Siyaset zaten zor bir iş, bu mekanizmayı halkın yararı yerine, kendi işleyişini zorlaştırmaya dönük işletenlerin ne kendilerine, ne de başkalarına yararlı olma şansı hepten kalmıyor.
Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de, kendi alanlarındaki değişimden bile fazla, yerel seçimlere etkisini konuştuk, çünkü bizi esas ilgilendiren yerel yönetim. Biz burayı etkileyebilir, şekillendirip, dönüştürüp, değiştirebiliriz...
Millet İttifakı siz deyin %70, ben diyeyim %60 algı üstünlüğü ile girdiği 14 Mayıs seçimlerinden 28'inde Cumhur İttifakını ölüm döşeğinden kaldırarak çıktı. Bu sonuç Millet İttifakının başarısızlığı mı, Cumhur İttifakının başarısı mı, yoksa milletimizin feraseti mi, artık tartışmaya gerek yok. Önümüzde tescillenmiş bir yeni dönem iktidarı ve Hükümeti var.
Şimdi geldik bizi baştan beri en çok alakadar eden kısma; Mart 2024'te kim, kiminle yarışacak, Silivri'nin seçenekleri ne olacak?
Tercih kısmına geçmek için Cumhur İttifakının neredeyse kesinleşen adayı Volkan Yılmaz'ın rakiplerini bilmek daha sağlıklı olur.
Gelin gelelim CHP'de yani Millet İttifakında (Cumhur İttifakının devam ettiği süreçte ittifaksız seçim önce hayal sonra sandıkta hüsran vaat ediyor. Mucize yaratmakta kendisine güvenenlere bir şey diyemem…) Silivri Belediye Başkan Adayı konusu süreç ilerledikçe netlik yerine adeta karmaşaya sürükleniyor.
Aday adaylarına seçime aylar kala genel başkanlık tartışması başlatarak mayınlı bir yol çizen CHP'de Değişimcilerin istekleri bitmiyor. İmamoğlu önce Genel Başkana isyan bayrağı açtı, şimdi de kulis haberlerine göre “İstanbul'un 39 ilçesinde adayları belirlemede tam yetki istiyorum” diyerek Parti Meclisine kafa tutmaya hazırlanıyor.
Hatırlar mısınız Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanamamış olmasına karşın güçlü bir destek dalgası yakalayan Muharrem İnce adının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için dillendirilmeye başlamasından sonra çıkıp “Ben kimsenin iki dudağı arasından çıkarak aday olmam. Önseçimle aday olmak istiyorum” demişti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu da iki dudağının arasına neredeyse kimsenin tanımadığı, İstanbul'da ikici dönem ilçe belediye başkanlığı yapan bir ismi çıkartıp aday yapmıştı! “Dalga mı geçiyor Kılıçdaroğlu bizimle Binali Yıldırım gibi Başbakanlık yapmış bir ismin karşısına kimsenin bilmediği bir adayı çıkartarak” deyip CHP Liderini eleştiri yağmuruna koro halinde tutmuştuk da İstanbul bu irade sonucunda 30 yıl sonra CHP'ye geçti.
İmamoğlu'nun canı önce Genel Başkana karşı bayrak açmak suretiyle değişim, sonra bu başkaldırıya bir de Parti Meclisini ekleyip İstanbul konusunda tam yetki isteyebilir. Ama onun kıymetli bir canı olduğu gibi kendisinin de Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu'nda da, PM'yedekilerde de aynısından var.
CHP Silivri'de belediye başkan adaylığı düşünenler ön seçime mi, Genel Merkez ve Başkanına göre mi, Ekrem İmamoğlu'na göre mi siyasi hedeflerinin kıblesini belirleyecekler gereksiz bir kafa karışıklığı daha…
Seçime 7 ay var, Silivri'de iktidarı değiştirme hedefinde olanların elindeki en güçlü koz AK Parti ile MHP arasındaki çatlaklarken, Cumhur İttifakının Belediye Başkanı gün aşırı AK Parti İlçe Başkanı ve meclis üyeleri ile aynı karede boy göstermeye başladı.
Millet İttifakı devam mı, tamam mı ya karar verme yoluna bile girememişken, Cumhur İttifakı kol kola ortak seçim programı hazırlığı başlattı.
Siyasette zaman kaybetmenin güç kaybetmek olduğunu da belirtelim. CHP, kurultay tartışmalarını kenara bırakıp, bir an önce seçime ittifakla mı girecek, adayını nasıl belirleyecek aşamalarını geçip Belediye Başkan Adayı kim olacak karar vermeli çünkü zaman 4,5 yıldır zaten aleyhine işliyor.
Güzel bir hafta sonu olsun herkes için...
