Bazen Silivri'den, sürekli yaptığınız günlük uğraşlarınızdan uzak kalmak lazım… Normal şartlarda buna çok fazla imkan tanımayan işlerde çalışıyorsanız bayramlarınız tatile dönüşebiliyor. Hayata bakış açınızı değiştirmek, gözden geçirmek, kendi dünyanızdan ötesine bakmak, görmek iyi gelebiliyor.
Tatil için birçoğumuzun seçtiği yerlerde geçirdiğimiz zamanların ardından Silivri'ye dönüş başladı. Sabah işe gelirken sahili şöyle boydan boya yürüdüm… Evet, evimiz, ama niye bu kadar kirletilmiş diye derin bir üzüntü duydum. Tatil için gittiğimiz yerlerde bile titizlenirken Silivri'yi neden bu kadar hor kullanıyoruz anlamakta güçlük çekiyorum. İki metre ötede pet şişeler için özel atık alanı var ama hemen bankın altına atılmışlar! Sahili ve çevreyi bu kadar rahat kirleten insanlar yaşadıkları yerlerde evlerinin içi ve dışı ayrımını akıllarından bir çıkartsalar keşke!
Evinize girmeden önce sokakta attığınız her çöp size yol, su ve elektrik olarak muhakkak döner! Duvarlar ve kapılarınız buna engel değil...
Ersevenler sitesi önünde beş veya altı çay bahçesi var yanılmıyorsam. Bahçelerine baktım Telve Kafe'nin dışındakiler bitmiş vaziyette. Onları bu bitik halleri arasında Telve'ninki Cennet Bahçesi gibi; işletmecisini ödüllendirse keşke Belediye diye aklımdan geçirdim… Hani kimi şehirlerde “En güzel balkan”, “En temiz sokak” gibi teşvik edici uygulamalar olurdu… Siyasi ve seçim işlerinden dolayı belediyelerde cezai yaptırımla işlevselliğini yitirmiş vaziyette. Ödül sistemini çalıştıralım o zaman…
Temizlemek için milyonları dökmek çok çare değil, kirletmemek, temiz tutmak için çözüm yolları, teşvikler aramakta yarar var diye düşünüyorum…
Tatil için gittiğimiz yerlerin güzelliklerine hayran kalıp, paylaşırken, evimizde karşı karşıya kaldığımız bu kirlilik manzarası çok üzücü… Bunu kendi kendimize yaptığımızı da düşünürsek durumumuz çok daha acı.
Şaşalı, gösterişli kentsel sunumlara ve yapıtlara gerek yok; imkanımız da yok zaten. Var olanın temiz ve düzgün olması inanın Silivri'nin değer ile cazibesini katlayacak. Alan ve mekanların amacına uygun, sağlıklı şekilde kullanılması da çok önemli. İşletmecilerin kafasına göre parsellediği, gecekondudan bozma yapılar kamu alanlarına, sahillere yakışmayan Silivri resimleri arasında sözünü etmemiz gereken diğer görüntüler. Allah aşkına (bu yaz geçti de) sahili, piknik alanlarındaki işleyişe düzün şekilde yapılması adına kamu görevlileri ve yetkilileri bir el atsın. Yumurta kapıya dayanınca değil, şimdiden… Kiralama şartnamelerine işletmecilik kabiliyet ve becerisi de gözetilsin. Tükenmeyen, bitmeyen, dillerden düşmeyen ama bir türlü de gerçekleşmeyen vaat; otopark… Silivri'de en önemli sıkıntı da bu… Öyle bir sıkıntı ki durduğu yerde, gün aşırı bire beş katıyor! Çözümü sonrasında belli saatlerden sonra sahilin araç trafiğine kapatılması da hiç fena bir fikir değil… Ama alt yapı şartları yerine getirilmeden yapılmaya kalkışıldığında çıkan sıkıntıları daha önceden de tecrübe ettik.
Belediye Başkanımızın en sık verdiği sözdü; “Silivri'yi birlikte yöneteceğiz”… Bu aralar nedense bunu dillendirdiğine pek şahit olmuyoruz… Her şeyin en iyisini bilme şansı yok yerel yönetimin. Bilenlere sormak, danışmak çocukların bile size söyleyeceği yöntem. Turizmde bir atılım hedefliyorsanız turizmcileri dinleyin. Sadece siz konuşmayın; öncelik ve özellikle onları dinleyin… Hizmet sektöründeki iyileşme için işletmecileri anlayın, önerilerini, tavsiyelerini alın… Alın ve bir dosya içinde raflarda toz toplamasını sağlayın değil; olması gerekenleri yapın, olamayacaklar konusunda en başta talep sahiplerini ikna edin… İnsanları dinlemezseniz, söylediklerini kale almazsanız aynı karşılığı görmeniz kaçınılmaz. Yalnız kalırsanız bir adım bile ileriye taşıyamazsınız Silivri'yi… Kimse tek başına yüzlerce, binlerce insanın yaptığını yapamaz. İnsanlara liderlik yapmak, talep ve beklentilerine öncülük etmek üzere seçilmişliğin verdiği ayrıcalığın hakkını verin… Kendinize ne yaptığınız umurunuzda değildir belki ama koca bir şehri öteler, erteler, geciktirirsiniz çok yazık olur…
Yılbaşına kadar değil belki ama sonrasında bizleri çok hareketli günlerin beklediği aşikâr. Ne yazık ki seçim gündemi olmadan hizmet ve yatırım çalışmalarına şahitlik etmemiz giderek güç bir hal alıyor. Seçimler, seçilmişlik için değil hizmet etmek amacıyla yapılır; hayrını görmemiz dileğiyle...