Adil Sirkecioğlu

DARBEYİ ENGELLEYEN KAHRAMANLARI İTİBARSIZLAŞTIRMAK ŞEREFSİZLİKTİR

Dünyaya geçmişte örnek olduk. Gelecekte de örnek olacak günlerden geçiyoruz. Demokrasi, askeri, iktisadi, milli ve manevi aklınıza gelebilecek her konuda ibret alınacak, ders verebilecek günleri hayırlısıyla atlatacağız inşallah. Dost, düşman ve de dost geçinenler yıkılmamızı bekledikçe biz daha da güçleneceğiz. Müjdelenmiş millet olmak böyle bir şey olmalı. Sırtımızdan bile hançerlensek sendelemek, tökezlemek yerine dimdik hale geliyoruz.
Yenikapı mitingi ile noktalanan demokrasi meydanları dünyayı titretmeye yetti. Fakat çok daha etkili ve samimi olan başkomutanın emri deyip ilk gece sokağa çıkılmasıydı. İlk gece çıkanlar darbeyi engellemek için canını vermeye hazır olan yaşlı, genç, kadın, erkek kahramanlık destanı yazanlardı. Takip eden günlerde de elbet samimi olanlar çoğunluktaydı. Fakat kendini kamufle etme telaşında olanların varlığı da bir gerçekti. İspatlamak için selfie çekenlerden ertesi gün gözaltına alınanlar sinek ufak ama mide bulandırmaya örnek teşkil etti.
Yenikapı'da toplanan beş milyon kişi mevcudiyetlerini ve Yenikapı mitingini ilk gece kendini sokağa atıp; tankın altına yatan, üstüne çıkan, kurşunlara karşı göğsünü siper eden kahramanlara borçlu. Bu borç Yenikapı'da ve sonraki günlerde defalarca dile getirildi. Yeni ortaya çıkan görüntülerle de bu durum daha bir perçinleniyor. Bazı vekil ve bakanların Erdoğan'ın emrini tekrarlamasına rağmen, bazılarının ise evlerinizden çıkmayın telkinini bir kenara yazdık. Gün gelecek hesap soracağız.
İlk geceki hata ve hainlikleri darbe şaşkınlığı ile açıklasak bile sonra yapılanları hiçbir kitabın satırları kabul etmiyor. Varlığımızı, demokrasimizi, bu günleri borçlu olduğumuz kahramanlar hakkından ABD'den başlayan karalama kampanyası tüm hızıyla sürüyor. Darbeye bulaşmış, başaramamış hainlere sahip çıkma telaşı gizlenemiyor bile. Darbe başarılı olsaydı, her bir generali kahraman kabul etmek zorunda bırakılacaktık. Benim kahramanlarımı aşağılayanların her birini başımıza diktatör kesilecekti.
Bizim kahramanlarımızı yere yatmayı bilmeyen ahmaklar olarak değerlendiren baş terörist, şehidime dil uzatmakla cehennemlik olmayı fazlasıyla hak etti. Ben sadece Allah belasını versin demekle yetineceğim. Müritleri, emir erleri, uşakları yapın bedduanızı da, ya siz ya da ben çarpılayım. Ben kendime güveniyorum. Hodri meydan göreyim sizi. Bediüzzamanla iki yıl hapis yatan Ziya Dilek torunu olmak bana bu cesareti veriyor. Dedemi tanımış veya okumuş olsaydınız kaçacak delik arardınız!!!
Partilerdeki terörist artıklarından temizlenme, arınma işlemi geciktikçe pislikler cesaret buluyor. Bilhassa Ak Partidekilerin salyaları akmaya başladı. Kudurmuş köpek misali nereye saldıracaklarını şaşırdılar. Sadece milletimin değil bütün dünyanın kahramanı olan darbe savar şehit ve gazilerimi rahmet ve minnetle anmak yerine; aşağılamak, hakaret etmek en hafif tabirle şerefsizliktir. FETÖ'ye hizmet etmek, köpeklik yapmaktır. Kahramanlarımızı tinerci, balici, uyuşturucu müptelası olarak anlatmanın cezası idam olmasa da ağırlaştırılmış müebbet olmalı. Hiç olmazsa süründürülmeli.
İl başkanı, il yönetim kurulu üyesi, ilçe başkanı çok masum bir ses tonuyla bu iddiayı ortaya atıyorsa, ve de dinleyenler, o ortamda bulunanlar hiçbir tepki göstermiyor, yüzlerine tükürmüyorsa hepsine yazıklar olsun. Nasıl bir Ak Partililiktir diye sormuyorum. Nasıl bir insanlıktır? İnsanlıktan, milli ve manevi değerlerden nasibini almamış yaratıklar Ak Partinin sırtından inin artık. Paspas olmaktan korkmanın ecele faydası yok. Ana kademe-kadın kolları-gençlik kolları toptan akıl tutulması mı yaşıyorsunuz? Generalleri içtimaya çeken güç sizi de hizaya mı soktu. Başkomutanın emrinde olmayıp ABD'den gelen telkinleri harfiyen uygulayanlar; tek sıra dizilin! İstikamet İBB çöplüğü. Marş marş…
İBB başkanının Silivri aşkı depreşti. 2009'dan bu yana göstermediği, esirgediği ilgiyi, sergilemekten kaçınmaz oldu. Programında Ak Parti ilçe teşkilatının gönlünü almak ve belediyeyi ziyaret varmış. Silivri'miz için geç de olsa hayırlısı olsun diyeceğim ama örgüt dayanışması mı diye düşünmeden geçemiyorum. Ne de olsa danışmanlık maaşı bağlanan kişiler bile aynı. Işıklar'ın başını yiyecekse zamansız ve de anlamsız gelişen bu garip dayanışma yiyecek. Benden söylemesi. Kadir ağabeyi kendi derdine düşmüşken, Özcan kardeşini kurtaramaz. Hele de kahramanlarımıza dil uzatanlara selam vermek bile zarar yazacaktır.
Büyük hesaplaşmalara neden olacağı düşünüldüğünden Ak Parti danışma meclisleri yapılmayacak. Şerefsizlerin, ihanet içindeki insanların kontrolündeki toplantılar bir anlam da ifade etmez. Temizlik için Erdoğan'ın ve Yıldırım'ın elini kolunu bağlayan gerekçeleri çok merak ediyorum. Ya düğmeye basın temizlik başlasın ya da emir ve yetki verin temizleyelim. Bu terbiyesizlik ve şerefsizlik devam ettikçe şehitlerimin kemikleri sızlıyor. Her geçen gün yeni hainliklerin planlanmasına fırsat veriyor.
Yarası olup gocunanlar, kendilerini hedef gösterdiğimi düşünenler; bilip, dinleyip, tepki göstermeyenler cevap hakkı için köşem sizlere sonuna kadar açık. Yaptığınız toplantılara korkudan davet edemesiniz de ben sizin gibi olmayacağım.
Konu açılmışken eskiden basın toplantılarına, siyasi etkinliklere davet edilirdim. Yaşanan tedirginlik ve korkaklık engel olmaya başladı sanırım. “Hürhaber'e haber verdik gelseydi” yaklaşımı mazeret olamaz. Beni karşınızda gazeteci olarak görmek isterseniz özel davet beklerim. Ne olur olmaz uzak dur düşüncesine saygı göstermeyeceğimin bilinmesini isterim.
Ak Parti Danışma Meclisi üyeleri köşemi danışma meclisi olarak görebilirsiniz. Darbeyle birlikte gelişen olayalar üzerine danışma meclisinde dile getireceğiniz hususları buraya yazabilirsiniz. Başkomutana ve partiye sahip çıkmak biraz cesaret istiyor. Şehitlerimize, gazilerimize layık olmak istiyorsanız emrinizdeyim.
Parti yöneticileri şerefsizse olmasa da olur.
Kahramansız kalmayın.
Şerefsizlerden kurtulacağınız günler yakın.

YORUM YAP