Emre Akıncıoğlu

Çocukların eğitime ihtiyacı var

Koca yaz tatilini bitirdik gibi. Artık yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Önce oryantasyon sınıfları ve devamında tüm sınıflar derslere başlayacak. Yine sınav maratonları ve yine büyük mücadeleye sahne olacak bir eğitim-öğretim yılı. Her sene bu cümle ile başlar okullar, gazeteler bu cümleyi kullanır: “Eğitim-Öğretim Yılı.” Neden? Çünkü okullar, önce eğitim, sonra öğretim için varlar.
Peki, yıllarca önce eğitim derken ne yapıldı? Eğitim mi önemliydi yoksa öğretim mi? Yaz tatilini bitirirken herkes gibi ben de belli zamanlar tatilimi yaptım. Akşam yemekleri oldu, sinema, tiyatro, konserlere gittim ve şunu gördüm: Öğreniyoruz ama üzgünüm, eğitilmiyoruz. Hele ki çocuklar...
Bir restorandayız, bakıyorum, çocuklarda ya telefon ya tablet, bir video açık, ses son düzeyde; “Yan masayı rahatsız ediyor muyuz, etmiyor muyuz?” anne babanın inanın umurunda değil. Ortada bağıra bağıra koşturan çocuklar, bakıyorsun, anneleri arka masada sohbette, dünya yansa farkında değiller. Aralarındaki sohbette birbirlerine doğru annelik tavsiyeleri veriyorlar, eminim.
Konsere gittik, hem de hatırı sayılır bilet ücretleri ödeyip. Aaa, arkamızda bir aile, yanlarında küçük çocukları; sürekli “Gidelim, sıkıldım!” diye bağırıyor, anne babaya sitem ediyor. Anne zorla çocuğun ellerinden tutup oynamaya çalışıyor, çocuk ise “Bırak beni!” diye bir daha bağırıyor! Allahım, şaka gibi!
Ve bu örnekler birçok ortamda hep tekrar ediyor. Çocuklar, toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlar. Bu evde ve okulda öğrenilir ama ne evde ne okulda böyle bir sorumluluk anlayışı yok. Eğitimdeki bu kuralsızlık ve sözde özgür bireyler yetiştirme arzusu, zamanla hiçbir sorumluluk almayan ve sonunda ailesi olmadan hayatını sürdüremeyecek durumlara getiriyor çocukları.
Bu kuralsızlık, sadece toplumsal davranışlarda sorun olarak karşımıza çıkmıyor. Okul derslerinde de aynı umursamazlığa ve devamında başarısızlığa evriliyor. Eğitim muhakkak önce evde, ailede başlar. Çocuklar evin aynasıdır bir nevi, fakat okulların da bu konuda önemli sorumlulukları olduğu kanaatindeyim. Anaokulu çağından başlayıp bu yönde yüklemeler, çocukların hayatlarına matematik vb. derslerden daha ciddi katkı sağlayacak.
Öğlen okul yemekhanesinde başlayacakları eğitim, ileride bir restoranda nasıl davranmaları gerektiğinin temelini oluşturacak. Sınıf ortamında doğru yaklaşımlar, toplumsal düzenin anahtarı olacaktır. Bu zincirin okullardan evlere taşınmasını aslında çocuklar yapar. Anne-babasının öğretmesi gerekenleri o okulda öğrenip, emin olun, evde anne-babasına da yaptırır.
Uzun lafın kısası şu ki; çocukları sadece “Ders, ders, ders!” deyip boğmak, onların doğru insan olmalarını sağlamıyor. Bu, sadece bir diploma yolculuğu olarak karşımıza çıkıyor. Bize gerekli olan şey iyi vatandaş. Bu da öğretimden önce eğitimden geçiyor. Okullarımız, önümüzdeki ay başlayanın sadece öğretim değil, eğitim yılı da olduğunu bilerek başlamalılar. Evden olmuyorsa bile toplumsal düzen, okullardan evlere ulaşacak bir yolculuk olsun.
Tüm öğrencilere keyifli bir eğitim-öğretim yılı diliyorum. Ama eğitimi yüksek olacak şekilde, lütfen.

 

YORUM YAP