Sevginar Sali

Chpnin Keskin Rafeti


 Silivri Belediyesi CHP’li Belediye Meclis Üyesi Rafet Keskin’in AKP’nin ‘sergi’ önergesine verdiği tepkiden söz ediyorum. AKP, önerge verme durumunu aşmış olabilir ama bu iktidarın nezaket sınırını aşmasına haklı sebep olamaz. AKP’den basına yazılı olarak ulaştırılan mailde son derece masum bir önergeyken, parti merkezinden belediye kürsüsünden okunana kadar üzerinde hangi köşe yazarı özentisi aklın kalem oynattığı bilinmeyen önergeye Başkan Işıklar, nezaketini koruyarak yanıt verdi. Ama meclis üyesinin yersiz, ölçüsüz tepkisine karşı çıkmak yerine, muhalefete sorumluluğu haksız yere yıkmakla hata etti.
İktidarın haklıyken, haksız durumuna düştüğü olaylardan birini yazmadan geçmeyelim.
CHP’li Meclis Üyesi Rafet Keskin de AKP’nin ‘saçma sapan’ önergeleri için kaygılanmak yerine kendisi ve partisi için ortaya koyduğu patavatsızlıkları dizginlese daha iyi olur. Amacı dikkat çekmekse çekti ama grubu ve başkanına zarar vermek pahasına.

EMEK VE ÇABAYA SAYGI DUYARIM
Gelelim belediyenin 1 yıllık değerlendirmesine. Çarşamba günkü yazıma konuyla ilgili düştüğüm not pek çok kişiyi şaşırtmış. Valla belediye de beni şaşırttı. Bir yıllık zaman diliminde önümüze konan puzzlenin çeşitli parçaları vardı. Aralardaki kopukluk, resmin algılayabileceğimizden büyük olması ve en önemlisi bunları birleştirmeye kafa yoracak, zaman ayıracak halimiz olmadığından pek çoğumuzun yerel yönetimimizin 1 yıllık faaliyetlerini gerektiği gibi algılayamadığımızı fark ettim. Ama belediye parçaları birleştirip önümüze koyunca resmin bütünlüğü önümüze çıktı.
Her ressamın farklı yorumu, tarzı vardır. Bir tablo bazılarımız için çok etkileyici, kimimiz için güzel başkaları için ise sıradan değerlendirilebilir. Bir eserin çirkin olduğunu söylemeye benim dilim varmaz. Zerre kadar emek varsa içerisinde saygıyı hak ettiğini düşünüyorum.
Bir de ressamına gıcık olduğunuz için eser ile ilgili önyargılı davranan kesim var unutmamamız gereken. Yanlış anlaşılmasın bu tutum içerisinde olanları yadırgamıyorum. Aynı şeyleri hissetmişliğim var.
CHP’li iktidarın 1 yılda yaptıklarını AKP’nin 5 yılda yaptıklarıyla kıyaslamak yanlış. Beş yıl önce bir fidanı toprakla birleştirmeniz ile bir yıl önce diktiğiniz arasında büyüme ve kök salma açısından tabi ki fark olacak. Ama değişikliğe karar veren halktır. Beş yıl boyunca yetişen ağacın kesilmesine ve yeni bir fidan dikmeye karar verdi. Şimdi bu fidanı yetiştirenlere beş yıl önce toprakla buluşturan ile bir yılda aynı seviyede neden olmadığını sorgulamak haksızlık olur.
Diyeceksiniz ki “Senin bugüne kadar eleştirdiğin neydi?” söyleyeyim. Yeni fidanın dikildiği ortam, zeminin hazırlığında gördüğüm yanlışlar, bakımında bana göre yapılan hatalardı. CHP’li iktidar bir yıl içinde toprakla birleştirdiği fidanı bana göre yeşertti. Ama bu bir hastalık kapmayacağı, yanlış bakımdan telef olma riskini ortadan kaldırmıyor. Dikilen fidana zarar vermek isteyenler de olur. Belki korurken bile istemeden bunu yapabiliriz, ya da başkaları yapabilir.
Bir yıllık gencecik narin bir fidanımız var iktidarda. Silivri’nin fırtınalı havalarında yapraklarını dökebilen, nazik dallarını kırabilecek olan. Korumak hepimizin görevi tıpkı doğabilecek tehlikeleri önlemek gibi. Kimimiz bu sürecin karar verme aşamasında, kimimiz basın, teknik ya da tecrübe bilgisiyle fikrini söyleme, ya da sıradan vatandaş kademesinde yer alırız. Tek kriter Silivri’nin iyiliğini istemek.
Bu iktidarı halk seçti. Tıpkı 2004’deki gibi, 1999’daki gibi…
Halk seçtiklerinin onun istediğini yapmadığını, göründükleri gibi olmadığını algılayacak durumda.
Silivri Belediyesi’nin bir yıllık değerlendirmesinde emek ve çaba gördüm. Birinci yıl için de yeterince çalışma ve hizmet. Ne özel ne de iş hayatımda planlı bir insan olmadım. Belki bu yüzdende belediyemizin planlama sürecini algılamakta zorlandım. Ama planlı ilerleme ve büyümenin en sağlıklı yöntem olduğunu bütün bilimsel araştırmalar ve uzmanlar söylerken, eleştirecek değilim. Benim başaramamış olmam başkaların denemesine engel değil. CHP’nin geçen dönem sürekli vurguladığı “Silivri plansız büyüyor” eleştirisi üzerine aynı hatadan ne pahasına olursa olsun sakınacakları gerçeğini kabul ediyorum.
Kafama bir şey düşmedi; Silivri Belediyesi’nin başarılı olmasını istiyorum. Kimin yönettiği çok da önemli değil ama bugünkü idarenin başında Özcan Işıklar halkın kararıyla duruyor. Varlığı da beni şahsen hiç rahatsız etmiyor.
Belediyenin başarılı olması, muhalefeti başarısız yapmaz. Başarılı belediye daha başarılı bir muhalefetin tetikleyicisidir.

Bir de şu dedikodu olayına girmek istiyorum.
Silivri’nin altı üstü, yerel yönetim kahramanlarımız hakkında çeşitli dedikodularla çalkalanıyor. Dedikodu dediğiniz şey durduk yere çıkmaz. Yerel yönetim sorumluluğu taşıyan, kamunun kaynaklarını idare eden insanlar bu görevlere gelmeden önce nasıl yaşantıları olmuş olursa olsun dikkat etmek zorunda. Siz dedikoduya meal vermeyeceksiniz, halk da hakkınızda yapmayacak. Pireyi deve yapan söylemleri çıkartanlarda suçu aramak beyhude bir uğraş Silivri için. Ama siz kişiliğiniz ile ilişkilerinizi düzgün tutup, en önemlisi de işinizi hakkıyla yaptığınızda kimse size yanlış bir şey diyemez. Demeye kalkanı da bu halk susturur. Seçilmiş bir kişiye halk vereceğini vermiş zaten, bundan sonra her kabahatin nedenini uzakta değil kendinde arayacak. Halk tarafından seçilmiş olmak sizi halktan daha üstün yapmaz. Aman haa… Halkı kandırdığınızı sanmayın acısı çok fena çıkıyor.
İyi hafta sonları...

YORUM YAP