İlkyazımın verdiği tepkiyi hep birlikte takip ediyoruz. Patroniçemin ayağımı yerden kesen övgülerine teşekkürler. Aynı istikamette yazmamız için düşünülmüş ise avucunu yalar. Pek çok konuda farklı yaklaşımlarımız olduğunu bütün Hürhaber takipçileri biliyor. Bilmeyenler için tekrar belirtmek isterim. Benim yazılarım nedeniyle Sevginar sorumlu tutulamayacağı gibi, gazetedeki haber ve diğer yorumların muhatabı ben olamam. Hürhaberi bugünlere getiren farklı düşüncelerin yer bulabilmesi olmuştur.
Cumartesi günü çıkan ilk yazım, ölü gün tabir edilmesine rağmen beklediğim ilgiyi gördü. Ne hikmetse Ak Parti İlçe Teşkilatında, Hürhaber’le birlikte tüm yerel gazeteler ortadan kaldırıldı. CHP’de nasıl karşılandı bilemiyorum. Bundan sonra bir aksilik olmadıkça Salı ve Cumartesi günleri köşemde olmaya çalışacağım. Parti yöneticilerinizden Hürhaber’i ısrarla istemeye devam edin. Keskin Sirke’nin ecele faydası yok!
Başlığı CHP dinamikleri olarak atmayı uygun gördüm. Siz isterseniz dinamitleri olarak değiştirebilirsiniz. Eski rahatsızlık devam ediyor. General çok asker yok. Bu kadar çok generalin olduğu yerde savunma ve güvenlik yerine sürekli devrim, sürekli darbe… Ak Parti’de ise askere alınmak için muayeneye koşan çok, sevk emri veren yok! Bedelli askerler yeter de artar havası hüküm sürüyor. Onlar da garantili cephelerde savaşa katılmayı tercih ediyor. Danamandıra tabyası dururken, niye Değirmenköy merasına inilsin ki?
CHP’de olumsuz başlayan tablo hızla toparlanmaya gidiyor. Muhalif kesimin en iyi 9 ismi ile Işıklar’ın en güvendikleri zaman ilerledikçe tam bir yumak olacaklar. Genel Merkez müdahalesi Işıklar’ın daha iyi ve sorunsuz liste hazırlamasına fırsat verdi. Listeye giremeyenlerin bile Işıklar’a hak vermesi yarışa tekrar giren başkanı inanılmaz rahatlattı. Görevden alınan general (dinamit) "hani benim için savaşacaktınız” dese de, cepheye sürdüğü askerler orduya bağlılık yemini ettiler bile.
Ak Parti’deki kaos ve kargaşa gün geçtikçe artıyor. İstifa tehdidiyle siyaset yapan İlçe Başkanı, tam bir kuklaya dönmüş başkan adayı ile gidilen her yerde hezimet yaşanması kaçınılmaz. Değirmenköy 31 Mart tablosunun özeti olmuş. Dernek ziyaretlerindeki ilgisizlik acemi aday tarafından anlaşılmaz ama Kastamonu Derneğindeki Hasan Acar’ın oturuş tarzı ve yüz ifadesi yılgınlığın göstergesi. 2004’ün cengaverlerinden ve temel taşlarından Acar’ın dahi bedelli müracaatı kabul görmemiş anlaşılan.
Umudunu Kandemir’e rozet takmaya, seçim kazanmayı Selami’nin çabalarına ve sekreterine bağlayan Tahir Sert, gün geçtikçe pusulasını şaşıracak gözüküyor. Koskoca iktidar partisinin adayı seçim kazanmayı, rakibinin uğrayacağı ihanetlere bağladıysa vah haline. İhtimal vermiyorum ama CHP dinamitleri böyle bir patlama yaparlarsa, kendi kendilerini imha edeceklerdir. Hiçbir fayda sağlamayacakları gibi düşündükleri zararı da veremeyecekler.
Sert başkan sertliğini kendini desteklemek isteyenlere "siz bana seçim kaybettireceksiniz” diyerek göstereceğine, teşkilatındaki homurdanmalara, küfürlere ve her türlü dangalaklıklara göstersin. Bugün başkanlık yapamayan gelecekte hiç yapamaz. Kendine ve listesine oluşan güvensizliği gidermenin yollarını acilen bulmalı. Mesela meclis üyesi adaylarıyla birlikte aldığımız yetkiyi namus bilip sonuna kadar muhafaza edeceğiz yemini başlangıç olabilir. Yani kısaca görev süresi içerisinde istifa etmeyeceğiz sözü yüreklere su serpebilir. Sicili bozuk birçok isim var da…
Her seçimde arkadan gelen ipi göğüsleyen olurdu. Bu seçimde önde gözüken seçime kadar arayı daha da açacak gibi gözüküyor. Tabi ki rehavet ve şımarıklık baş göstermezse.
Bıktırmamak için kısa tutmak istiyorum.
İstifasız ve de dinamitsiz kalın.