CHP ve AK Parti’de aday adayı tanıtım gündemi

CHP’nin aday adayı tanıtımıyla başlayalım mı? "Otopsi gibi” aday adayı tanıtımı vallahi de billahi de… CHP’nin Silivri’deki seceresi ortaya döküldü adeta. Aday adayları önce kendini tanıtıyor arkada vatandaş şahsi değerlendirme gündeminin peşinde tam hız ilerliyor. Bir dinliyor iki söyleniyor. Söylenme derken olumlu ve olumsuz yönde de tabi… Tahmin edersiniz ki saatlerce o kalabalığa ve tantanaya tahammül ettikleri ve bunun için zaman ayırdıklarına göre her biri CHP’nin iyiliğini isteyen insanlar.
Sadece eleştiriler değil özeleştiriler de tam hız. Ve her şey aleni. Kimsenin düşüncelerini saklamak, gönlünü ifade edemediklerinin yüküne ezdirmek zorunda kendini hissetmiyor olması nasıl özgürlükçü bir duygu. Silivri’yi batırmak ve çıkarmak gücünü CHP’nin her bireyinde görüyor, hissediyorsunuz…
Silivri’nin CHP’yi sevmesi tesadüf değil, Silivrililer de CHP’yi çok seviyor… Kimisi belediye başkanını, kimisi altı okunu, kimisi kurucusunu daha çok ama şu bir gerçek ki sevgi var... Sevginin olduğu yerde bağlılık da var...
CHP’nin dört ‘deli dolu’ aday adayını dizginlemek stresi insanın ömründün ömür götürür normal koşullarda Mümin Tuğlu dünyanın en rahat adamı istifini hiç bozmadı. Güldü, imkanı olsa oynardı da (iyi oynar CHP’nin ilçe başkanı bilenler bilir) büyük bir keyifle örgüt toplantısını yönetti…
Aslında bir itirafta bulunmam gerekir; genelde toplantılara katılmam bu aralar bunu yapmamak için ayrıca özel sebeplerim var (her ne kadar iş disiplini ve profesyonelliğiyle ilişkilendirmek mümkün olmasa da) o ayrı… Işıklar’ı antidemokratik olmakla suçlayan, başkanlık makamını baskı unsuru olarak kullanmakla itham eden bir kesimin ısrarıyla spontane evimin yolunu tutmak yerine Ünsal Düğün Salonu’nda örgüt toplantısında aldım soluğu. Tahammül ve sabır her insanda farklı ölçülerde bulunur. Kendimi Işıklar’ın yerine koydum da üç başkan aday adayının hedef tahtası olmak beni zıvanadan öyle bir çıkartırdı ki geriye kalanları feriştahı gelse toplayamazdı. Çok mu iyi olurdu? Hayır, aksine çok fena. Tıpkı Işıklar kendisine yöneltilen suçlamalara gerçekten içinden geldiği gibi, hesap kitap yapmadan, ölçüp biçmeye kalkmadan cevap vermeye girişse olacaklar gibi.
Özcan Işıklar’ın doğru ve yanlışları bir yana hali hazırda CHP’nin seçilmiş belediye başkanı. Eleştiri dozajını ayarlarken şahsını bir kenara koysanız bile onu aday gösteren iradeye, seçen halkın tercihine saygının hatırı olmaz mı?!
Nerede, ne zaman oldu bilmiyorum ama Işıklar’a evliya sabrı bulaşmış… O ne ölçüde başkanlık yarışındaki rakiplerinin eleştirilerine yanıt verdi tartışılabilir, partililerinin dakika başı alkışı işittiği tüm eleştirilerin telafisi oldu kuşkusuz...

AK PARTİ’DE TEMAYÜL GÜNDEMİ
Gelelim AK Parti’ye… Dün temayül yoklamasında oy kullandı teşkilat yöneticileri, meclis üyeleri… Silivri’de resmi başvuruda bulunan aday adayları Tahir Sert, Hüseyin Turan, Hüsnü Yaşar Yalman, Ahmet Yağcıoğlu, Emrah Maşalacı, Vural Sönmez, Mevlüt Alkan, Naif Yıldızlar… Asıl aday Metin Karakaş, henüz resmi başvuruda bulunmadığından temayül yoklamasına katılamadı… Katılamadı ama birinci çıkarsa kimse için sürpriz olmasın! Temayülden çıkan Karakaş, başkanlık aday adaylığı için güçlü bir referansa sahip olacak. Tabi oluşturmaya çalıştığı tasarısı tutarsa! Aday Adayı olmamasına karşın temayül yoklamasından Karakaş adı çıkarsa ay sonuna kadar rahatlıkla istifasını edip adaylık için son virajlardan birini daha kazasız belasız atlatmış olacak. Kamuoyu yoklamalarında Hüseyin Turan’ın tanınırlığın etkisinde Karakaş’tan önde çıktığı bilinen bir durum. CHP anketlerinde de durum benzer. Bu onların en yakın rakiplerine güzel bir oyunu olabilir orasını bilemem. CHP’liler "Nasıl olsa bir kere Hüseyin Turan’ı yendik bir kez daha mümkün” düşüncesinin rahatlığına sırtını yaslamış olabilir…
AK Parti yakın rakibine başkan aday adayı sayısında attığı iki kat farkın enerjisini sinerjiye dönüştürebilir mi? Yaşayacak günümüz varsa göreceğiz. Temayül yoklamasından birinci veya en kötü ihtimal ikinci çıkmayan Metin Karakaş için ilçe başkanı olması sebebiyle süreç çok büyük önem arz ediyor.
Temayül yoklaması tamamlandıktan sonra Yetgin Çavdar yani; AK Parti Belediye Başkan Adayı hedefleri kaderin garip bir cilvesi sonucunda hep kıyıdan dönen isimin paylaşımı dikkatimi çekti; "Konu; temayül yoklaması. Sevgili kardeşim genel merkez sana değer verdiği için senin fikrini soruyor. Sen de oyunu "ben nasıl kazanırım” diye değil ilçem ve ilim, dolayısıyla "ülkem nasıl kazanır” diye ver. Şunu bil ki böyle düşünmeyenler hepimize kaybettirecekler. Hem ilçe hem ülke hem de dünyadaki mazlumlar kaybedecekler. Sen de bunun hesabını ne burada ne de ahirette veremezsin. Onun için hem kazanacağımız hem de kazandıktan sonra bizi hak ve adalet ölçülerine göre yönetecek adaylara oyunu ver. Haydi, elini vicdanına koy öyle oy kullan.”
Bu mesajı temayül yoklamasında oyunu kullanmadan önce okuyan ve etkisinde kalan AK Partililer epey aklı ve duyguları arasında gidip gelmiştir. Çavdar’ınki öneri ve tavsiyeden ziyade ültimatom gibi bir şey olmuş. Ben yapılan bir hareket veya sarf edilen bir düşüncenin kendisinden ziyade arkasındaki nedenleriyle çok alakadar olurum. Huy işte! İyi bir şey mi şimdi bu?!

İyi haftalar olsun!