CHP’de yeni tüzük tartışması

CHP’de yeni tüzük tartışması

20.09.2023 11:17:02

CHP, Kurultay öncesi yeni tüzük çalışmasını örgüt temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştiriyor. İstanbul Örgütünün yeni tüzük çalışmasında bir konuşma yapan İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Partide değişim öncesinde zihniyet değişimi, kadın kotası, görev süresi kısıtlaması, ön seçim şart” dedi ve akraba kayırmacılığı tehlikesine dikkat çekti.

Aralarında Dilruba Önal, Nursel Erel, Ender Unutan Ersözlü, Suna Göçengil, Aydın Keskinocak gibi isimler de CHP Silivri'yi temsilen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Örgütünün 38. kurultayına İstanbul tüzük önerileri kitapçığı ile gitmek için gerçekleştirilen İstanbul Tüzük Çalıştayı'na katılım gösterdi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı, Şişli'de geçtiğimiz günler “İstanbul Tüzük Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partinin örgütsel yapısının güçlü, kalıcı ve sürekli olmasını sağlamak amacıyla bu çalıştayın yapıldığını söyledi.
KAFTANCIOĞLU: KARDEŞİM ÖNCE KENDİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Tüzük değişikliği ile ilgili önerilerini sıralayan Kaftancıoğlu, “Mesela 2018'de, son değiştirilen tüzükte o kadar çok muğlak ifadeler var ki, hani burada bunu yazsak da ne olur, ya bunu da yazmayalım. Mesela geçmişteki tüzüklerimiz daha net. En azından kuralı koymuş, kuralı tarif etmiş. 2018'deki tüzüğün mimarı olanlar çıkıyor, diyor ki ‘Partide ne değişmiş'. Kardeşim önce kendinizi değiştirin. Başka hiçbir şey demiyorum. Niye bu böyle oluyor? Çünkü işte bu süreçler, biraz aşağıdan yukarıya hani benim işime ne gelir maddesi değil, benim işime gelmese bile benim uygulamak durumunda kalacağım, doğru tariflenmiş, eğer orada herkesin ortaklaşarak yazdığı bir madde varsa ben de bunun sonucu olarak sonuçlarına olumlu ya da olumsuz katlanacağım denilen bir tüzük taslağı oluşturmak üzere bu çalışmayı başlatmayı kıymetli buluyorum” dedi.
“KOTA VE GÖREV SÜRESİ KISITLAMASI ŞART”
“Sevgili kadınlar, erkeklerin çok iç devrimini yapmaya niyeti yok” diyerek açıklamalarını sürdüren Kaftancıoğlu, “Kadınların çalışma söz konusu olunca her işe koşturduğu, siyasetin kadınları böyle bir alana hapsettiği, ‘Buralarda ben varım ama ben layık değilim. Ben yapamam, ben olamam, başaramam' vesaire duygusundan bir an önce her geçen gün kurtuluyoruz o prangalardan. Daha hızlıca kurutulmak zorundayız. Yaparsınız hem de çok iyi yaparsınız. En ufak bir kuşkunuz olmasın. Kadınlar bu duyguya erişirken elbette kadınların pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var. Örgütlü bir mücadeleyle yüzde 50 cinsiyet kotası olmasını kıymetli buluyorum. Yazmak yetmez. Çünkü kişi kendisi yapmadığı bir şeyi anlatamaz, yazamaz” şeklinde konuştu. Kota dedik, görev süresi kısıtlamasını savunan Kaftancıoğlu, “Siyaset gerçekten öyle bir şey ki, hekim olarak söyleyeyim. Galiba biraz da farklı bir psikolojik duygu oluyor. Bir görev alınca sürekli yapmak durumunda olan, bütün toplumun en çok ihtiyaç duyduğu o kişi giderse dünyanın yıkılacağını zannedildiği bir yanılsamalar havalar var. Siyasette süre kısıtlaması önemlidir. Sizin çalıştığınız, oy vererek seçtiğiniz kişiler iki gün sonra bir dönem daha ben diyor. Allah aşkınıza örgüt, kişileri bir yere taşımak için araç mı? Örgüt nedir, biliyor musunuz? Örgüt, bir dava uğruna kenetlenmiş, vatandaşla buluşan, vatandaşın talebi, gerçekliği ne ise ihtiyaca göre bir yere taşıyan mekanizmadır; Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün ihtiyaç olduğu zaman sıkıp bir kenara atacak limon gibi gören anlayışı yok etmenin aracıdır. O yüzden görev süresini önemsiyorum. Tüzükteki bu yetkinin amasız fakatsız uygulanabilmesinin yolu, bu da kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

“ÖN SEÇİM, KIYMETLİDİR”

“Ön seçim, en kötü ön seçim bile kim olursa olsun bir kişinin vereceği karardan daha kıymetlidir” diyen CHP İl Başkanı tüzükte buna yönelik düzenlemenin zorunluluğuna işaret etti.

“SİYASETTE AKRABA KAYIRMACILIĞI ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞ”
“Ne yazık ki siyasette akraba kayırmacılığı almış başını gitmiş” diyen Kaftancıoğlu buna yönelik düzenleme gereğini de şöyle ifade etti: “İstanbul örgütünde de görüyorum. Size öğretilen şey bu ama öğretilen şeyin bir adım ilerisine gitmek, sizin yapacağınız iş, bence yapabilirsiniz. Bir yere bir karar verilirken ilk kriter şu olmuyor. Gerçekten bunu daha iyi yapabilirim ya da bu arkadaşımız şu gerekçelerden dolayı daha tercih edilmeli. Neyi tercih ediyoruz? Mahalle birimi seçimlerinde bile kavga ediyorsunuz. Bu kime yakın, benim sözümü dinler mi, dinlemez mi? Siz mahalle seçimlerinde bunu yaptığınız sürece partinin üst yöneticileri niye bunu yapıyor diye eleştirme şansınız yok. Önce sizler uygulayacaksınız ki liyakati, nepotizmi, karşı durmayı, uyguladığınız şeyi hesabını koyun. Yani iş buraya gelince yok birbirimizden farkımız oluyor. Parti içi görevde bulunup da birinci derecede akrabaları olan hiçbir arkadaşı yönetime almadım. Çünkü deyip yapmak ayrı bir şey. Hep kadınlar diyoruz, gençler diyoruz. Bunlar aslında söylediğini yapabilmenin araçlarıdır. İşte bu tüzük çalışmayı tam da inandığını yapmaya çalışacak olan örgütün ama önce kendisi yapacak. Kendisi söz konusu olduğunda tüzüğü bir defa delmekten bir şey olur mu dediğimiz anda, ben de dahil diğer yapılan tüzüklerden bir farkı kalmaz. Bu çalıştaydan çıkacak sonucun öyle olmayacağına inanıyorum. Sadece yazmak değil, yazdığımız şeye inanan, kendisi savunan ve güçlü bir örgütlülükle arkasında sapasağlam kişilerin değil, Cumhuriyet Halk Partisi'nde kişilerin arkasında durulmaz. Fikirlerin arkasında durulur.”
Haber Merkezi

YORUM YAP