Mahremiyet; bireyin soyut sahiplikleri de dâhil olmak üzere özerkliği kapsamında korunması gereken bir değer, bir hak, bir duygu olarak bireylerin birbirleriyle ve toplumla ilişkilerinde eylemlerine yön veren bir kavramdır.
Mahremiyet, kişinin bedeni, kişiliği, ailesi, fiziki yaşam alanı, kişisel verilerinin yer aldığı elektronik cihazları, kısaca somut ve soyut paylaşmak istemediği tüm sahiplikleri kadar geniş sınırları olan bir alandır.
Mahremiyet eğitimi, çocukların kendisinin ve diğer insanların özelinin/özel alanının farkına varmasını, sosyal hayat içerisinde kendi özel alanını korumasını, diğer insanların özeline saygı duymasını, kendisi ile çevresi arasında sağlıklı sınırlar koymasını sağlar.Çocuklara 2 yaş itibariyle mahremiyet eğitimi verilmesi oldukça önemli bir konudur. Mahremiyet eğitiminin çocuklarda korku ve endişe yaratmadan sağlıklı bir şekilde verilebilmesi gerekir.
Mahremiyetin Eğitimi Nasıl Verilir?
1. Özel bölgelerin öğretilmesi
Özel bölgelerimizi kapatmak için iç çamaşırı giyeriz. Denize girerken mayoyla üzerimizi örttüğümüz yerler bizim özel bölgelerimizdir. Başkaları senin özel bölgene dokunamaz ve sen de onların özel bölgelerine dokunmamalısın.
2. Vücudun sana aittir.
Çocuklara vücutlarının kendilerine ait olduğu ve hiç kimsenin, kendi izinleri olmadan, vücutlarına dokunamayacağı öğretilmelidir.Küçük yaşlardan başlayarak cinsellik ve “vücudun özel bölgeleri” ile ilgili açık ve doğrudan iletişim, cinsel organlar ve vücudun diğer kısımlarının doğru adlarını kullanmak çocukların neye izin verilmediğini anlamalarına yardımcı olacaktır.
Çocukların, sevdikleri bir insandan gelse bile, bir öpücüğü veya bedensel teması reddetme hakları vardır. Çocuklara, uygunsuz bedensel temasa karşı derhal ve kesin bir biçimde “Hayır” demeleri, güvenli olmayan durumlardan kaçınmaları ve bunu güvendikleri bir yetişkine anlatmaları öğretilmelidir.
3. Ebeveynlerin çocuğun özel bölgelerine saygı duyması
İki - üç yaşından sonra çocuk banyo ve tuvaletini yaparken, üstünü değiştirirken gözlerimizi kısarak ya da başımızı hafif yana çevirerek çocuğun vücudundaki özel bölgelerinin gizliliğine saygı duyduğumuzu hissettirmek çocuklarda mahremiyet duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Dört-beş yaşlarından itibaren banyoda çocuğun kendi mahrem alanlarını kendisinin temizlemesine fırsat tanımak hem sorumluluk hem mahremiyet duygusunun gelişimi açısından önemlidir. Tabi ki anne-babanın da çocuklarını banyo yaptırırken kıyafetlerinin mahremiyet kavramına uygun olması gerekmektedir.
4. Özel bölgeleri sevgi objesi yapmamak
Küçük çocukların özel bölgelerine dokunarak, onları konu yaparak sevmek doğru değildir. Çünkü bu durum, onların özel alanlarının ihlalidir. Çocuk bu şekilde başkalarının özel alanlarının kullanılarak onlara şaka yapılabileceği ya da sevilebileceği algısını geliştirebilir. Bu da onları kendilerini kötü niyetli yabancılardan korumak konusunda etkisiz kılabilir.
Çocuk, bir başkası özel alanına dokunmak istediğinde bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğunun ayrımını yapamayabilir. Çocuğun özel bölgelerini şaka konusu yapmak, göstermesini istemek, onlara dokunmaya çalışmak, cinsel organına isim takmak, çocuğun cinsel kimlik gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır.
5. Özel alanın öğretilmesi
Vücudumuzun 1.5 metrelik kısmı özel alanımızdır. Çocuk istemediği sürece oraya kimse yaklaşamaz. Eğer böyle bir durum ile karşılaşıyor ise «HAYIR» dedikten sonra en yakınında bulunan güvendiği kişiye gitmesi istenir.
7. Çocuğun anne-babayla yatağının ayrılması
2 yaşla birlikte çocuk yavaş yavaş bağımsızlığını kazanmaya başlar. Kendi başına yemek yemeye, yolda kendi başına yürümeye başlayabilir. Bu dönem gelişim olarak da çocuğun odasının ayrılabileceği bir zamandır.
8. Başkasının odasına izin alarak girmek
Çocuklara dört-beş yaştan itibaren anne-babanın odası kapalı ise odaya kapıyı çalarak ve izin alarak girmesi gerektiği öğretilmelidir. Aynı şekilde ebeveynlerin çocuğun odasına girerken kapısının çalınması da çocuğa iyi bir model oluşturacaktır.
9) Teknoloji Kullanımının Denetimi:
Çocukların izledikleri TV programları ve videolar, okudukları yayınlar, ziyaret ettikleri web siteleri ile kullandıkları sosyal medya platformları kontrol edilmelidir. Çocukların yaşına uygun olmayan cinsel içerikli sahnelere şahit olması onların sosyal - duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir. Çocuk izlediği uygunsuz videodaki davranışı, ne olduğunu bilmeksizin taklit edebilir, tek başına ya da arkadaşlarıyla kurduğu oyunlara aktarabilir.
Çocuğunun yaşına uygun olmayan bir davranış sergilediğini gören ebeveyn, çocuğuna sert tepki göstermeden ya da gülmeden yaptığı davranışın doğru ve uygun bir davranış olmadığını onun anlayacağı bir dille açıklamalıdır. Çocuğun bu davranışı nerden öğrendiği araştırılmalı ve çocuğun tekrar bu tarz içeriğe maruz kalması önlenmelidir.
Bazı çevrimiçi oyunlar ve uygulamalar çocukların mahremiyet alanlarına fark ettirmeden girip onları olumsuz yönde etkiliyor ve hatta çevrimiçi olarak istismar ediyor.
10. Duygu farkındalığı
Çocukların duygularını tanımasına yardımcı olmak, kötü hissettiren duygularla baş edebilmesini öğretmek ve tekrar iyi duygular hissetmesi için neler yapabileceğini bilmesini sağlamak gereklidir.
“Bazı oyunları oynarken; mutlu olduğumuz, kızdığımız, üzüldüğümüz bazen de oyunu kaybettiğimiz zamanlarda utanç duygusunu yaşadığımız zamanlar olur. Bu duyguların hepsi hepimizin yaşadığı normal ve herkesin bedeninde hissettiği duygulardır”
Doğal olunmalı, korkutarak veya zorlayarak özgüvenlerini sarsıcı davranışlardan kaçınmalıyız. Ayıp, günah, yasak sözcükleri yerine özel kelimesini kullanmalıyız.
Mahremiyet Eğitimi Neden Önemli?
Mahremiyet eğitimi, bireylerin kendi özel alanlarını ve haklarını iyice kavrayarak çevresine buna göre sınırlar çizebilmesidir. Mahremiyet eğitimi, bireylerin kişiliklerinin, ruh sağlığının ve cinselliklerinin korunabilmesi için oldukça önemlidir.
Mahremiyet her ne kadar gizlilik anlamında kullanılsa da ikisi birbirinden farklı bir kavramlardır. Gizlilik, bilinçli bir şekilde birinden veya birbirinden bazı bilgileri saklamak iken; Mahremiyet ise başkalarının gözetiminden veya rahatsız etmesinden uzak olma durumudur.
Bireyin mahremiyet algısı, içinde yaşadığı aileye, topluma göre şekillenir. Bu algının, bireyin sosyalleşmesine paralel olarak geliştiği düşünülmektedir. Bundan dolayı mahremiyet ilk olarak ailenin öğretmesi ve bilinçlendirmesi ile sonrada kültürel ve sosyal kurallarla öğrenilir. Mahremiyet sadece öğrenip konulması gereken bir konudan ziyade her zaman göz önünde bulundurmamız gereken bir konudur.
Mahremiyet Eğitiminin Katkıları
Mahremiyet eğitimi bireyin kendisini tanımasına katkıda bulunur. Çünkü kendini tanıyan insan başkalarının varlığını bilir ve onlara saygı gösterir.
Mahremiyet eğitimi bireyin sorumluluk bilinci geliştirmesine, vicdan gelişimine, cinsellik/mahremiyet ile ilgili sorularına cevap bulmasına, anlamlı öğrenmesine, cinsellikten kaynaklanabilecek ahlaki problemlerin engellenmesine katkıda bulunabileceği savunulmuştur. Empati kurma yeteneğini geliştirir. Çünkü bu eğitimi alan her kimse az da olsa kendi mahremiyet alanlarının farkında olarak başkalarının mahremiyetine de hassasiyet gösterir.