Bu köşe yazısının Pazartesi değil de Salı'ya sarkmasının sebebi arkadaş kurdu “Dediyse yapar” cümlesini. Konu Silivri'ye yapılması söz konusu olan bir hizmetti. ‘Yapılacak' deyince ben, “Kim söyledi?” diye sordu arkadaşım… ‘Başkan Volkan Yılmaz' deyince, “A o dediyse yapar…” diye o kadar doğal çıktı ki ağzından kelimeler… Ben baka kaldım. Konuşan kişi Yılmaz ile tamamen karşı saflarda mücadele eden duruşta, hatta aktif siyaset arzusuyla yanıp tutuşan biri.
İki yılın sonunda sergilediği performansın ardından siyaseten aynı kulvarda olmadığınız insanların hakkınızda bunu söylemesi çok kıymetli kuşkusuz. Seçime üç ay kala tanıdıkları biriyle bu kadar insanın maceraya atılmaları mı, iki yılın sonunda siyasi rakiplerinizin bile söz konusu cümleyi kurması mı daha önemli? İkisi beraber güven aşısının tutması değil sadece; istikrar ile büyümesini kanıtlıyor aslında…
“Önce seni görmezden gelirler, sonra seninle alay ederler (Bu ikisi bizde biraz yer değiştirdi gibi… Yılmaz'ın seçimlerde “Elimi uzattım tutun…” söylemi ile dalga geçenlere ithaf edelim bu bölümü : ), sonra seninle savaşırlar, ondan sonra sen kazanırsın” demiş Gandhi…
(Bu alıntıları da sıklıkla yapmaya karar verdim, benim yazdığım hiçbir şeyi beğenmeyenler yazılarımın bu kısmıyla avunsun artık : )
OTOPARK SORUNU TARİH Mİ OLDU!?
Farkında mısınız sessiz ve derinden bir kronik sorunumuz daha hal çaresine kavuştu sanki. Yıllardır Silivrili vatandaşlar nezdinde liste başı yerini koruyan ‘otopark sorunu' daha cılız seslerle telaffuz edilir oldu. Salgından ötürü artan araç sayısı (toplu ulaşım yerine imkanı olan herkes ne yapıp edip bireysel otomobillenme yoluna gitti) ve ticaret hacmindeki düşüşün cüzdanlarımızda oluşturduğu hafifliğin etkisinde otopark ücretlerine mesafeli yaklaşımımız da ortadan kalksa sanki hiç yaşanmamış gibi unutacağız bu ezeli sıkıntımızı da…
İSPAK, özel ve de özellikle belediyemiz işletmesindeki otopark kapasitesindeki artış ‘otopark sorunumuzu' sona erdirmeye güçlü potansiyeller. Yeter ki bu hizmeti ücreti mukabilinde almaya artık alışalım.
Isınma turları mealinde Silivri Belediyesi vatandaşlarının rahatını, gelir ve kârdan daha çok düşündüğünü ortaya koymak adına da İBB ve özel otopark ücretlerinin yarısına bu hizmeti sunsa ne kaybeder!?
Siyaset değil (Çünkü "Oy kazanırsınız" denilen hiç bir şeyi yapmaz : ) ama Ekonometri uzmanlığına güvenerek (Sürümden kazanalım (sıkıntıdan kurtulalım üstüne bir de) : ) Belediye Başkanımıza bu hususta da farkını ortaya koyan bir adım atması beklentisini açıkça iletmiş olalım.
Kendi hakkını koruyamayan başkalarınınki ile ilgili ile ne yapabilir kuşkusunu da burada giderelim; İSPARK'ın Sarı Basın Kartlı gazetecilere tanıdığı hakkı, Silivri Belediyesi nezdinde görmek için ‘kırmızı kart' mı çıkartalım?!
Şehit, gazi ve engelliler için tanınan kolaylığın yanı sıra bizimkini düşünürsünüz yazma sıralamama lütfen takılmayın.
Bana sorsanız Silivri hala boydan boya yürünebilecek mesafede ama işte hava şartları, insanlık halleri, zamansızlık vs.ler.