Çocuk Psikolojisinde Resimlerin Dili?

Çünkü çocuklar duygu ve düşüncelerini  içinde bulunduğu ruh halini,  en iyi ve en yalın olarak,  resim yoluyla ifade ederler bu nedenledir ki eli kalem  tutmaya başlar başlamaz  resim yapmaya  yönlendirilmelidirler. Zaten sonrasında  çocuğumuz kendini  sözel yada bedensel olarak yeterince rahat ifade  etmeye  başlayana dek  resim yapma isteği  yoğun bir şekilde devam edecektir.   Yaptıkları her bir  nokta, çizgi yada figür  anlamlıdır, ne  resmi yaptığı sorulduğunda mutlaka bir nesneyi, bir canlıyı bir doğa olayını, yaşadıklarıyla ilgili bir anı  v.s sembolize ettiğini  anlarsınız.  Çizgilerin yanında kullandığı renkler de onun  iç dünyasının  anlaşılmasında ayırt  edici özellik taşır .
Çocukların çizdiği resimler  doğru  ve bir bütünlük içinde  yorumlanırsa bu durum yavrularımız için büyük bir avantaj oluşturur. Bu nedenle  okulöncesi  kurumlarda  verilen resim eğitimini  mutlaka  çocuk gelişimi alanında  eğitim almış  kişiler üstlenmelidir.    Çocukların  resimlerinde  kullandığı  renkten tutun, çizdiği çizgiler,  figürler, kağıdı kullanma biçimi,   v.s  bize onun psikolojisi ile  ilgili çeşitli ipuçları verir.
Örneğin;   hangi rengi seviyorsa  resimlerde ağırlık o renge doğrudur. Resimlerde kahverengi  siyah gibi koyu renkli boyaları kullanarak  resim yapıyorsa kaygılı, karamsar  pembe  sarı  turuncu gibi sıcak renkleri seçiyorsa onun mutlu sevecen  uyumlu  işbirlikçi ve dışa dönük, kırmızıya ağırlık veriyorsa  iddiacı  inatçı,  saldırgan  olduğunu gösterebilir. Bunun yanında   sayfanın tamamını kaplayan çok büyük resimler; iç  denetim  yetersizliği  hiperaktivite  dikkat dağınıklığı  korku ve saldırganlığı   sayfanın bir köşesine sıkıştırılmış  resimler;   ürkeklik ve içe dönüklüğü yansıtabilmektedir.
Resimde aile üyelerinin birinin veya birkaçının   çizilmemiş olması ( annenin,babanın,kardeşlerin, v.s ) o kişi tarafından sevilmediğini hissettiğini yada   parçalanmış bir aile olduğunu anlatabilir.
Anne baba ve çocukların arasına nesnelerin yerleştirilmesi,  ( köprü , gökdelenler, yol, ırmak, ağaç gibi )   iletişim problemlerinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Anne babanın çok büyük,  çocuğun çok küçük veya anne babadan birinin büyük diğerinin küçük çizilmiş olması ailede otoriteyi, baskıyı aile fertleri arasında bir  problemin göstergesi olduğu gibi anne babanın çok abartılı çizimi onlara duyulan hayranlığı da temsil edebilir.
Resimde küçük kardeşin anne babanın elinden tutuyor olması ve  kendisini   uzaklarda çizilmesi veya hiç çizilmemiş olması, dışlanma, sevgi yoksunluğu,  kardeş kıskançlığı  gibi olumsuz duyguların ifadesi olabilir. ,
Ev çocuğun duygusal yaşamının oluştuğu merkezdir. Evin saydam olarak çizilmesi, yaşamı canlılığı, içini göstermeyen duvarların çizilmiş olması ise yaşadığı güçlükleri,  karamsarlığı, yüksek binalar ve gökdelenler çocuğun  gideremediği özlemlere bir başkaldırı olarak algılanabilir. Evlerden çıkan yollar rehberliğe ,yol gösterilmeye duyulan ihtiyaçtır.
Resimlerde, insan resimlerinin azlığı veya yokluğu sosyal ilişkilerde  zorlandığı, çokluğu ise sosyal ilişkilerde ki  rahatlığını   belirtir.
Çizilen kuş resimleri özgürlüğe duyulan ihtiyacı anlatabilir.
Çizilen ağaçların yeşil yapraklı, meyveli olması  mutlu olduğunu, solmuş yapraklı yada yapraksız ağaçlar (4- 5 yaşından sonra) mutsuz olduğunu anlatabilir
Yine  resim yaparken kullanılan çizgiler  eğer sayfanın tamamını kaplayacak büyüklükte ise bize  iç denetim azlığı, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, öfkeli,  saldırgan tutumların  olduğunu anlatırken, sayfanın küçük bir bölümünü kullanıp diğer kısmı boş bırakılıyorsa  özbenin yetersiz geliştiği, içe dönük, çekingen, silik karaktere sahip olduğunun ifadesi olabilir.
Organların abartılarak büyük yada küçük çizilmesi;
Baş; zihinsel açıdan kendini yetersiz görme, ağız; konuşmada zorlanma, gözler görme problemini,  ayaklar; güvensizliği, kaygıyı, burun solunum güçlüğünü, kulaklar; işitme problemini, kuşku içinde olmayı ifade ettiği gibi eksik bırakılan beden kısımlarının çizilmemesi veya belirgin olmaması da bizlere çocukla ilgili başka  ip uçları vermektedir.  
Her  gelen yeni yılın  çocuk coşkusuyla  yaşanmasını, 2010'nun herkese  arzuladığını  getirmesini dileyerek hoşça kalın diyorum.