri Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Oral İmplantoloji uzmanı Dr. Uğur Havlucu, çene eklemi problemlerle ile ilgili tedavi sürecini anlattı.
Çene eklemi ve çene kaslarına ilişkin hastalıklar ve tedavisi diş hekimliğinin dallarından biridir. Çene eklemi alt ve üst çenenin birleştiği yerdedir ve çene kemiği ve kastan oluşan kompleks bir yapıdır. Çene kaslarının kasılıp gevşemesi ve senkronize şekilde çene ekleminin hareketli bölümlerinin hareketi sayesinde ağız açılıp kapanır, kişi konuşabilir, bir şeyler çiğneyebilir, esneyebilir. Çene kaslarıyla eklemler birlikte çalıştığı için birbirini etkiler.
Çene eklemi rahatsızlıkları, baş ve boyun kaslarının bir kısmı, ligamentler (kemikleri bir arada tutan sert bağ dokusu), dişler, yanak, dudak ve tükürük bezlerinden oluşan sistemi etkiler. Çene eklemi ile ilgili şikayetler sadece eklem bölgesinde değil çenelerde, göz, kulak, burun, boğaz bölgelerinde de olabilir.
Çene eklemi hastalıklarında en önemli teşhis yöntemi muayenedir. Gereğinde sadece fizik tedavi doktoru değil, aynı zamanda diş hekimliği, plastik cerrahi hatta psikiyatrist değerlendirmeleri de gerekebilmektedir. İyi bir muayene sonucunda problem çok büyük oranda teşhis edilir. Ancak bunun yanında röntgen, MRI gibi radyolojik incelemelerinin de teşhiste önemini vurgulamak gerekmektedir.
Çene eklemi rahatsızlığının belirtileri genelde ağzın tam açılamaması ve ağızda kayma, yemek yeme esnasında çene ekleminde ağrı ve ses, baş ve kulak ağrısı, kilitlenen veya takılan çene, çene hareketlerinde değişiklik ve çene kaslarında hassasiyet daha ileri vakalarda da yemek yeme haricinde konuşurken bile eklem ağrısının oluşması ve ağız hareketlerini yapamama gibi belirtilerle kendini gösterir.
Çene eklemi hastalıklarında; çeşitli tedavi yöntemleri bulunmakla birlikte, bunların en önemlisi hastanın doktoru tarafından yeterli ve doğru bir şekilde bilgilendirilmesidir. Çene eklemini doğru kullanmayı bilmek, çoğu hastalığın önüne geçer veya tedavisini kolaylaştırır. Bu nedenle bu hastalıklarda, doktorun ve hastanın üzerine düşeni doğru yapması, tedavinin büyük oranda başarılı olması sonucunu doğurur. Hasta eğitiminin yanı sıra kullanılan yardımcı yöntemler de mevcuttur.
Çene eklemi tedavisinde öncelikle ameliyatsız tedaviler denenmelidir. Öncelikle yumuşak gıdalar tüketilmeli, eklem istirahati denenmeli, ağrı ve kas spazmlarını azaltmak için ilaç ve fizik tedavi uygulanmalıdır. Bu yöntemler denendiği halde şikayetler geçmiyorsa bir çene cerrahına muayene olmak gerekir.
Diş hekimine başvurduğunuzda, sizi muayene ettikten sonra hastalığın durumuna bağlı olarak tedavi için hekiminiz gece plakları veya splint (ısırma plağı) adı verilen apareyler kullanabilir. Semptomlarınız diş sıkma ve gıcırdatmadan (bruksizm) kaynaklanıyorsa, ağız ölçünüz alınarak size özel yapılan bu splint (gece plağı) geceleri üst dişlere takılarak sürtünme ve baskı azaltılabilir. Bir diğer yöntem ise kas ve eklem içine yapılan enjeksiyonlardır. Bu yöntem de kaslarda rahatlama sağlayabilir. Bu tedaviler başarısız olmuşsa çene cerrahisi yöntemine başvurulabilir.
3-6 ay içinde ameliyatsız tedavi ile semptomları gerilemeyen hastalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Çene eklemi rahatsızlıkların…
