Bir yandan PKK bir yandan FETÖ, DAEŞ, PYD… Dört koldan, ciğerimize ciğerimize saldırıyorlar… Canımızı istiyorlar aslında… Döktükleri kanda boğuldukları günü de görmek nasıp olur inşallah…
Diyarbakır, Hakkari, Van ve dün sabah Elazığ ardından Bitlis… Bitmeyecek, kolay kolay pes etmeyecekler ama bizim de direnmekten, baş etmekten başka çaremiz yok. Onların gidecek ve yok olmakla hissedilecek bir boşluk bırakmayacak durumlarının aksine; Türkiye sadece içinde yaşayan milyonların değil dünyanın her köşesindeki Müslümanların göz bebeği, umudu, aydınlık yarınlarına dair inancını besleyen ışık.
Türkiye için canını, malını ortaya koyanlara Allah yardım etsin…
Ve tam aksine canı ve malıyla güzel ülkemize kast edenlerin yanında olanları Allah kahretsin.
Allah'ım sen bu güzel ülkeyi tüm şehit ve gazilerin, masum, inançlı, iyi insanların, vatanseverlerin yüzü suyu hürmetine koru.
Ülkemizin çektiği acıları dindir, yerine sevinç ve mutluluklar bahşet...
Düşmanlarımızın muvafık olmasına izin verme…
Hataların telafisi var da ihanetlerin açtığı yaraların kapanması giderek daha zor oluyor.
Şehitlerimize Allah'tan Rahmet ve tüm sevenlerine sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum…
SİAD'IN PROTOKOLDEKİ YERİ
Bir süredir aklımda da son olarak Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın bilgilendirme toplantısında “Yok artık” dediğimi itiraf etmeliyim. Milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, odalar derken derneklerin en sonuncusu olarak Silivri Sanayici ve İşadamları Derneğinin sayılması garibime gitti. Alevi Derneği sayıldı, Hacı Bektaşi derken en son SİAD!? Takdim eden CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil'di ilkin toplantının heyecanına verdim sonra bir sohbette “Her zaman böyle; bizim protokoldeki yerimiz bu…” dedi SİAD'ın kurucularından biri yaptığımız özel sohbette. Yurt dışında vali ve belediye başkanından sonra üçüncü sırada yer alırken, Türkiye'de iş adamları ve sanayicilere protokolde verdiğimiz yere/değere bak?! Çok mu önemli? Yakışık olmalı her şeyden önce. “Protokol kuralı böyle gelmiş böyle gider...” denilebilir; bence sanayici ve iş adamlarımızın karizmasını o kadar çizmeye gerek yok. Toplumdaki yerlerine göre önem ve ağırlıklarını ifade eden daha önlerden bir protokol sıralamasını hak ediyorlar.
BALCIOĞLU VEKÂLET EDİYOR
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a Pazartesi günü çıktığı bir haftalık izni süresince Başkan Yardımcılarından Bora Balcıoğlu vekâlet etmekte.
GÜNÜN SÖZÜ
Hayatında her ne yapıyorsan şikâyet etmeden, söylenmeden yapacaksın. Eğer hoşuna gitmiyorsa neden bunu yaşadığını kendine sormalısın. Değiştirmenin yoluna bakacaksın.
Karşılaştığın her olay, her durum senin hak edişinde yerini alıyordur. Biri sana hakaret etse bile bunun karşılığı senin içinde bir yerlerde. Ara ve bul.
Kendini ifade etmekten kaçınmayacaksın. Kendini doğru, anlaşılır ve tam ifade etmeye özen göstermelisin. An'da geri dönüp bakmamak adına bunu yapmalısın.
Ne yapıyorsan kendin için yapıyorsun. Diğerlerine kaptırdığın enerjini kendine kullan.
İçinde dengede kal; Çünkü iyi veya kötü, var veya yok, doğru veya yanlış… Fark etmez.
Kendi değerini ne hafife al ne de abart. Diğerlerinde nefret ettiğin, kınadığın, sevmediğin veya beğendiğin, imrendiğin her şey senin potansiyellerindir.
Hedeflerini belirle. Şayet olmazsa, bil ki yerine başka bir şey oluyordur.
Bir şey için sakın “oldu”, “tamam”, “bitti” deme. Sonrasında yanıldığını anlamak ister misin? Düşün.
Yaşadığın sürece “devamı” var. Başladığında biter, bittiğinde yeniden başlar... Döngünün içindesin.
Haksızlıklara tepkiliysen, haksızlığa uğrarsın. Haklılık ile haksızlık arasında fark olmadığını yaşayarak anlamak zorunda kalmamayı yeğle.
Ne yaşarsan yaşa duygular ve peşine düşünceler üretirsin... Esiri olma, özgürlüğü seç.
Kendi önemini iyi kavra... Yaşamın, senin birey olma fırsatındır. Değerlendir. İnce bir çizgi üzerindesin. Meyillerini incele hem de detaylıca. Gölgeler diyarındasın, her şey mümkün. Neyi ciddiye alırsan, senin gerçekliğine dönüşür. Sahte gerçeklik, senin enerjinden çalar. Kendinden çalmak ister misin? * Alıntı
Hayırlı Cumalar...