CHP Silivri örgütü olağan üstü toplandı

CHP Silivri örgütü olağan üstü toplandı

05.03.2020 10:36:01

CHP Silivri Örgütü İstanbul'daki 39 ilçe ile birlikte eş zamanlı Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun Grup Toplantısı üzerine Salı akşamı olağan üstü toplantı düzenlediler.

CHP İlçe Başkanı Berker Esen, Pazartesi günkü örgüt toplantısından sonra Salı akşamı, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidarın ülkemizi savaşa sürükleyen ve askerlerimizin göz göre göre şehit edilmesine göz yuman politikalarına ilişkin bugün gerçekleştirdiği grup konuşması tespit, eleştiri ve çözümleriyle tarihi bir öneme sahiptir. Genel Başkanımızın konuşmasını yeniden izlemek; ana başlıkları üzerinden yaşadığımız bu sancılı süreci değerlendirmek ve topluma anlatmak için ilçe başkanlığımızda gerçekleştireceğimiz olağanüstü örgüt toplantısına katılımınız önemlidir” şeklinde olağan üstü örgüt toplantısı çağrısında bulundu.

İlçe Merkezinde toplanan partililere hitap eden Esen, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun, grup konuşmasını yeniden izlemek ve yaşananları değerlendirmek, topluma anlatmak için eş zamanlı olarak 39 ilçemizde olağanüstü örgüt toplantımızı gerçekleştirdik” bilgisini verdi.

İdlib şehitleri için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okumasından ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun örgütleri harekete geçiren grup toplantısında yaptığı konuşmanın başlıkları şu şekilde:

- Bu grup toplantısı, benim için de zor olan bir grup toplantısıdır. Meseleyi nasıl anlatacaksınız, neler söyleyeceksiniz? Hepinizin yüreği kanıyor ve hepimiz ciddi bir gelecek endişesi taşıyoruz. Samimi inancımı söyleyeyim, Türkiye iyi yönetilemiyor.

- Barış içinde yaşayalım. Arzumuz budur bizim. Bir Mehmetçiğin tek bir tırnağı bile Suriye'den, İdlib'den, Libya'dan da değerlidir dedik. Çünkü biz kendi bölgemizde yangın istemiyoruz. Komşuda yangın istemiyoruz. Apartmanda otururken komşuda yangın çıkarsa evinde bir kova su ile koşacaksın. Biz bidon benziniyle gittik. Çünkü öyle talimat verdiler. Siz egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorsunuz deyince kızıyorlar. Doğruyu dinlemeye tahammül etmiyorlar. Liyakati bir devlette yok etmişseniz orada devlet aklından söz edemezsiniz. Böyle bir devletin geleceği felaketlerle doludur.

"HİÇBİR ZAMAN SURİYE'DEKİ REJİMİ SAVUNMADIK"

- Biz hiçbir zaman demokrasiden ödün veren bir ülkeyi savunmadık, bundan sonra da savunmayacağız. Hiçbir zaman Suriye'deki rejimi savunmadık, savunmuyoruz da. İstiyoruz ki bütün komşularımızla barış içerisinde yaşayalım, arzumuz budur bizim.

ORTA DOĞU PROJESİ EŞBAŞKANLIĞINI KİM VERDİ?

- Erdoğan, 2013 yılındaki Anneler Günü'nde şu konuşmayı yapıyor: “Bizi Suriye'deki kanlı bataklığa karşı hepimizin dikkatli olması lazım. Büyük devlet hadiseler karşısında aklıselim düşünebilen bir devlettir.” Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi?”

- Sana Büyük Orta Doğu Projesi'nin eşbaşkanlığını kim verdi? Çık milletin önüne açıkla! Orta Doğu'yu kan gölüne döndüreceksin diye sana talimatı kim verdi? Çık milletin önüne açıkla!

SALDIRIDA AÇIKLAMA BEKLEDİK

- Elim olay olunca, acilen toplandık. Açıklama bekledik, 23.49'a kadar tek kelime açıklama yapılmadı. O saatte Hatay Valisi çıkıp açıklama yaptı. Meclis acilen toplanmalı dedik. Parti sözcümüz çıktı, açıklama yaptı. “Yarın kapalı oturum yapılmalı” dedi.

- Bu kadar sayıda şehidimiz varsa TBMM'nin toplanması gerektiğini söyledik. Bunun asla siyasi malzeme olamayacağını belirttik. Kapalı oturum talebinde bulunduk. Bu yaşanan sıkıntılı süreci “birlik ve bütünlük” içinde aşma gayretimizdi.

"KARDEŞİM SEN BENİ ARAYACAKSIN"

- Erdoğan'ın AKP'li vekillerle yaptığı toplantıda ekonomiden bahsetti, işsizlikten bahsetti, bir sürü şeylerden bahsetti. Tabii bir de benden bahsetti. Biz ne kadar sorumluyuz, beyefendi ne kadar sorumsuz. 'Kılıçdaroğlu beni aramadı?' diyor. Kardeşim arayacak olan sensin ben değilim. Arayıp ne olacağını izahceksin. Bir cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa ülkeyi yönetemez. Devletin sigortası yok koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin

- Konuşmayı duyunca kanım dondu. Bu nasıl vicdansızlıktır. Bu nasıl bir sorumsuzluktur.

- 'Şehitler tepesi asla boş kalmayacak' diyor. İnsanda birazcık vicdan  olur. O gece onbinlerce anne uyumadı. Çocukları Suriye'de olan, Irak'ta olan onbinlerce askerin annesi o gece uyumadı, onbinlerce baba o gece sabaha kadar uyumadı. Binlece gelin uyumadı. 'Asker yolu gözlerim' diye bir türkü var.  Bunlar asker yolu gözlemenin ne demek olduğunu acaba biliyorlar mı? Ama o gece bu memleketin Cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu, özellile de Milli Savunma bakanı yoktu. Genelkurmay Başkanı yoktu. Neredeydiniz o gece? O gece sadece Hatay Valisi vardı. Ben bunları söylemeyeceğim de kahramanlık edebiyatı mı yapacağım?"

"BENİM ASKERİMİ VURAN DÜŞMANIMDIR"

- Bunlar mı vatansever, bunlar mı Türkiye'nin çıkarını savunacaklar. Emperyal güçlerin maşası olanlar Türkiye'yi düzlüğe çıkaramazlar. Putin'e telefon eder, Merkel'e telefon eder, Trump'a telefon eder. Onlar gelip vururlar, kendisi ayaklarına koşar. Benim askerimi vuran kim olursa olsun benim düşmanımdır. Ben niye onların ayağına gideyim? Hiç kimse unutmasın, Mısır'daki sağır sultan da duysun. Biz saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açtık. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Bizim vatan,  bayrak sevgimiz lafla değildir. Lafla  olmaz. Egemen güçler neden CHP'nin iktidar olmasını hiç istemezler. Çünkü bilirler ki CHP'ye onların istedikleri sözü geçiremezler. Çünkü CHP, Türkiye'nin çıkarını savunur.

SENİ KEFENLE KARŞILAYANLARI YOLLA ŞEHİTLER TEPESİNE

- Zenginlere Sevda Tepesi, gariban çocuklara şehitler tepesi. Kahramanlık yapacağına sen gitsene! Hangi milletvekilinin, para babasının çocuğu İdlib'de? Saray  sosyetesinin çocukları orada mı, herkes bedelli askerlik yaptı. Herkes eşit şartlarda askerlik yapacak kardeşim. Zenginin çocuğu ayrı, bakanın milletvekilinin çocuğu ayrı. Ben bunu kabul etmiyorum.

- Erdoğan'ın gittiği her yerde kefenle karşılayanlar vardı. 'Öl de ölelim' diyenler vardı. Onları yollasana şehitler tepesine.

- En acısı da Erdoğan'ın ÖSO'yu Kuvayı Milliye'ye benzetmesidir. Kendi ülkesi için savaşan para alır mı? Sen nasıl ÖSO ile  Kuvayı Milliye'yi bir tutarsın. Paralarını alamazlarsa bir gün durmazlar.

BU NASIL BİR CEHALETTİR

- Çanakkale ile İdlib bir tutulabilir mi? Bu nasıl cehalettir. Çanakkale vatan toprağıdır. İdlib vatan toprağı mı? Eğer Çanakkale ile  Suriye'de br toprağı bir tutacaksan orası Süleymaniye Türbesi'dir. Orası vatan toprağıydı. Sen oradan bayrağı  indirmedin mi? ne söylediğini bilmeyen garip bir adam.

- Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale'de erlere dönüp 'Ben  size ölmeyi emrediyorum' derken Saray'da mı oturuyordu? Cephedeydi. Conkbayırı'ndaydı, Anafartalar'daydı. Sen kim bana ders vermek kim? 33 şehidimiz var Saray'da toplananlar bana ders vermeye kalkıyor. Ne dersi, sen adını zor yazarsın."

MECLİS BUNU KONUŞMAYACAKSA NEYİ KONUŞACAK

- Biz bir an önce oturalım TBMM'de bunu konuşalım. O gece TBMM Başkanı'na da söyledim. Hemen toplanmamız lazım. 'Hayır toplanmayalım. Sanki olağanüstü bir olay olmuş gibi o intiba ortaya çıkar' Zaten olağanüstü olay oldu. Biz cumartesi acil toplanalım diyoruz ne gerek var diyorlar. Ben milletime soruyorum ya bunlarda vicdan, ahlak var mı? Şehadette bahsediyorlar, sen şehadetten anlar mısın? Asker yolu gözleyen bir annenin dramını anlar mısın sen? Meclis bunları konuşup görüşmeyecekse neyi konuşacak. Biz bu meclise hangi gerekçeyle gazi meclisi, dedik? Meclis'e gelmiyor. Niye gelmiyorsun? Bari meclise gel. Meclis'e bilgi ver. Trump'a, Putin'e, Merkel'e bilgi veriyorsun, gazi meclisine bilgi vermiyorsun? Niye. Milletvekillerinin yüzüne bakmaktan utanıyorsun ondan mı acaba?

ASKERİ HASTANELER OLSAYDI YAŞAYABİLİRLERDİ

- Tuttular askeri hastaneleri kapattılar. Askerler ihtiyaç var diyor. Eğer askeri hastaneler olsaydı belki o gece yaralanan askerlerin bir kısmı kurtulabilecekti.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A 'BAY KEMAL' RİCASI

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'dan Putin ile gerçekleştireceği görüşmede hazırladığı soruları sormasını istedi. İşte Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın Putin'a sormasını istediği sorular:

1) Sayın Putin birliklerimizin yerini sizlere bildirmemize rağmen askerlerimiz niye şehit ettiniz?

2) İlk saldırının ardından uyarmamıza rağmen neden ikinci kez askerlerimizi vurdunuz?

3) Yaralıların ve şehitlerin Türkiye'ye getirilmesi için uçaklara neden izin vermediniz?

4) Sayın Putin savaş hukukunda yaralıları vuran ambulanslar vurulmaz. Siz yaralılarımızı almaya gelen ambulansları bile neden vurdunuz? 

Kılıçdaroğlu açıklamalarının sonunda, "Gazetecilerden ricam, uçakta gelirken Erdoğan'a sorsunlar, 'Bay Kemal'in sorularını Putin'e sordunuz mu?' diye. Demokrasiden yana, barıştan, huzurdan, insandan yana olan Millet İtifakı bütün bu sorunları aşacaktır. Türkiye bölgesini en güçlü ve en saygın devleti olacaktır" sözlerini kaydetti.

YORUM YAP