CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İ. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın istifası üzerine yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Başbakan Sayın Binali Yıldırım'a acil çağrımızdır; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın niçin istifa ettiği hemen açıklanmalıdır" ifadelerine yer verdi.
Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un yazılı açıklaması şöyle:
“TOPBAŞ'IN BELEDİYE BAŞKANLIĞI GÖREVİNDEN İSTİFA ETMESİ DRAMATİK”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş belediye başkanlığı görevinden istifa etmesi dramatik bir gelişmedir. İstifa eden her hangi bir devlet görevlisi ya da siyasi değildir; 2004 yılından bu yana Türkiye'nin en büyük kenti İstanbul'u yönetme görev ve sorumluluğunu yüklenmiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıdır. Dahası; kendisi 2014 yılında 2019 yılına kadar İstanbul'u yönetmek için yetki almışken ve bu görevin tamamlanmasına 1.5 yıl varken istifa etmiş; etmek durumunda kalmıştır.
Son günlerde büyükşehir belediye meclisinde bazı dosyaların Kadir Topbaş'a rağmen geçmesinin istifayı getirdiği yönünde bilgi ve yorumlar medyaya yansımış bulunmaktadır. Bu gelişme istifaya götüren son nokta olabilir; ancak ortada bir kaç dosya ile açıklanamayacak bir durum vardır.
“BİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI, AKP GENEL MERKEZİ TARAFINDAN GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLMİŞTİR”
Yakın dönemde AKP üst yönetiminin Kadir Topbaş'ın da içinde olduğu bazı belediye başkanlarından rahatsız olduğu ve görevden çekilmelerinin isteneceği bilgisi medya organlarına yansımıştır. Son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimine ve aldığı kararlara, Kadir Topbaş'ın otoritesini kıracak biçimde, AKP Genel Merkezi tarafından müdahale edildiği de bilinmektedir. Açıkça görülmektedir ki, bugün itibariyle, halkın oyları ile İstanbul'u yönetmek için büyükşehir belediye başkanlığına seçilmiş bir büyükşehir belediye başkanı, AKP Genel Merkezi tarafından görevden el çektirilmiştir.
“DEMOKRATİK DEĞERLER AÇISINDAN KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR”
Bu bilgi ve değerlendirmelerin ışında; seçilmiş bir belediye başkanının parti içi çekişmeler neticesinde görevi bırakmak zorunda bırakılması demokratik değerler açısından kabul edilebilir değildir. Öte yandan, eğer ortada Kadir Topbaş'ın görevi bırakmasını gerektirecek nitelikte gerekçeler varsa, böylesi bir durumda da, sayın Başbakan ve İçişleri Bakanı'nın kamuoyunu bu gerekçeler konusunda ivedilikle bilgilendirmesi ve gerekli yasal süreçleri başlatması gerekir.
“SEÇİLMİŞ YÖNETİCİLERİN DEĞİŞİMİ SONRAKİ SEÇİMDE OLUR”
Ne yazık ki AKP parti sözcüsü Mahir Ünal, yaptığı resmi açıklamada bu olağanüstü istifayı, “kavgasız gürültüsüz bir nöbet değişimi diyerek geçiştirmeye yeltenmektedir. Hatırlatmak isteriz ki; demokrasilerde, seçimle gelmiş yöneticilerin nöbet değişimi bir sonraki seçimde olur; aksi bir durumun kabul edilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın istifası ne kişisel bir olay, ne de parti içi bir mesele, ne de nöbet değişikliği olarak geçiştirilemez. Açıktır ki; ortada en büyük şehrin belediye başkanın istifaya götüren hayati bir sorun vardır; sayın Başbakan, şimdi çıkıp bu büyük sorunun ne olduğunu açıklamak göreviyle karşı karşıyadır. Aksi taktirde; yapılan bu müdahale, demokratik mekanizmaları hiçe sayan bir başka AKP darbesi olarak tarihe geçecektir.”