Silivrili CHP'liler Mustafa Sarıgül'den sonra Mustafa Mutlu'nun Gazete Vatan'daki köşe yazısını değerlendiriyor bu aralar…
Mutlu, Ak Parti ile CHP'de yerel seçimlerde büyük bir hareketlilik ve değişimin yaşanacağına işaret ederken şu bilgileri aktarıyor:
"Öğrendiklerime göre CHP bu seçimlerde pek çok yerde adaylarını tüm kamuoyunda yapacağı anketlere göre belirleyecek.
- Parti bu nedenle üç ayrı araştırma kuruluşu ile anlaştı.
Anket yapacak kuruluşlara hangi bölgelerin dağıtıldığı bir sır gibi saklanıyor. Hatta bu iş için Genel Merkez'de bir oda hazırlandığı, kapısına ve içine ikişer kamera yerleştirileceği ve giren çıkan herkesin kontrol edileceği belirtiliyor.
***
Aldığım bilgilere göre anket kuruluşları üç aşamalı çalışarak aday adaylarını belirleyecek.
1.) İlk aşamada sahaya çıkılacak ve araştırma hangi bölgede yapılıyorsa, oranın halkına, "Kimi CHP adayı olarak görmek istersiniz?” sorusu yöneltilecek. Bu aşamada katılımcılara hiçbir şekilde herhangi bir kişinin adı söylenmeyecek, sadece "kimi istedikleri” sorulacak.
2.) İkinci aşamada ise ilk araştırmada kamuoyunun adını söylediği en az 10 kişinin adı verilerek, "Bu isimlerden hangisinin aday olmasını istersiniz?” sorusu yöneltilecek. Eğer ikinci aşamada bir ya da iki aday diğerlerinden açık ara öndeyse, bu isimler Genel Merkez'de adaylıkla ilgili çalışmalar yapan birime bildirilecek.
3.) Eğer 10 isim arasında herkes birbirine yakın oylar almışsa bu kez üçüncü aşamaya geçilecek ve en yüksek orandaki üç (beş olabilirmiş) tekrar halka sorulacak.
***
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun "çok kritik” olmayan bölgelerde bağımsız olarak yapılan bu anketlerde en önde çıkanları aday göstermekten yana olduğunu öğrendim.
Ancak bazı bölgelerde Genel Merkez'in belirleyici olma ihtimalinin de ağır basabileceği belirtiliyor.
CHP'nin adaylarını bu yöntemle belirlemesi önemli bir adım. Tabii, halkın ilgi ve beğenisini değerlendirebilmeleri kaydıyla...”
***
CHP aday belirleme yöntemini çok güzel düşünmüş, hatta bana kalırsa örgüt içinde önseçimden bile daha iyi bir yaklaşım. Yeter ki sağlıklı işletilsin. CHP'nin adayı belirlenirken, tabi ki partililerin fikri önemli olsun ama sonuçta seçilecek kişi Silivri'ye hitap edeceği için örgüt içindeki önseçim, hele ki delege yapısının bu tartışmalı konumunda, çok sağlıklı neticeler vaat etmiyor maalesef. Bu durum CHP ile sınırlı bir mevzu da değil. Teşkilat ve örgüt yapılarının ne şekilde inşa edilme eğiliminde olduğu bilinen bir gerçek. Bunu sadece bu sistemin dışında kalanların dile getirmesi, sorun olmadığı anlamına gelmiyor.
"Kim aday olacak”, "Adaylar nasıl belirlenecek” sorularına kamuoyu yanıt ararken, bence bu konuda düşünce ile hedefleri olanlar da daha nitelikli hazırlıklara yönelmeli. Silivri'ye ne vaat edecekleri, katacakları konularında da hazırlıklara başlamış olmaları gerekir. Adaylıkları kesinlik kazandıktan sonra seçime kadar olan süre içinde saha çalışması yapmaktan, oturup proje tasarlamaya vakitleri kalmayacak. "Adayım” demek eskisinden daha kompleks bir süreç. "Ne yapmaya adaysın?” sorusunun içeriği nitelikli bir şekilde doldurulma zorunluluğu taşıyor.
Önümüzdeki yerel seçimlerde belediyeyi yönetmeye talip ekipler için çalışma yapacakları sınırlarının daha da genişlemesi gündemde. Köylerin sadece İBB değil ilçe belediyesine de oy kullanma olasılığı çok yüksek. Bu son dakika sürprizini hesaba katmak gerekir.
BAŞSAĞLIĞI
Sakarya'da gazete denetimi sırasında uğradığı silahlı saldırı sonrasında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Basın İlan Kurumu (BİK) Sakarya Şube Müdürü Recep Bolat dün Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde toprağa verildi. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.