Şahin Dirik

Centilmenliğin Yarışı

CHP'nin Silivri Belediye Başkan Adayı olmak üzere 5 sene evvelden çıkılan bir yol söz konusu. Melih Yıldız, Özcan Işıklar'ın kaybetmesiyle bu yola 5 yıl önceden çıktı. Bu onun için bir fırsattı. Bu yolda Bora Balcıoğlu'nun mazisi ise daha da eskiye dayanıyor. En az 6 yıl, başkan yardımcılığı döneminde yaptığı çalışmalar ve kurduğu hayalleri de sayarsak bu yolda onun da hayatından ortalama 8 yılı feda etmişliği vardır. Son 5 yıldır adaylık için Yıldız'la yarış halinde. Ancak bu yarış görüp görebileceğiniz en centilmence, en efendice, en usturuplu şekilde verilmiş yarış. Durum her iki aday adayı için de böyle, yarışın adı resmen “Centilmenliğin Yarışı” oldu. İkisi de adaylığı almak için çalışıyorlar, çabalıyorlar. Ancak bu yarışı yalnızca kendilerini bir adım ileri taşıyarak veriyorlar, asla bir diğerini paçasından aşağı çekme çabasına girmiyorlar. Birbirleri aleyhine asla konuşmuyor, bilhassa başkaları bir diğerinin aleyhine konuştuğunda hemen savunmaya geçiyor ve birbirlerine sahip çıkıyorlar, konuyu sessizce kapatıyorlar. Bu CHP Silivri'nin tarihinde görülmüş en olgun, en centilmence yarış olabilir. Asla birbirlerinin yüzüne bakamaz hale gelmiyorlar ki bu siyasi olgunluk ve ahlak noktasında çok önemli. Bu noktada Özcan Işıklar ve Selami Değirmenci'yi anmamak ne mümkün. Bu iki genç ismin birbirlerine karşı olan siyasi olgunluğu, iki ihtiyarı ikiye hatta dörde katlayacak cinsten.
Ancak ikisini birbirine düşürmek ya da en azından ikisi birbirine düşmüş imajını topluma (ve daha da önemlisi CHP Genel Merkezi'ne) yutturmak için çabalayan şer odakları her zamanki gibi yine hain planlar içerisinde. Bir ya da iki şeref yoksunu, ahlak fakiri şahıs; yarışlarını centilmence sürdürmekte olan bu iki potansiyel adayı birbirlerine kırdırmak için plan üstüne plan yapıyorlar. Bu bir-iki şeref yoksununun taşeronluğunu yapan bir zavallı ve onun parazitleri de bu hain planların uygulayıcısı konumunda. İlk iş olarak Bora Balcıoğlu'nun, Melih Yıldız'ın aday gösterilmesi durumunda gidip başka partiden aday olup oy böleceğini ve seçimi Volkan Yılmaz'a hediye edeceği dedikodusunu yaydılar ki ben böyle bir şeyin olacağını sanmam. Bora Balcıoğlu birinin adaylığına sinirlenip oy bölmeye ya da en azından farklı partiden şansını denemeye niyetlense bile sinirlenip tepki göstereceği adaylık bence Yıldız'ın adaylığı olmaz : ) Yıldız, Balcıoğlu'nun en kolay kabulleneceği, kendisinden sonra en kolay içine sinecek senaryodur hatta bence.
Bu şer odakları ikinci olarak sağda solda bu iki adayın fazlasıyla kutuplaştığını ve bu ikisinin de üzerinde uzlaşabileceği üçüncü bir ismin adaylığı noktasında buluşulması gerektiği dillendirmeye başladılar. İkisi de beş yıldır sahada canla başla çalışırken pardon da kim oluyormuş o üçüncü isim? Kimin haddine düşmüş? Bunlardan daha çok hak eden kim varmış? Tam da bu noktada Melih Yıldız aslında satışa geldiğini, güvendiği dağların karla kaplandığını anlamalı. Kurdun, çakalın ipiyle kuyuya inilmeyeceğini eminim ki zamanında da kulağına fısıldayanlar olmuştur ama artık her şey ayan beyan ortada.
Hadi varsayalım ki Balcıoğlu; Yıldız veya bir başkasının adaylığına gerçekten tepki gösterip başka partiden aday olacak. Diyelim ki CHP Genel Merkezi gerçekten Balcıoğlu'nun oy böleceğine inandı. Bu noktada genel merkezin oyları böldürmemek ve seçimi kazanmak için yapabileceği çok basit ve son derece etkili bir manevra var. Üstelik o kadar kolay ki, bu manevrayla tereyağından kıl çeker gibi Silivri Belediyesi'nin CHP'ye geçmesi garantilenmiş oluyor. O manevra ne mi? Balcıoğlu'nu aday yapmak : )
Böyle bir senaryoda yapabilecekleri en mantıklı hamle bu. Bile bile lades olmamanın en büyük garantisi bu. Geçmişte de aynı hataları yaptılar. Selami Değirmenci'nin, Özcan Işıklar'ın adaylığını kabul etmeyeceği belliydi. CHP 2019'da bile bile lades oldu. Silivri halkı ile inatlaşılmaz. Tepki anında sandığa yansır. Burası Kadıköy'e, Beşiktaş'a, Bakırköy'e benzemez. Öyle her aday yaptığınız seçilmez. Halk ne diyorsa o olur.
Balcıoğlu ve Yıldız'a da tavsiyem beş yıldır bu noktaya kadar getirdikleri centilmen mücadelelerini sonuna kadar aynı şekilde sürdürüp dosta düşmana efendilik dersi vermeleridir. Birlik, beraberlik görüntüleri vermekten kaçınmayın. Üzerinize kurgulanan oyunlara dikkat edin, gözünüzü açık tutun.
Dostunuz gibi görünen ancak samimiyet seviyeleri sorgulanmaya açık olan şahıslara karşı daha da dikkatli olun.
Sadece kendiniz olarak ön plana çıkın, birbirinizi asla paçalardan tutup aşağı çekmeyin.
Şu noktaya kadar çok güzel geldiniz, sonu da hayırlı olur inşallah.

YORUM YAP