Silivri'deki gelişmelere 2019 Mart'ından bu yana baktığınızda korkulanın olmaması, beklenenden iyi çıkması ve bu süreci istikrarla iktidarda sürdüren bir yaklaşımın hakim olduğunu söyleyebiliriz.
Cezaevi oylarının sayılmaması ve Selami Değirmenci'nin adaylığına dayandırılan seçim sonucunda ibre çoktandır tesadüf değil, haklı bir kazancın, doğru bir tercihin varlığına işaret ediyor. Kim ki Silivri'yi kazanmak için kendi emek ve çabası yerine çantadaki kekliklere umut bağlar yine yanılır, tekrar hüsrana uğrar…
Medya çağının getirdiklerini göz ardı edemeyiz ancak 3 yıllık bir belediye başkanını 7'den 77'ye sahip olduğu izleyici kitlesi pek çok gerçeği göz önüne koyuyor. Yalnızca sosyal medya izlenirliğinden de söz etmiyorum. Çocuk parkında oyun oynarken hayranı olduğu ‘Medeniye Başkanı'nı fark edip önce annesine sonra Başkan Bey'e heyecanla koşup sarılan, 7 yaşındaki Arzu'nun “Beni hatırlamadın mı?” diyecek kadar duygusal bağ kurduğu, hatırlandığını görünce yüzünü kaplayan huzur ve mutluluk, kolları arasında sımsıkı sardığı varlığı! “Benden bir isteğin var mı?” sorusuna “Hiçbir şey” sözlerinde ifade bulan karşılıksız sevginin siyasi oya tahvilinin hesabını yapmak niyetinde değilim. Sadece mevzunun derinliğini anlatmak için örnek vermek istedim…
“Çocuk ne bilecek?” diyenler çıkabilir şimdi, en basitinden şöyle düşünün; çocuğunun sevdiği bir kişiye ne annesi, ne de babası olumsuz bir yaklaşım sergileyemez.
“Kızım sizi çok seviyor”, “Belediye Başkanı gördük” diyerek selam veren, kucaktaki bebeğin annesinden bir başkasının kollarında gülümsemesini sürdürebilmesi…
Hayatta her güzel şeyin temeli sevgi ve emektir.
***
Daimi Canlı Hayvan Pazarında bir kez daha fark ettim ki “Köylü milletin efendisi” olduğu anlayışımızda toplum olarak kaybettiğimiz mesafeleri Silivri'de hızla kapatıyoruz.
Volkan Yılmaz, dezavantajlı kesimlerin kısık sesini açmaya ve onları görünür, beklentilerini karşılanır kılma yolunda ortaya koyduğu iradeyi hayata geçiriyor.
Tarım ya da hayvancılık yapmayanlar için sadece iyi bir gelişme olarak kayıtlara düştü muhtemelen Silivri Belediyesi'nin Çiftçiye Tohum Desteği projesi kapsamında %100 yerli ve milli, sertifikalı arpa tohumu hediye ettiği çiftçimiz Ekrem Kuro'nun, dünya verim ortalamasının 2,5, Türkiye ortalamasının 3 katı verim ile rekor kırarak 817 kg/dekar ürün elde etmesi. Pazar açılışında önümde oturan 4 hayvancı muhtemelen, aynı anda öyle bir bakıştı ki! Bunun ne kadar önemli bir şey olduğunu ancak o zaman idrak ettim diyebilirim. Hayvancıların gördüğü desteği evinde kuş bile beslemeyen birinin anlaması zor. Ama yetiştirdiği 5-10 koyun ile iki torununa bakmaya çalışan yaşlı bir çiftin anladıkları dünyaya bedeldir.
“Onu niye yapıyor”, “Bunu niye yapıyor” diye eleştirmekten başka elinden bir şey gelmeyen insanlar kazanacaklarını, ‘yapanlar'ın kaybedeceği düşüncesi çok enteresan.
Yapmadıkları ile değil, yaptıkları üzerinden eleştiriliyorsa bir kimse siyasette önemli bir düzeyi aşmıştır zaten. İlla eleştireceksek bu hususta Volkan Yılmaz'ı; hayatında taş üstüne taş koymamış insanların Silivri'nin her köşesini şantiyeye çevirmesini anlamasını beklemesindeki beyhudeliği terk etmemesi ile alakalı olabilir!
Volkan Yılmaz ‘siyasi ömrünün' nelere yetişeceği hususunda rakiplerini üzebilir yakın gelecekte ama Silivri için yeni, güzel gelişmeler ile kendinden bekleneni ortaya koymaya devam edecek gibi görünüyor.
Velhasıl kelam; “Halkın, dezavantajlı grupların Belediye Başkanı olacağım” dedi, bence dediğini de çok güzel yapıyor…