Çocuklarımızla olan birlikteliğimizde en çok belirsizlik yaşadığımız konulardan biri olan disiplin ile onların geleceğe hazırlanması, yaşam boyu kullanacağı kuralları öğrenmesi doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt etmesi, kendini kontrol ederek (otokontrol geliştirebilme) ahlaklı olma gibi istendik davranışları kazandırırız. Disiplin ile çocuklarımızın kendine ve çevresine güvenmelerini kolaylaştırır, sevildiğini, önemsendiğini hissettirir, kendini ve başkalarını anlamalarını sağlayabiliriz. Çocuklar ancak ilgi ve ihtiyaçları gözetilerek, yerinde ve zamanında yapılan doğru en önemlisi de tutarlı yönlendirilmelerle yaşama, olması gerektiği gibi hazırlanabilir, insanca yaşama ve yaşatma bilincinin yerleşmesiyle sorumluluklarının farkına varabilir, kendi kararlarını kendi alabilen sosyal dolayısıyla mutlu bir bireyler olurlar.,
Geleneksel eğitim anlayışında disiplinden anlaşılan; ceza, ilgiden anlaşılan şımartmayken; çağdaş eğitim anlayışında disiplin; sorumluluk kazandırma, ilgi ise takdir etme, destek verme, yol gösterme anlamındadır.
Çocuğumuzu disipline ederken;
Tutarlılık çok önemlidir. Çocuğunuzun uygun olmayan bir isteğine birkaç kez "Hayır" dedikten sonra sonunda "Evet" diyorsanız, çocuğunuz ısrar etmesinin işe yaradığını öğrenecektir. Bunun yanında fazla sıkı ya da gevşek tutumlar sergilenmesi sonucunda nasıl davranacağını bilemeyeceği için istediğimiz davranışı kazandırmamız zorlaşacaktır. Çocuğun çevresindeki kişiler her konuda olduğu gibi disiplin konusunda da hem fikir olmalıdırlar. Hayırlar hayır, evetler evet olmalıdır. Ebeveynlerden birinin farklı konuşması yada davranması çocuğun bocalamasına, aklının karışmasına sebep verir. Çocuğunuza "Yemekten önce oyuncaklarını topla" dediğinizde, eşiniz "Yemekten sonrada toplayabilir bırak zorlama" derse çocuğunuz işine geleni yapacak doğru davranışı geliştiremeyecektir.
Çocuklar doğduktan itibaren dış dünyaya uyum sağlamada, hayata hazırlamada bizleri örnek almaya göre programlanmışlardır. En güzel ve kolay öğreti, model olarak verdiklerimizdir. Çünkü okul öncesi dönemde çocuklarımız en iyi taklit yoluyla öğrenirler dolayısıyla söylenenden çok gördüklerini uygularlar. Onun için onlardan ne istiyorsak kendimizde yapmalıyız. Kardeşine vurduğu için çocuk dövülüyorsa vurma davranışının giderilmesi mümkün olmayacaktır ya da herhangi bir yiyeceği yemeyen aile bireyini gören çocuğun yemek seçmesi beklenen bir sonuçtur. Bu durumda ona yemek kuralları ve beslenme ile ilgili gerekli disiplini yerleştirmemiz güç olur.
Yönerge/ komut verilirken göz teması kurulup sade ve kesin bir dil kullanılmalıdır. Bu yaklaşım verilen yönergenin anlaşılmasını kolaylaştırır.
Emirler yerine seçenekler sunmak inatlaşmayı önleyeceği için istenilen davranışın gerçekleştirilmesini kolaylaştırır.
Beklenen davranış ile ilgili önceden uyarıda bulunmak ya da istenmeyen olası bir davranış öncesi, uygun bir zamanda ve anlayabileceği bir dille konuşmak ve sonuçları hakkında uyarmak o davranışın yapılmasını önleyeceği gibi yapıyorsa da davranışın sonucuna katlanmasını sağlamak için iyi bir deneyim sağlar. Duvarı kalemle boyamışsa kendisinin temizlemesi gibi hatasını nasıl telafi edebileceğini bilmesi onu daha çok sorumluk sahibi olmaya özendirecektir. (Sizi farklı zamanlarda tekrar, tekrar test edecek olmasına rağmen bu kararınızda tutarlı davranmak için söylediğinizi mutlaka yapmalısınız.)
Çocuğunuz küçükse elinden tutup yapmasını istediğinizi göstererek model olabiliriz.
Her gün olan olaylar için rutinler oluşturmak davranışın yerleşmesini kolaylaştırır. Yatma, yemek, alışveriş zamanı gibi. Bunun gibi belli disiplinler oluşturmak ona hayatının her döneminde kendisini güvende hissetmesine neden olacaktır. Kızım 16- 17 yaşlarındaydı. Daha önceden konuşulanın dışında akşam arkadaşlarıyla sinemaya gitmek istediğini bildirdi. Ben de ona eve dönüş zamanımızla ilgili kuralımızı hatırlattım. Tabi tepkisi yaş dönemi özelliği nedeniyle ve de beni sınamak ya da yaptırım uygulamak için biraz fazla oldu. Ağlama, tepinme gibi ne kadar kızgınlık gösterisi varsa yaptı. Ben hiçbir şey olmamış gibi akşam yemeği hazırlıklarına devam ettim. Yaptıklarının işe yaramadığını görünce odasına gitti. Bir süre sonra önce mutfağın kapısına dikilip, "Anne aslında ben sana şuan çok kızgınım ama sen eğer bir şeyi yaparım diyorsan yapıyorsun ve alınan karardan asla vazgeçmiyorsun, işte ben bunun için kendimi güvende hissediyorum" dedi mutlu bir şekilde birbirimize sarılırken.
İstenmeyen bir davranışı değiştirmek istiyorsak yerine mutlaka yenisini koymalıyız.
Eğer çocuğumuz beklenilen davranışı gösterdiyse öncelikle bundan çok mutlu olduğumuzu (manevi ödül) ifade edelim. "Bu davranışın beni çok mutlu etti.", "Yemeğini bitirdiğin için çok mutlu oldum, bunu yapabileceğine inanıyordum, aferin." gibi (maddi ödülden çok daha etkilidir)
Beklentilerimizin çocuğumuzun yaşına ve bireysel gelişimine uygun olup olmadığını iyi tespit etmeliyiz Çocuğunuzun gelişim özelliklerini bilmek neleri yapıp yapamayacağı konusunda bize yol gösterir. 1,5 yaş öncesi tuvalet alışkanlığı kazanmasını beklemek çocuğun kasları tam gelişmediğinden seviyesinin üstünde bir beklenti olacağı için onunla aranızda çatışma oluşmasına hatta çocuğunuzda travmaya sebep olabileceği gibi.
Çocuk yüreği dolusu sevgiler.