Derdi beni germedi ama söylemek zorundayım… CHP Silivri, strateji değişikliğine gitmeli. Esasen adamakıllı bir strateji belirlemeli. O'na, şuna, buna göre de değil, Silivri'yi geçmişte yönettiği her günün hatırına, 97 yıllık partisinin itibarı için.
İBB'nin yaptıklarını denetleyerek, paylaşarak bu gemi yüzmez bu denizi… Hele tekrar iktidar limanına kavuşmak, hayal!
Diyeceksiniz ki “Silivri Belediye Başkanı da İBB'nin çalışma alanlarını denetliyor…”
Evet, sırayla denetliyorlar ama belediye başkanı ile CHP başkanı arasında dağ kadar fark var…
Bir kere Silivri Belediye Başkanını da İBB Başkanını da halk seçer, İlçe Başkanını bir partinin delegeleri… Yani ciddi bir nitelik farkı var Yılmaz ile Esen'in konumları arasında.
İlçe Belediyesi arsasını verdiği yere (kreş denetimleri gündemden düşmüyor malüm) İBB'nin yaptığı yatırıma bir nevi ortak sayılır!
Eksiklik olursa kepçesi, bütçesi, personeli var tutar işin ucundan. Koca İBB ile Silivri Belediyesinin yapmadığı neyi CHP İlçe Başkanlığı yapabilir? Nasıl yapsın ayrıca da?!
Etkisiz bir tutum ile etkili bir varlık gösterilemez. Siyaset boş işlerle uğraşmayı kaldırmaz! Bunu yapanı, bunda ısrar edeni halk kaldırıp bir kenara koyar, yoluna başka alternatifleriyle devam eder.
CHP Silivri ya yeni bir yol bulmalı ya da yeni bir yol yapmalı!
“Aman yol kazasıydı zaten şu da oldu bu da olmaz bir daha…” deyip üretilen yeniden iktidar senaryoları gişe yapmaz!
“İkinci dönem seçilemez zaten” denilen Volkan Yılmaz böyle giderse ilkinden çok daha rahat ikinci dönemi kazanır.
“Aman zaten milletvekili adayı”, “MHP de İstanbul'da kendisine seçim kazandıran adamı iyi bir yerde Ankara'da değerlendirir burada tutmaz…” şeklindeki parlak öngörülere katılamıyorum maalesef.
Benim gördüğüm şu… “Ben kazandırdım”, “Şöyle oldu da oldu bir daha olmaz, seçilemez” gerekçeleri ile seçim galibiyeti dış etkenler ve tesadüflere bağlayan tüm kuşkuları ortadan kaldırmadan Silivri limanından demir almaz Volkan Yılmaz…
Aaa şimdiye kadar görmediğimiz bir Volkan Yılmaz girer devreye, ondan sonra yeni şeyler konuşmaya başlar, yaşamaya hazırlanırız…
Tüm bu saydıklarımdan öteye daha çok önemsediğim ve bence mühim olan mesele, her zaman savunuğum bir konudur, bizim güçlü bir iktidar kadar, hatta daha çok, etkin bir muhalefete olan ihtiyacımız.
Ayrıca da iktidar alternatifimiz olsa fena mı olur : )
Rahmetli babaannemin bir sözü vardı çocukken “ne diyor bu kadın' diye düşünüp fazla da kafa yormadan unutur geçerdim… O ısrarla her yeri geldiğinde tekrarlardı… Üç gün okula gidebilmiş erken yaşta öksüz kalınca, 13'te gelin olmuş (o dönemde birçokları gibi ) 3-5 yaş daha büyük dedeme… Üç erkek evlattan sonra iki kız torununa hiç kıyamazdı ama “Üç günlük ömür için dokuz gün çalışmak lazım kızım” derdi…
Seçilmişler işte bu gerçeği unuttukları anda iktidarlarının sonunu getiriyorlar…
Konumuz siyaset ama hayatta da bu kuralın çok büyük bir farkı yok…