Emre Akıncıoğlu

Çocuklarda Akran Zorbalığı

Önce şuradan başlayalım, zorbalık ile saldırganlık farklı iki davranış biçimidir.

Genelde biri birine karıştırılır.
Saldırmak anlıktır, zorbalama süreklidir.
Yaklaşımı ve gerekli olduğunda müdahale şekilleri farklıdır.
Gelelim başlığımıza.
Akran zorbalığı, özellikle okul çağındaki çocuklar arasında sıkça rastlanan, fiziksel ve duygusal anlamda derin izler bırakan bir sorundur.
Bu durum, çocukların özgüvenini zedeler, akademik başarılarını düşürür ve uzun vadede ruh sağlığını etkiler.
Peki neden akran zorbalığı git gide artan bir hal aldı.
Bunun altında yatan nedenleri bir kaç örnekle anlamaya çalışalım.
Kendini yetersiz hisseden bir çocuk, başkalarını aşağılayarak güç kazanmaya çalışabilir.
Aile veya çevresinden yeterince ilgi görmeyen bireyler, zorbalık yaparak dikkat çekmeye çalışabilir.
Evde fiziksel, duygusal veya sözel şiddet gören çocuklar, bu davranışları dış dünyaya yansıtabilir.
Aileden yeterli rehberlik veya sınır koyma eksikliği olan bireyler, zorbalığa eğilim gösterebilir.
Sağlıklı bir duygusal bağın olmaması, çocukları zorbalığa itebilir.
Zorbalık, grup içinde kabul görme veya güç kazanma amacıyla yapılabilir.
Şiddet içerikli oyunlar, filmler veya diziler, çocukların agresif davranışları model almasına yol açabilir.
Başarılı, popüler ya da farklı özelliklere sahip bireylere karşı kıskançlık hissi, zorbalığı tetikleyebilir.
Fazla rekabetçi veya baskıcı bir eğitim sistemi, çocuklar arasında agresif davranışlara yol açabilir.
Görüldüğü üzere akran zorbalı davranışı aslına arkasında birbirinden farklı ciddi sorunları barındırıyor olabilir.
Peki çocuklarımızın maruz kaldığı akran zorbalığına farkındalıklarını ne şekilde arttırabiliriz ve bu süreci bizlerle paylaşmalarını nasıl sağlayabiliriz?
Hem ailelerin hem de eğitimcilerin alabileceği önlemler ile çocuklar zorbalıktan korunabilir ve sağlıklı bir sosyal çevre oluşturulabilir.
Unutulmamalıdır ki çocukların duygularını tanımalarına ve ifade etmelerine yardımcı olmak, onları zorbalığa karşı daha dirençli hale getirir. Çocuklara şu mesajı vermek önemlidir: “Hissettiklerin önemli ve bunu bizimle her zaman konuşabilirsin.”
Kendine güvenen, aileleri ile iletişimi güçlü çocuklar, zorbalıkla başa çıkmada daha başarılıdır.
Çocuğunuzun günlük yaşantısında neler yaşadığını anlamak için onunla düzenli olarak sohbet edin.
“Bugün okulda nasıl geçti?” gibi basit sorular bile büyük bir fark yaratabilir.
Zorbalığa uğradığını fark ettiğinizde, onu eleştirmeden dinlemek ve duygularını anlamaya çalışmak önemlidir.
Empati, zorbalığı önlemede hem mağdur hem de potansiyel zorba çocuklar için kilit bir yaklaşımdır.
Çocuğunuza başkalarının duygularını anlamayı öğretin.
Drama çalışmaları aslında empati gelişimi için çok değerlidir.
Gerek evde gerek ise okulda bu tarz çalışmalar anlayışı geliştirir ve akran zorbalığını zamanla törpüler, yok eder.
Nasıl yapmamız gerektiğini örneklemek gerekir ise, hikâyeler üzerinden “Bu karakter nasıl hissediyor olabilir?” gibi özünde basit görünen sorular sorarak çocukların empati yeteneğini geliştirebilirsiniz.
Çocukların kendilerini doğru ifade etmeleri, hayır diyebilmeleri ve sağlıklı sınırlar koymaları zorbalığa karşı koruyucu bir etkendir.
Rol yapma oyunları, bu becerilerin gelişiminde etkili bir yöntemdir.
Örneğin, “Eğer biri seni incitirse, ne diyebilirsin?” gibi senaryolar üzerinden pratik yapabilirsiniz.
Şunu da aklımızdan çıkartmayalım çocukların kendilerini güvende hissedebileceği yetişkinler ve arkadaşlar önemlidir.
Çocuğunuzla öğretmeni ve arkadaşları hakkında konuşarak güçlü bir destek ağı oluşturmasına yardımcı olabilirsiniz.
Bir diğer önemli noktada siber zorbalık.
Çocukların internet kullanımını gözlemlemek ve onlara güvenli dijital davranışlar öğretmek gerekir.
Ayrıca, çocuğunuza çevrim içi ortamda rahatsız edici bir durumla karşılaşırsa bunu sizinle paylaşmasını söyleyin.
Çocuğunuzun zorbalığa maruz kaldığını anladığınızda bu durumu öğretmen ve okul yönetimiyle hızlıca paylaşın.
Okul politikalarının ve müdahale yöntemlerinin ne olduğunu öğrenin.
Çocuğunuzu yalnız bırakmadığınızı onlara hissettirin.
Çocuklar genellikle yetişkinleri model alır.
Kendi davranışlarınızla empati, saygı ve sağlıklı iletişim becerilerini gösterin.
Çocuğunuza zorbalığa karşı pasif kalmak yerine, doğru zamanda harekete geçmeyi öğretin.
Zorbalık, çocukların gelişimini olumsuz etkileyebilecek ciddi bir konudur.
Ancak sevgi dolu bir aile ortamı, etkili iletişim ve güçlü sosyal becerilerle çocuklar hem böyle davranışlarda bulunmaz, hem de bu tür durumlarla karşılaşır ise başa çıkabilir.
Her çocuk, zorbalıktan uzak ve güvenli bir ortamda büyümeyi hak eder.
Bu nedenle, hem ebeveynlerin hem de eğitimcilerin sorumluluk alması, çocukların geleceği için hayati önem taşır.

Unutmayalım: Zorbalıkla mücadele, hep birlikte hareket etmeyi gerektirir.

YORUM YAP