Emre Akıncıoğlu

Çocuklarda Duygusal Gelişim

Günümüz dünyasında çocukların akademik başarısı ve bilişsel gelişimi büyük önem taşıyor.

Ancak bazen göz ardı edilen, en az akademik başarı kadar önemli olan bir konu daha var, o da çocuklarda duygusal gelişim.
Bir çocuğun kendisini ve başkalarını anlaması, hislerini doğru şekilde ifade edebilmesi ve duygularını yönetebilmesi, onun hem sosyal hem de psikolojik gelişimi açısından kritik bir beceridir.
Peki, duygusal farkındalık tam olarak nedir? Neden bu kadar önemlidir? Çocuklarımızın bu beceriyi kazanmasına nasıl yardımcı olabiliriz? Gelin, bu sorulara birlikte yanıt arayalım.
Duygusal Farkındalık Nedir?
Duygusal farkındalık, bireyin kendi duygularını tanıyıp anlaması, bu duyguların neden kaynaklandığını fark etmesi ve başkalarının hislerini de algılayabilmesi anlamına gelir.
Örneğin, bir çocuk “Kızgınım” dediğinde bu bir duyguyu tanımlamaktır.
Ancak “Kızgınım çünkü arkadaşımla oyun oynarken kurallara uymadı” diyebiliyorsa, işte o zaman duygusal farkındalık gelişmeye başlamıştır.
Çünkü burada hem kendi duygusunu fark etmiş hem de bu duygunun sebebini belirleyebilmiştir.
Duygularını anlayan ve ifade edebilen çocuklar, duygularını bastırmak ya da kontrolsüz bir şekilde dışa vurmak yerine sağlıklı yollarla yönetmeyi öğrenirler.
Bu da onların hem psikolojik sağlamlıklarını artırır hem de sosyal ilişkilerinde daha başarılı olmalarını sağlar.
Duygusal farkındalığı yüksek olmasının yansıması nedir diye soracak olursak.
Kendi duygularını tanıyıp yönetebilir.
Stres ve hayal kırıklıklarıyla daha iyi başa çıkabilir.
Empati becerileri geliştiği için daha iyi arkadaşlık ilişkileri kurar.
Kendini daha net ifade ettiği için çevresiyle iletişimi güçlenir.
Akademik ve sosyal hayatta daha başarılı olur.
İçsel motivasyonları yüksek olduğu için dış etkenlerden daha az etkilenirler.
Tam tersi durumda ise, duygusal farkındalığı düşük çocuklar öfkelerini kontrol etmekte zorlanabilir, stres karşısında çabuk pes edebilir ya da kendilerini ifade edemedikleri için içe kapanabilirler.
Duygularını tanımlamakta zorlanan çocuklar, genellikle yanlış anlaşılır ve sosyal ilişkilerinde problem yaşayabilirler.
Psikologların ve eğitimcilerin yaptığı araştırmalara göre, çocukluk döneminde duygusal farkındalık kazandırılan bireyler yetişkinlikte daha mutlu, özgüvenli ve başarılı oluyorlar.
Çünkü bu beceri, yalnızca çocukluk yıllarında değil, yaşamın her alanında önemli bir rol oynuyor.
Peki Çocuklarda Duygusal Farkındalık Nasıl Geliştirilir?
Çocukların duygusal farkındalıklarını geliştirmek için ebeveynler ve öğretmenler olarak onlara rehberlik etmemiz gerekiyor.
İşte bazı etkili yöntemler:
1. Duygulara İsim Vermeyi Öğretin
Çocukların duygularını anlayabilmesi için öncelikle onları isimlendirmesi gerekir. Küçük yaşlardan itibaren onlara temel duygular (mutluluk, üzüntü, öfke, korku, şaşkınlık vb.) öğretilmeli ve bu duygular hakkında konuşmalar teşvik edilmelidir.
Örneğin, bir çocuk ağlıyorsa “Üzgün müsün? Sana ne üzüntü verdi?” gibi sorular sorarak onu düşünmeye teşvik edebiliriz. Çocuk duygularını tanımayı öğrendikçe, onları daha rahat ifade etmeye başlar.
2. Empatiyi Güçlendirin
Empati, duygusal farkındalığın en önemli bileşenlerinden biridir. Çocuklara, başkalarının duygularını anlamaları ve onların bakış açılarını görebilmeleri için fırsatlar sunmalıyız.
Bunu yapmanın en iyi yollarından biri hikâye kitaplarıdır. Kitaplardaki karakterlerin ne hissettiğini çocuğa sorarak empati yapmasını sağlayabiliriz:
“Sence bu karakter şu an ne hissediyor?”
“Sen onun yerinde olsaydın ne yapardın?”
Böylece çocuk, başkalarının duygularını anlamayı ve onların yerine kendini koymayı öğrenir.
3. Duyguları Kabul Edin ve Onaylayın
Çocukların hissettiklerini küçümsemek ya da görmezden gelmek yerine, onların duygularına saygı göstermek gerekir.
Örneğin, bir çocuk korktuğunda ona “Korkacak bir şey yok” demek yerine “Korkmuş gibi görünüyorsun, sana ne korku hissettirdi?” diye sormak, onun duygularını anlamasına yardımcı olur.
Bu tür yaklaşımlar, çocukların duygularını bastırmak yerine sağlıklı bir şekilde işlemelerine yardımcı olur.
4. Model Olun

Çocuklar yetişkinleri gözlemleyerek öğrenir. Bu nedenle ebeveynler ve öğretmenler olarak kendi duygularımızı nasıl ifade ettiğimiz ve yönettiğimiz çok önemlidir.
Örneğin, bir ebeveyn sinirlendiğinde bağırarak tepki verirse, çocuk da öfkesini bu şekilde dışa vurmayı öğrenir. Bunun yerine, “Şu an biraz sinirliyim, o yüzden sakinleşmek için birkaç dakika beklemem gerekiyor” demek, çocuğa duyguları yönetmenin sağlıklı bir yolunu öğretir.
5. Sanat ve Oyunlarla Destekleyin
Çocuklar duygularını ifade etmekte bazen zorlanabilirler.
Bu noktada sanat ve oyunlar büyük bir yardımcıdır.
Resim yapmak, duygularını kelimelerle anlatamayan çocuklar için harika bir yöntemdir.
“Bugün nasıl hissediyorsan, bunu bir resimle anlatabilir misin?” gibi yönlendirmeler yapılabilir.
Drama ve rol yapma oyunları, farklı duyguları deneyimleyerek anlamalarına yardımcı olabilir.
Oyuncak bebekler veya pelüş hayvanlar kullanarak “Bu ayıcık bugün üzgünmüş, sence neden üzgün olabilir?” gibi sorularla çocukların duyguları anlaması sağlanabilir.
Sonuç mu?
Mutlu Çocuklar, Başarılı Bireyler.
Duygusal farkındalık, çocukların hem bugünkü hem de gelecekteki hayatlarını doğrudan etkileyen kritik bir beceridir.
Kendi duygularını tanıyıp yönetebilen, başkalarının hislerine duyarlı olan çocuklar, hem sosyal hem de akademik hayatta daha başarılı bireyler olurlar.
Ebeveynler ve eğitimciler olarak çocukların duygularını ifade etmelerine, anlamalarına ve yönetmelerine destek olmalıyız.
Unutmayalım ki, duygusal farkındalığı güçlü olan çocuklar, sadece kendileriyle barışık olmakla kalmaz, aynı zamanda çevrelerine de daha sağlıklı bir şekilde uyum sağlarlar.
Duygularımızı anlamak ve anlatmak, her yaşta hayatımızı güzelleştiren en önemli beceridir.

YORUM YAP