Herkesleşen dünyada seni farklı kılan, seni sen yapan içindeki çocuktur.
Bize; kendimizi, aslımızı tanıtacak en bilge yanımız çocuk hallerimiz. En bilge rehberimiz.
Yalansız riyasız…
Çocuklar; masumiyet, umut, güven, inanç, merak, keşfetme ve büyüme potansiyeliyle varlar.
Şöyle bir geriye dönüp bakarsak, küçük versiyonlarımızdan öğrenecek ne çok şeyimizin var olduğunu görürüz.
Zor dediğimiz her şeyin ne kadar kolay olabildiğini,
Merak duygusunun bize neler katabildiğini. Güvenmenin güzelliğini, koşulsuz sevebilmeyi isterken sınır tanımadan isteyebilmeyi.
Olacağından şüphe etmemeyi.
Çünkü; hayalleri var ve olmazları yok,
Hayata güvenleri çok. Niyesi nasılı yok.
Hayallerinin olacağından şüphesi yok.
Atla dediğinde, kucağına bırakırken kendini, teslimiyeti çok.
Hatırlıyor musun?
Mutlu olmak gibi bir derdimiz yoktu. Zaten mutluyduk.
Bilmemek eksiklik değildi.
Mükemmel olma çabamız yoktu. Evet ÇABAmız yoktu. Güzel olmak için de çabamız yoktu.
Başarılı olmak içinde.. Tek çabamız keşfetmek.
Doğayı, kainatı, kendimizi.. .
Peki ne oldu sonra? Ne oldu da bu kadar güveni kaybettik? Ne oldu da heyecanımızı yitirdik?
Büyürken çocuk yanımıza ait tüm parçaları içimizde taşımaya devam etsek de, artık bir yetişkinizdir.
Oysa bir çocuk bilge olabiliyorken, bir bilge neden çocuk olamasın?
Koca adam oldun dediler, genç kız oldun dediler diye susturduk çocuk hallerimizi, sakladık bir köşeye.
Bir süre sonra bizde unuttuk o halimizi.
Büyümek özgürlük sandık, büyümek güçlü olmak sandık. Oysa unuttuk asıl gücün bizde olduğunu, gerçek özgürlüğün çocukluk olduğunu…
Çocuk olmak yetişkin olmayı bırakmak demek değildi, bilemedik…
Her hal bizde var olan birer hal değil mi?
Bir yanım anne iken bir yanım çocuk değil mi?
Bir yanım dost iken bir yanım sevgili…
Ben sadece biri değilim hepsiyim.
Beni ben yapan bir bütünüm. Geçmişten bugüne her halimi içinde barındıran bir bütün.
Hiç birini bırakmıyorken neden çocuk halimi bıraktım ?
Oyun oynamak, eğlenmek, neşe, ve bilme isteği ve merak duygusuyla, kaç yaşında olursan ol, atlayıp zıplayarak yürümek isteyen bir çocuk var içerde bir yerde,
Şımartılarak sevilmek isteyen, görülmeyi bekleyen, hayal kuran, mutlu olan bir sen.
Hayal kurarken en çok o yanımız lazım bize. Bu yüzden bir şey isterken çocuk saflığında iste,
Çocuk heyecanıyla hayal et, çocuk gibi inan, bilge gibi hal et. Çocuklar oluru olmazı bilmez sadece ister.
Nasıl olacağıyla da ilgilenmezler. Kaç para olduğuyla da…
İmkanlarıyla da ilgilenmez, sadece isterler.
Peki sen;
Çocuk saflığında mı istiyorsun isteklerini?
Yoksa, nasıl olacak ki, vaktim yok ki, naktim yok ki, mümkün değil ki mi diyorsun?
Ne dedik, çocuk gibi iste. Vakte, nakde takılmadan, olacağından şüphe duymadan. Olduracak sen değilsin ki, sen isteyensin. Ol diyecek olan Allah.
Onlar bizim cesaretimiz, güvenen halimiz, potansiyelimiz, merak duygumuz, inancımız, neşemiz, umudumuz, koşulsuz sevgimiz.
Çocuk yanın; 80 yaşına da gelse o hala 5 yaşında,
3 yaşında ya da sen kaç istersen o yaşta :)
Hayatında neşe eksikse, eğlence yoksa, hayal kurmayı bıraktıysan bil ki çocuk yanını bıraktın bir yerlerde.
İçindeki çocuğu görebiliyor musun? Yoksa onu tek ayak üstünde bekleterek cezalandırıyor musun hala? Ya da oda hapsinde mi ?
İçindeki sese kulak ver, ve farket… Belki sana anlatmak istediği şeyler vardır. Ya da belki önce sen ona bir şeyler söylemek istersin :) ne dersin?
İçimdeki çocuk; başkasından duymayı beklediğin sözler oldu elbette, belki de beklediğin bendim şimdi farkettim?
Hiç sevilmediğini hissettiğin zamanlar olmuş olabilir, Görülmediğini düşündüğün, yalnız hissettiğin anlar…
Seni bunca zaman görmediğim, farketmediğim için özür dilerim.
Ben seni artık görüyorum.
Seni tüm kalbimle olduğun gibi seviyor ve kabul ediyorum.
Artık hayatımda görünür olmanı onaylıyorum.
Sen olmadan olmaz :) neşe olmadan olmaz.
Senin umudun, hayallerin olmadan olmaz biliyorum… Birlikte keşfedeceğiz, birlikte gerçekleştireceğiz.
Ve teşekkür ediyorum.
Şimdi sıra onda;
Şimdi o konuşacak, senden sana…
Dinle, elini kalbine koyarak.
Bırak o konuşsun hayatında.
Cesaretle…
Güvenle…Umutla… Sevgiyle…. Heyecanla…
İzin ver yardım etsin sana,
İzin ver neşe getirsin yaşamına…
İzin ver korkmadan deneyimlemesine,
Yeniden başlamasına, hayal kurmasına, keşfetmesine,
izin ver kendi olmasına.
Sizleri çocuk saflığıyla seviyorum.
Ve kendimi çocuk yanımla keşfetmeye niyet ediyorum.
Siz içinizdeki çocuğa neler diyorsunuz?
O size neler söylüyor ?