Hafta sonu güreşlerdeydim.
Mükemmel bir organizasyondu.
Hazırlanış sunuş ve bitişi de muhteşemdi.
Bu organizasyon Silivri'ye yakıştı.
Yenici Mehmet Pehlivan'ın ruhuna su serpilmiştir sanırım.
Türkiye'nin her bölgesinin güreş ağaları katılım sağladı ve Çetin Ceylan Ağamıza destek sundu.
Bir takım olumsuzluklar da yaşanmadı değil.
Öncelikle saha içinde güreşçiler mücadelelerine devam ederken hemen öyle kenarda folklor gösterilenin yapılması göze hoş gelmedi.
Belli bir tempoda güreşmekte olan sporculara hızlı tempoda müzik dinletirseniz bu tempo sporcular üzerinde olumsuz etki oluşturur ki nitekim bundan şikâyet eden sporcular da oldu. Bir daha ki sefere buna dikkat edilirse mükemmel kat be kat artacaktır.
Bir başka sahiplenmemişliğimiz ise Kavaklı Er Meydanı'nda güreşler devam ederken Kavaklı merkezinde bulunan kahvelerin doluluğu da gözlerden kaçmadı. Siyasi görüşün ne olursa olsun kendi mahallende yapılan bir organizasyona katılmamak ne demek? Özcan Işıklar'ı sevmek zorunda değilsin, Çetin Ceylan'ı sevmek zorunda değilsin, Ali Tonta'yı sevme kardeşim kimse seni bu isimleri sevmeye zorlamıyor ki. Kahvede kös kös oturacağına atanın ismini taşıyan bir organizasyona katılıp hem atanı hem de kendini gururlandırman en güzeli olacaktı. Gelenlerden Allah razı olsun, gelmeyenlerin de vardır bir bildiği der geçeriz belki.
Dedim ya mükemmelde diye bu durumu yalakalıkla karıştırmayın. Er meydanı bir dakika bile boş kalmayarak güreşler alabildiğine devam etti. Baş güreşleri ve baş altı ile büyük deste güreşlerindeki kıyasıya mücadele seyre değerdi.
Bir başka gözlemlediğim ise sahada güreşler devam ederken güreşlere gelen insanların mükemmel sohbetleri oldu. Aylardır birbiri ile görüşmeyenlerin koyu sohbetine ortak olmak da güzeldi. İşte anlatmak istediğim gel be kardeşim, belki senin için güreş bahane olurdu lakin sohbet şahane olabilirdi.
Bu güreşlerde belki de Silivri olarak en büyük ayıbımız ise güreşçilerimizin olmayışıdır. Ne dersiniz haksız mıyım?
13 yıldır Silivri'de organize edilen Yenici Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri'nde, gözler Silivrili bir güreşçiyi aradı, kulaklar Silivrili bir güreşçinin ismini duymak istedi olmadı. Güreşçimiz İsmet Karabulut sakatlığından dolayı bu organizasyonda yer almadı. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi de sundum. Ne kadar sakat daha olsa güreşirken olmasa bile er meydanında görmek bizi gururlandırırdı.
Ayrıca sizler dikkat ettiniz mi bilmem ama benim dikkatimden kaçmadı. Yakın komşumuz Çatalca miniklerde onlarca minik yürekle bizim organizasyonumuzda yer alırken bizden kimsenin olmaması düşündürücü bir durum değil de nedir?
Hafta sonu aydığım keyif anlatılmazdı dedim ya, cazgırlardan bilmem kaç sporcu Silivri'den katılıyor anonsunu duyamamak da koyuyor insana.
Her şey mükemmeldi, tek eksiğimiz kendi sporcularımızın olmayışıydı. Çetin Ceylan samimiyetine inandığım güzel bir insandır. Bir sonraki sene yapılacak olan güreşlerde yine ağalığa seçildi. Bu duruma el atacaktır ve gelecek sene kendi minik yüreklerimizi de bu organizasyonda duyuracağına eminim.
Her şey güzeldi dedim ya gerçekten güzeldi.
Hele Alibeyspor'un, bayan futbol takımı ile güreşlere katılım sağlaması, yine Alibeyspor'un İzci takımı ile güreşlere katılım sağlaması ve yine inatla Alibeyspor'un folklor ekibiyle güreşle katılmasından gurur duydum. Teşekkürler Ali Tonta.