Eğitimin dini kurallara göre biçimlendirilmesine karşı olan Eğitim Sen, 8 Şubat’ta saat 13.00’da Kadıköy’de düzenlenecek olan dayanışma ve birlik mitingine hazırlanıyor. Eğitim Sen’in yanı sıra Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri’nin ortak düzenleyeceği mitingde Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam talepler iletilecek. Aleviler ve özgür yaşamı savunanların hakları için direnecekleri miting öncesi Eğitim Sen Silivri temsilciliği bir basın açıklamasında bulundu.
"”TEK DİN, TEK DİL, TEK MEZHEP”PROJESİYLE YENİ BİR TOPLUM İNŞA EDİLİYOR”
Açıklamada yer alan ifadeler aynen şöyle; "AKP’nin eğitimi ve toplumsal yaşamı dini kuralara göre biçimlendirme, "tek din, tek mezhep” dayatması ile farklı inanç ve kimlikleri yok sayma politikaları hızla artmaktadır. 4+4+4 düzenlemesi, zorunlu/seçmeli din dersleri dayatması, TEOG, YGS ve LYS’de din dersleri içeriğinden öğrencilere sorular sorulması, imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması, öğretmen atamalarındaki branç dağılımı, okullara ibadethane (mescit) açılmasının zorunlu tutulması; karma eğitimin kaldırılması girişimleri, eğitim kurumları yöneticilerinin tek tipleştirilmesi, kadrolaşma, eğitim programının oluşturulması ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar gibi saymakla bitmeyecek birçok konu başlığında, eğitimin Sünni İslam doğrultusunda yeniden yapılandırılmasına tanık oluyoruz.
Atılan bu adımlarla bir taraftan "dindar nesil” hedefine doğru ilerlenirken, diğer taraftan toplumun tüm kesimlerine "muhafazakar yaşam tarzı” uygulamaları dayatılarak "Tek Din, Tek Dil, Tek Mezhep” projesiyle yeni bir toplum inşa edilmeye çalışılıyor. Üstelik bu dinselleştirme politikaları ve söylemleri her türlü adaletsizliğe, zulme ve zorbalığa ortak koşuluyor!
"İŞÇİNİN KANI ÜZERİNE ZENGİNLİKLERİNİ VE KUDRETLERİNİ SÜRDÜRÜYORLAR”
Soma, Ermenek, inşaat şantiyeleri katliam alanlarına dönüşüyor, hükümet "kader” açıklaması yapıyor. İşçe patrondan hakkını istiyor, patronsa "hepimiz din kardeşiyiz” diyor. Meslek Lisesi öğrencileri Anadolu sermayesine adeta köle olarak sunuluyor, bu emek sömürüsünün üzeri "dindar nesiller” yetiştireceğiz denilerek örtülüyor. Üniversitelerde özgür bilim, özgür düşünce ortadan kaldırılıyor, IŞİD’çi çetelere kol kanat geriliyor. Kadınlar tacize, tecavüze uğruyor ve hatta öldürülüyor, "cumhurun başkanı” çıkıp "fıtratlarımız farklı” diyor, "beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkıları söylüyor. Hırsızlık, yağma, talan, vurgun diz boyu gidiyor, Cumhurbaşkanı "sarayın bahçesine halka açık cami yaptırıyoruz” diyerek kendini savunuyor. Aleviler devletin karşısında eşit haklar talep ediyor, "Hz.Ali’yi sevmek Alevilikse ben en sağlam Aleviyim” açılımı yapılıyor. En temel insan hakkı olan anadilinde eğitim talep ediliyor, "isteseniz de istemeseniz de Osmanlıca’yı öğreneceksiniz” dayatması geliyor. Bu ülkenin yurttaşı Ermeniler eşitlik talep ediyor, devletin en tepesinden "Afedersiniz Ermeni….”ırkçılığı etrafa saçılıyor. Bir iftar menüsünü en lüks otellerde, asgari ücretin yarı tutarına satın alıp oruçlarını açıyorlar, "yoksulun halinden anladık”, "çok şükür” diyorlar! Kısacası egemenler işçinin, emekçinin kanı üzerine, emeğimizin sömürülmesiyle yükselen bu zulüm sistemini, yıllardır inşa ettikleri bir dinle güçlendirerek zenginliklerini ve kudretlerini sürdürüyorlar!
"EŞİT YURTTAŞLIK İLKESİ KALDIRILIYOR”
Türkiye’de devlet ve hükümetler tarafından Türk-İslam sentezi doğrultusunda inşa edilen hakim din kavrayışı ile eşit yurttaşlık ilkesi daha ilk elden ortadan kaldırılıyor. Din, dil, inanç ve etnik bakımdan farklı toplumsal öğelere sahip ülkemizde eşit yurttaşlık ilkesinin yerleşmemesi, söz konusu farklılıkların kendiliğinden bir değer olarak görülmemesine neden oluyor. Dolayısıyla siyasi iktidar, başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere toplumdaki farklı mezhep ve kimliklere, laik ve demokratik yaşamdan yana olan kesimlere karşı nefret kusuyor ve bu kesimlerin acil çözüm bekleyen sorunlarını sürekli geri plana itiyor!
"PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİ UYGULAMALARI TEHLİKELİ AŞAMAYA GELDİ”
Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki AKP hükümetinin eğitimden sağlığa, hukuktan toplumsal yaşama kadar izlediği siyasal İslamcı politikalar, yıllardır adım adım hayata geçirilen parti-devlet bütünleşmesi uygulamalarıyla tehlikeli bir aşamaya gelmiştir.
"8 ŞUBAT’TAKİ MİTİNGİMİZE TÜM HALKIMIZ DAVETLİ”
Bu nedenle Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile 8 Şubat tarihinde İstanbul Kadıköy’de yapacağımız mitinge bütün halkımızı davet ediyoruz.”
Renginar M.SALİ