“Çocuklarımızı siyasete alet ettirmeyeceğiz”

“Çocuklarımızı siyasete alet ettirmeyeceğiz”

11.10.2024 11:14:07

Eğitim İş ve Eğitim Sen'li öğretmenler, yaptıkları ortak basın açıklamasında, “Siyasetin eğitimden uzak tutulması; çok seslilik, eleştirel düşünme ve demokratik değerlerin gelişmesi için zorunluluktur. TOKİ Cumhuriyet Anadolu Lisesinde yaşanan olay 80 öncesi okullarımızda yaşanan durumu hatırlatmaktadır. Buna asla müsaade edemeyiz.” dedi.

Eğitim İş ve Eğitim Sen'li öğretmenler, toplumsal barış ve demokrasi için eğitim kurumlarının siyaset dışı kalmasının savunmak, Ülkü Ocakları'nın Toki Cumhuriyet Anadolu Lisesi'ne ziyaretini protesto etmek amacıyla, 10 Ekim Perşembe günü Uğur Mumcu Meydanı'nda bir araya geldi.
Eğitim İş ve Eğitim Sen'li öğretmenlere basın açıklaması sırasında CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Derya Ural Erdim, DEM Parti, Sol Parti, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şube Başkanı Süheyl Kırkıcı, Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Burak Mumcu destek verenler arasındaydı.
Ayrıca Eğitim İş Genel Merkez Eğitim Sekreteri Veli Fırat Şimşek, Eğitim İş İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Oğuz Akkaş, Eğitim İş İstanbul 3 Nolu Şube yönetiminden Emre Karadamlı, Bilge Turan, Fikret Durmaz ve Eğitim İş Büyükçekmece ilçe temsilcisi Yankı Yargı katıldı.
AKKAŞ: VAKIF, DERNEK ADI ALTINDA SİYASİ YAPILARIN SINIFLARA GİRMESİNE GÖZ YUMULMAKTA
Eğitim İş İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Oğuz Akkaş tarafından okunan basın açıklamasında yer alan ifadeler şöyleydi: “Vakıf, Dernek adı altında Siyasi yapıların uzantılarının okullara ve sınıflara hatta derslere kadar girmesine göz yumulmaktadır. 7 Ekim Pazartesi günü ilçemiz TOKİ Cumhuriyet Anadolu Lisesine İstanbul Ülkü Ocakları ve Silivri Ülkü Ocakları başkanları tarafından etkinlik adı altında ziyaret yapılmış, bazı öğrenciler ders esnasında okul giriş kapısına dizilerek ülkücü selamı verdirilmiş ve karşılama töreni yaptırılmıştır. Bu yetmezmiş gibi bu heyetin ders esnasında sınıflara kadar girmelerine, dersleri bölmelerine okul müdürü tarafından müsaade edilmiştir.
“OYSA BAKAN TEKİN “SİYASET YAPILMASINA GÖZ YUMMAMIZ SÖZ KONUSU OLAMAZ” DEMİŞTİ”
Oysa geçtiğimiz günlerde bizzat Bakan Yusuf Tekin tarafından “İlim ve irfan yuvaları olan okullarımızda hiçbir ad ve kılıf altında siyaset yapılmasına göz yummamız söz konusu olamaz. "Fikri hür, vicdanı hür" nesiller yetiştirmekle mükellef eğitim kurumlarımız; siyasete malzeme yapılacak yerler değildir. Herkesin bu konuda azami hassasiyet göstermesi en temel vatandaşlık görevidir.” açıklaması yapılmıştır. Buna rağmen bu okulun müdürü bu olanlara nasıl müsaade etmiştir? Yoksa iktidara yakınsanız eğitim kurumlarında istediğiniz her şeyi yapabilir misiniz? Bir eğitim sendikası, bir öğretmen grubu öğrencilerle sınıflarda buluşmak ve bilgi alışverişinde bulunmak istese yetkili olanlardan izin çıkar mı? Çıkmaz. Zaten çıkmamalıdır. Demek ki burada sorun tarafsız olması gereken Okul müdürlerinin taraflı olması değil, kendilerinden taraf olana eğitimi ve çocukları yok sayarak her türlü ayrıcalığı sağlamasıdır.
“OKULLAR SİYASET ÜSTÜ KURUMLAR”
Halbuki hiçbir siyasi anlayışın okullara sirayet etmemesi gerekiyor. Okullar siyaset üstü kurumlardır. Oysaki ilçemizde de örneğini yaşadığımız gibi İktidara ve ittifaka yakın çevrelerin okul içindeki çalışmaları idareciler ve MEB tarafından görmezden geliniyor. Bu siyasi oluşumların çalışmalarına kapıyı açık bırakıyorlar. Soruyoruz: Toplumsal ayrışmanın zirve yaptığı bir ortamda, bu ziyarete yetkililerden kimin izni vardır? Varsa gerekçesi nedir? Dahası bu ziyarette 18 yaş altı çocukların velilerinden izin alınmış mıdır?
“ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİK GELİŞİMİ VE DEMOKRATİK BİLİNÇLERİ ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİ YARATIR”
Siyasi ziyaretlerin sonuçlarına gelecek olursak; Bu durum, hem etik hem de yasal açıdan ciddi bir sorun teşkil eder. Devlet liseleri gibi kamuya ait eğitim kurumlarının siyasi faaliyetler ve propaganda için kullanılması, öğrencilerin bağımsız ve tarafsız bir eğitim almalarını engeller. Özellikle gençlik örgütlerinin siyasi kimliklerini öne çıkarmaları ve belirli ideolojileri savunmaları, öğrencilerin politik tercihlerine baskı uygulama riski taşır. Ayrıca, 18 yaş altındaki çocuklarımızın bu tür faaliyetlere maruz kalması, onların psikolojik gelişimi ve demokratik bilinçleri üzerinde olumsuz etkiler yaratır.
“DEVLETİN LAİK VE DEMOKRATİK YAPISINA ZARAR VERİR”
Bu bağlamda, eğitim kurumlarının siyaset dışı kalması gerektiğini savunmak, toplumsal barış ve demokrasi açısından önemli bir ilkedir. Bu tarz olaylar, özellikle bir siyasi partinin gençlik örgütünün liselerde tanıtım yapması, farklı etnik ve kültürel gruplara karşı ayrımcılık ve ırkçılığı körükleyebilir, öğrenciler arasında kutuplaşmaya yol açar. Siyasetin eğitimden uzak tutulması; çok seslilik, eleştirel düşünme ve demokratik değerlerin gelişmesi için zorunluluktur. Bu tür bir uygulama, devletin laik ve demokratik yapısına da zarar verir. Eğitimde tarafsızlık her zaman ve her koşulda korunmalıdır. TOKİ Cumhuriyet Anadolu Lisesinde yaşanan olay 80 öncesi okullarımızda yaşanan durumu hatırlatmaktadır. Buna asla müsaade edemeyiz.
Ayrıca devlet okullarının ve eğitim sisteminin temel amacı, gençleri bağımsız düşünebilen, eleştirel akıl yürütebilen ve topluma katkı sağlayacak bireyler olarak yetiştirmektir. Ancak siyasetin ve ideolojilerin eğitime bu şekilde müdahil olması, bu temel amaca zarar verir. Eğitim, ideolojik savaşların bir alanı olmamalıdır; aksine, farklı fikirlerin özgürce tartışılabildiği, herkesin eşit şekilde kendini ifade edebileceği bir ortam olmalıdır.
Bu tür müdahaleler, gençler üzerindeki baskıyı artırır. 18 yaş altı öğrenciler, kendilerini henüz politik olarak şekillendirmemiş bireylerdir ve bu tür baskılar onların doğal gelişim süreçlerine zarar verir. Bu gibi durumlar toplumda sosyal çatışmaların tohumlarını ekebilir ve uzun vadede toplumsal barışın korunmasını zorlaştırır. Unutmayalım ki, Bugünün gençleri yarınlarımızın teminatıdır.
Bugün burada bulunan eğitim sendikaları, demokratik kitle örgütleri ve aynı zamanda veliler olarak tepkimiz son derece önemlidir. Eğitimdeki bu tür müdahalelere karşı, toplumsal dayanışma gösterilmesini, ortak bir tavır alınmasını ve gençlerin eğitim hayatlarının siyasetten bağımsız tutulması gerektiğini ilgililere ve ilçemizdeki yetkililere tekrar hatırlatıyoruz.
“DEVLET LİSELERİNDE SİYASİ PROPAGANDA YAPILMASINI KABUL ETMİYORUZ”
Sonuç olarak, devlet liselerinde siyasi propaganda yapılmasını hem etik hem de demokratik normlar açısından kabul etmiyoruz. Okullar toplumun her kesiminden çocuklarımızın kendilerini özgürce geliştirebilecekleri tarafsız alanlar olmalıdır, bu tarafsızlık ve çocuklarımız yetkililerce korunmak zorundadır.
“OKUL MÜDÜRÜ DERHAL GÖREVDEN ALINMALI”
Taleplerimiz açık ve nettir. Öğrencilerimiz arasında gerilime ve kutuplaştırmaya sebep olan Okul müdürü derhal görevden alınmalıdır. Çeşitli cemaat tarikat vakıf ve derneklerle imzalanan protokoller iptal edilmelidir.
“ADLİ VE İDARİ YÖNDEN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Siyaset ve siyasi yapıların okullarımıza sirayet etmesini istemiyoruz. Bu konunun sonuna kadar adli ve idari yönden takipçisi olacağız. Kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Renginar SALİ

 

 

YORUM YAP